30. sanat yılında 30 konser
Kültür/Sanat Haberleri —

Kawa
- Kawa, 30. sanat yılı vesilesiyle iki yıl sürecek bir turneye başlıyor. 30 yıllık sanat hayatında sekiz albüm çıkaran Kawa’nın ilk konseri 30 Mayıs’ta Zürih’te yapılacak.
FİRAZ BARAN
Kawa, 30. Sanat Yılı vesilesiyle iki yıl sürecek bir turneye başlıyor. Art Records'un düzenlediği turnenin ismi "30 Saliya Hunerî - 30 Konser" (30. Sanat Yılı - 30 Konser). İlk konser 30 Mayıs 2025 günü İsviçre'nin Zürih kentinde yapılacak.
Kawa 30 yıllık sanat hayatında sekiz albüm çıkardı. Yedi albümü Mîr Muzîk, bir albümü de Art Records dinleyicilere ulaştırdı. Albümlerin isimleri şunlar:
Ava Evînê: Mîr Muzîk
Taya Dila: Mîr Muzîk
Ez û Tu: Mîr Muzîk
Şeng: Mîr Muzîk
Feryad: Mîr Muzîk
Rojava: Mîr Muzîk
Veger: Mîr Muzîk
Tava Hîvê: Art Records
Turne iki yıl sürecek
Kawa, 30. sanat yılı vesilesiyle iki yıl sürecek bir turneye başlıyor. Art Records'un düzenlediği turnenin ismi "30 Saliya Hunerî - 30 Konser" (30. Sanat Yılı - 30 Konser). İlk konser 30 Mayıs 2025 günü İsviçre'nin Zürih kentinde yapılacak. Belirlenen diğer konserler ise şu tarihlerde gerçekleşecek:
20 Temmuz 2025: Freiburg (Almanya)
1 Ağustos 2025: Wilhelmshaven (Almanya)
26 Eylül 2025: Berlin (Almanya)
5 Haziran 2026: Mannheim (Almanya)
Kawa ayrıca İskandinavya ülkelerinde, Fransa, Hollanda, ABD, Japonya, Avustralya ve Kazakistan'da da konserler verecek.
Kawa ve Art Records'un en önemli hedeflerinden biri de Kürdistan'da konserlerin yapılması... Koşullar oluştuğu takdirde Kawa Bakurê Kurdistan'da da konserler verecek. 30 konserin tümünün yer ve tarihlerinin belirlenmemesinin bir nedeni de bu.
Sanatçı ayrıca 30. sanat yılını Rojavayê Kurdistan ve Başurê Kurdistan'da vereceği konserlerle de kutlayacak. Kawa bu konuda şöyle diyor: "Yeni süreç başarıya ulaşırsa ve halkımız temel haklarına kavuşursa o zaman en büyük bayram olur. Biz de ülkemize döneriz ve sanatımızı orada icra ederiz. 30. sanat yılı konserlerimizin bir bölümünü Bakur'da ve halkımızın yaşadığı İstanbul gibi illerde gerçekleştiririz.
Ayrıca Rojava Devrimi'nin gerçekleştiği topraklarda konser vermek büyük bir onur olacak. Bir albümünün ismi zaten Rojava. Kalbimiz Rojava ile birlikte atıyor.”
Palas köyünün sanatına etkisi
Kawa Muş merkeze bağlı Ziyaret nahiyesinin Palas köyünde dünyaya geldi. Köy Muş kentine 27 km uzaklıkta yer alıyor. Ünlü Muş Ovası'nda yer alan bu köy Murat Nehri'nin yanında kurulmuş. Nehir, köye ait tarlaların ortasından geçiyor. Kawa şöyle diyor: "Murat Nehri'nin yanımızdan geçmesi bizim için büyük bir şans. Hem topraklarımıza bereket katıyor, hem de her çocuk 6-7 yaşında yüzmeyi öğreniyor. Ben de Murat Nehri sayesinde her köylümüz gibi çok iyi bir yüzücü oldum."
Muş dengbêjleriyle meşhur bir kent. Kawa, "Bizim köyde herkesin sesi güzel" diyor. Ancak Palas köyünün sanatsal olarak öne çıkan yönü govendger olmaları, yani halk danslarını mükemmel derecede iyi icra etmeleridir. Bu özelliği tüm Muş Ovası tarafından kabul görüyor. Kawa, Muş Ovası'nın düğünlerinin kendi sanatsal yolculuğundaki belirleyiciliğini şöyle açıklıyor: "Bizim köyde düğünlerde şarkı söyleyerek govend tutarız. Bazen bir kişi söyler, ikişer ikişer tekrar edilir ve halay sonuna kadar gider. Bazen de bir kişi söyler, daha büyük gruplar halinde tekrar edilir. Saatlerce farklı şarkılar söyleyerek dans ederiz. Bu nedenle herkes çocukluktan itibaren Kürtçe şarkıları ezberler."
