10 fabrikada grev kararı

BMİ Başkanı Adnan Serdaroğlu

BMİ Başkanı Adnan Serdaroğlu

  • Birleşik Metal-İş ile MESS arasında TİS görüşmelerinin tıkanmasının ardından 10 fabrikada grev kararı aldıklarını belirten BMİ Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Bu pembe tabloyu bozmaya çalışıyoruz” dedi. 

Birleşik Metal İşçileri Sendikası’nın (Birleşik Metal-İş), Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile imzalamak istediği Toplu İş Sözleşmesi’nde (TİS) anlaşma sağlanamadı. Yüzde 30 zam isteyen Birleşik Metal-İş’e MESS’in teklifi, yüzde 21’de kaldı. 130 bin işçiyi ilgilendiren ve 2022-2024 geçerli olması beklenen sözleşmeye ilişkin anlaşma sağlanamaması üzerine, Birleşik Metal-İş grev kararı aldı. Sözleşme tartışmaları devam ettiği süre zarfında her hafta farklı fabrikalarda bir saatlik eylem yapan işçiler, MESS’in tekliflerine sıcak bakmaması nedeniyle grev kararı alarak, 14 Ocak’ta dört fabrikada, 18 Ocak’ta ise 6 fabrikada grev kararı aldı. Taleplerinde ısrarcı olduklarını belirten Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, MA’dan Kadir Güney ve Doğan Kaynak’a konuştu. 

MESS ile yapmaya çalıştıkları sözleşme tartışmalarının önemine değinen Serdaroğlu, bu tartışmaların daha sonra gelecek olan bütün sözleşmeleri etkileyeceğinin altını çizdi. Serdaroğlu, “Bu sözleşme, bireysel iş sözleşmelerini de kamuda çalışan iş sözleşmelerini de etkiler. Bu anlamda bütün metal iş konusundaki sözleşmelere önem vermeye çalışıyoruz. Buradan çıkacak sonuçlar, bütün işçi sınıfı için yol açıcı olacak. Bu süreç önemli ve sahiplenilmesi gerekiyor” dedi.

Çözüm mücadelesi veriyor

MESS ile devlet ilişkisine işaret eden Serdaroğlu, yapılan sözleşmelerin 12 Eylül darbesi ürünü olduğunu ifade etti. Serdaroğlu, “Birleşik Metal-İş, 2010 itibarıyla bu durumdan rahatsız olduğunu ifade etti ve çözme yolunda da bir mücadele başlattı. MESS’e bağlı iş yerlerinde grevler başladı. Her ne kadar iktidar yasaklasa da grevlerini devam ettirdi ve önemli kazanımlar sağladı. İşyerlerinde yapmış olduğumuz eylemler, sürecin en önemli aktörü olması, yine geçmişte yaşananların bir devamı olarak karşımıza çıkıyor. Taleplerinin hayata geçirilmesi için eylemlerimizi fabrikalarda başlattık” diye konuştu. 

Grev yasağı, anayasaya aykırı

MESS bağlı 33 fabrikada 10 iş yerinde grev kararı aldıklarını aktaran Serdaroğlu, iktidar tarafından en çok grevleri engellenen bir sendika olduklarını dile getirdi. Serdaroğlu, şunları söyledi: “2010’dan itibaren iktidarın grev yasağının anayasaya aykırı olduğunu beyan ediyoruz. Bu konuda Danıştay müracaatlarımız oluyor. Onların atadığı hakimler karar vermiş olsa da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdık. En son 2015’te Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğümüz karar, lehimize sonuçlandı. Hükümet sendikamıza 50 bin TL ödemek zorunda kaldı. Bundan dolayı yapılan grev engellemelerinin anayasaya aykırı olduğunu söylüyoruz. Geçmiş dönemde yaptığımız işlerin aynısını bu dönemde yapacağız. Eğer bir grev yasaklaması olursa biz bu grev yasağının anayasaya aykırı olduğunu belirtip tanımayacağız, grevimizi sürdüreceğiz.” 

TÜİK üzerinden yoksullaştırma

Taleplerinin Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakamların değil, reel enflasyon üzerinden ücret olduğunu ifade eden Serdaroğlu, şöyle devam etti: “Eylül’de TÜİK’nin açıkladığı rakam 8,9 ve biz de bunun üzerine yüzde 31’lik bir rakam söyledik. Hem kayıpları hem de refah payını dikkate alan bir teklif hazırladık. Arkadaşlarımızın enflasyonun altında ezilmemesi için reel bir ücret talep ettik. Başka yerlere baktığımızda, emeklilerin asgari ücretlilerinin yıllık olarak uyguladıkları yüzde 40’lık zam, bu da yıllık enflasyonun altında bir rakam demektir. Alım gücünü düşüren bir rakam. Döviz, gıda, altın, ekmek bazında karşılaştırdığın zaman, asgari ücret bunların hepsinin altında kalan bir uygulamaya maruz kalmış durumda. İşçilerin getirisinden daha fazla gelir kayıpları var. Toplumun TÜİK üzerinden yoksullaştırılması, insanların resmi enflasyon üzerinden zam alarak, asgari ücretle geçinenleri etkileyen yanlış bir uygulama haline getirildi.” 

 Ortalama 30,89’luk oran çıktı 

İki yıllık kayıpların göz önüne alınarak Temmuz ve Ağustos ayında taslak hazırlayarak MESS’e sunduklarını söyleyen Serdaroğlu, “Birçok iş yerinden gelen taslakları, birleştirerek ortak bir taslağa dönüştürdük. Ortalama 30,89 bir taslak rakamı ortaya çıktı. Daha önceden ön gördüğümüz için ona göre hesaplarımızı yaptık. Bunlar sadece sömürüyü sınırlandırmaya çalışmaktır. Bunun yolu siyasetten geçer. Yapılan bir yanlış varsa, hepsini ben telafi edeyim deme gibi bir şansınız yok. Böyle olunca da reel duruma uygun bir şekilde işçilerin haklarını alma mücadelesini veriyoruz. Bunun acısı, seçimlerde çıkar” şeklinde konuştu. 

 Sendikalar alanlarda olmalı

 Yaşanan ekonomik kriz ve zamlara dikkat çeken Serdaroğlu, şu anda düzensiz bir ekonomik model oluştuğunu ve sendikanın elinden geleni yaptığının ifade etti. Serdaroğlu, “İşçileri eğitimlerle, eylemlerle motive ederek sürece hazırlıyoruz. Grev yasağının nasıl aşılabileceğini anlatmaya çalışıyoruz. Sadece Birleşik Metal-İş Sendikası’nın rolü belirleyici değildir. Bütün sendikaların işçileri, alanlarda olmalı. İktidarın olası bir grev yasağına karşı, bunun anayasal bir hak olduğunu bilmeleri gerekiyor. Buna karşı grevlerini sürdüreceklerini ilan etmeleri gerekiyor” dedi. 

İşverenin hükümetten cesaret aldığının altını çizen Serdaroğlu, şunları ekledi: “‘Nasıl olsa greve çıkamayacaksınız. Bu enflasyonda çok yüksek rakamlar yapmayın, bizim yaptığımız sözleşmelerini havasını bozmayın’ diyorlar. Biz bu pembe tabloyu bozmaya çalışıyoruz.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.