'Terörsüz Türkiye' söylemi bırakılmalı

Akın Birdal
- Çözüm için üçüncü kez Federe Kürdistan'a giden ve Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun silahları imha törenini izleyen İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, "Öncelikle devlet tarafından dillendirilen 'Terörsüz Türkiye' söylemi bırakılmalı. Bu yanlış bir adlandırma" dedi.
MA'ya konuşan Birdal, bundan sonrası için yapılması gerekenleri anlattı. Birdal, şunları söyledi: "Öncelikle devlet tarafından dillendirilen 'Terörsüz Türkiye' söylemi bırakılmalı. Bu yanlış bir adlandırma. Devlet önce bundan vazgeçmeli. Diğer yandan hala barışçıl toplantılar, emekçilerin hak arayışları engelleniyor, Cumartesi Anneleri halen barikatların üzerinden karanfilleri atıyor. KHK ile ihraç edilenlerin işlerine geri iadeleri yapılmalı. Kayyum atanan belediye başkanları görevlerine iade edilmeli. Süreç bağlamında öncelikle bu hukuksuzlukları ortadan kaldırmak gerekiyor.
Komisyonun şeffaflığı
Meclis’te kurulacak komisyon çalışmalarında şeffaf olmalı. Bir de kendi alt komisyonlarını kurmalı. Bu alt komisyonlar herkesi sürece dahil etmeli. Toplumsal barış kapsayıcı olmalı. Sadece Cumhur İttifakı ve DEM Parti arasında gelişen bir barış kuşku götürür. Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünün yasal ve anayasal bir dayanağının oluşturulması Meclis'te olacak. Bu yüzden şu anda birinci parti olan ana muhalefet partisinin de sürecin dışında bırakılması söz konusu olamaz. Bu noktada DEM Parti'ye ve demokrasi güçlerine rol düşüyor. Sürece destek verdiğini söyleyen tüm kesimlerle yuvarlak bir masa oluşturabilinir. Bu masada sorunun çözümünün ve çözümsüzlüğünün Türkiye'ye getirileri konuşulmalı. Çözümü için bir konsensüs oluşturulmalı.
Umut hakkı ve özgürlük
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere uyması gerekir. Örneğin Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala, AİHM kararları gereğince serbest bırakılmalı. Avrupa Yerel Yönetimler Şartı uygulanmalı. Toplumsal barış diyorsak insanlığa karşı suç işleyenler hariç genel bir af çıkarılmalı. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, 'umut hakkı'nın tanınması ve özgür olması gerekiyor. Sürecin yol haritasının çıkarılması ve bir ajandaya bağlı kalınması gerekiyor.
Entegrasyona yasal düzenleme
Bu süreç, diğerlerinden farklı, çünkü artık devlet de bu işin içinde. Sayın Devlet Bahçeli de 'bu devlet politikasıdır' dedi ve Cumhurbaşkanı'na da 'bu artık sizin sorumluluğunuzdadır' diye böyle bir pas verdi. Bu sürecin küresel ve bölgesel etkileri var. Dört ülkede Kürtlerin çok önemli bir rolü var. Bu rol ve etki bilindiği için el uzatıldı. Bu elin artık eşitlik ve demokrasiye evirilmesi lazım. Geri gelecek gerillalar için özel bir hukuk oluşturulmalı. Bu kişilerin entegrasyonunu sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalı."