Kürdistan'ın kadim kültürü
Kawa'nın bu sözü şu açıdan önemlidir... Her govendin şarkıları farklıdır. Kına gecesi şarkıları farklıdır. Gelin evden çıkarken, ata binerken, attan inerken farklı şarkılar söylenir. Ayrıca gelin geldiği zaman suvariler yarışa girer ve halk büyük bir heyecanla izler. O sırada da heyecanlı şarkılar söylenir. Bu Kürdistan'ın kadim kültürüdür ve bu kültürü Bakurê Kurdistan'da en iyi koruyan bölgelerden biri Muş'tu. Bu kültürü iyi aldığımızda aslında yasaklı bir dilin birikimini de korumuş oluyoruz. Kawa bu kültürü yaşayarak öğrenen ve özümseyen bir sanatçıdır. Sanatsal yaşamında Muş'ta, çocukluğu sırasında özümsediği bu kültür belirleyici bir yere sahip. Bunu şarkılarında görebiliyoruz.
Kawa sözlerine şöyle devam ediyor: "Ayrıca bir çocuğun halay başına geçip şarkı söylemesi büyük bir onurdur. Sesim güzeldi ve ilk kez 14 yaşında halayın başına geçtim. Şarkılarımı söyledim. Köylülerimiz tekrar etti. O gün sınavı geçmiştim. Daha sonraki düğünlerde de her zaman bu ayrıcalığı bana tanıdılar."
Gözaltı ve hapis süreci
Kawa köydeki düğünlerde sesi ve govenger yönüyle kendisini ispatlayınca komşu köylere de çağrılmaya başlıyor ve 1991 senesine kadar bu mutlu günler sürüyor. O yıl Kürtçe şarkı söylediği için gözaltına alınıyor. Gözaltılar 1991 ve 1992'de de devam ediyor. 1993 Newroz'unda ise Kürtçe şarkı söylediği için tutuklanıyor. 1995 Ocak ayına kadar hapiste kalıyor. Hapiste de şarkı söylüyor ve tiyatro çalışmalarına katılıyor.
Kawa’nın çıkış hikayesi
Kawa köyüne dönüyor, birkaç gün geçiyor ve üzerinde başka ifadeler olduğu haberini alıyor. Bunun üzerine yakalanmamak için köyden ayrılıyor. Amed üzerinden Adana'ya, oradan da Bursa ve İstanbul'a gidiyor. Sahte bir pasaportla Avrupa'ya çıkıyor.
Burada Fransa'nın Marsilya kentine gidiyor ve iltica ediyor. Gelir gelmez Kürt derneğinde kültür-sanat çalışmalarına katılıyor. Çocuklara govend eğitimi veriyor. O zaman henüz ismi Kawa değil. Resmi ismiyle çağrılıyor ve 1995 Newroz'u hazırlıklarına katılıyor.
Marsilya kentinde Newroz için yapılan kutlamada Kawa ve arkadaşları bir tiyatro gösterisi hazırlıyorlar. "Demirci Kawa Efsanesi" isimli tiyatroda O, "Demirci Kawa"yı canlandırıyor. Oyun alkış alıyor ve izleyiciler tarafından beğeniliyor.
Daha sonra elbisesini değiştiriyor ve govend grubuyla sahneye çıkıyor. Kutlamanın ilerleyen bir bölümünde Serhed'li yurtseverler "Arkadaşın sesi güzel. Bir şarkı da söylesin" diyorlar. Sunucu resmi ismini söylemek yerine tiyatrodaki ismiyle onu sahneye çağırıyor ve şöyle diyor: "Şimdi de gecenin sürpriz sanatçısını çağırıyoruz. Alkışlarınızla Hozan Kawa geliyor." Kawa ismi böyle ortaya çıkıyor. O anları Kawa şöyle anlatıyor:
30. sanat yılı
"Sunucu arkadaşın adı Hüseyin. Beni Hozan Kawa olarak sahneye davet etti. Büyük isim ve ağır bir yük omzuma verdi. Ben sahneye çıktım, "Bavê Fexriya" şarkısını söyledim. Salon doluydu. 2-3 bin insan vardı. Herkes Kürdistan'dan gelmiş. Köyleri boşaltılmış, yaylaları yasaklanmış. Ülke özlemi içindeler. Çoğu da bizim Serhed kitlesidir. Bavê Fexriya'yı duyunca çığlıklar ve feryadlar birbirine karıştı. Alkışlar ve tilili sesleri yükseldi. Ben de heyecanlandım ve dizlerim titredi. Normalde bir şarkı tek söyleyecektim. Halk bırakmadı. Bir dengbêji şarkı daha söyledim ve govend şarkıları ile devam ettim. Yarım saat sahnede kaldım. Halk büyük bir coşku içindeydi. Adım Fransa'da duyuldu. Halk şöyle diyordu: 'Ülkeden yeni bir ozan gelmiş. Adı Kawa.' Sanatsal yolculuğum böyle başladı."
Halkımız ilk konserinde Kawa'yı sevdi. O da bu sevgiye mütevazi kişiliği, değerlere bağlılığı ve sanatsal disiplini yanıt verdi. 8 albüm, Koma Berxedan üyeliği, her yıl yapılan onlarca konser, söz ve müziği kendisine ait yüzün üzerinde stran ve albüm satış rekorları bu şekilde ortaya çıktı.
Evet, 1995'te Marsilya'da yapılan Newroz kutlamasının üzerinden 30 yıl geçti. Kawa 30. Yıla ve bu yıllar boyunca halkımızın gösterdiği sevgiye bir turne ile karşılık vermek istiyor.