30 yıldır saklanan manşet
Toplum/Yaşam Haberleri —

Nuriye Turan
- Nuriye Turan, 1994’te cenazesi yakılan ve 2017’de kemikleri Kilyos'ta kaldırıma gömülen oğlu Fedakar Turan'a yapılanları unutmamak için 30 yıldır Özgür Ülke gazetesinin "İnsanlık utansın!" manşetini saklıyor.
Bedlîs'in Oleka Jor köyü kırsalında bulunan ve farklı tarihlerde yaşamını yitiren gerillaların cenazelerinin defnedildiği Garzan Mezarlığı, 19 Aralık 2017'de iş makineleriyle tahrip edildi ve 267 cenaze İstanbul Adli Tıp Kurumu'na (ATK) gönderildi. ATK'ye gönderilen cenazelerin, İstanbul'da Kilyos Mezarlığı'nda kaldırım altına defnedildiği ortaya çıktı. Bugüne kadar yaklaşık 30 kişinin cenazesi ailelerine teslim edildi. Ancak diğer cenazeler, aradan 7 yıl geçmesine rağmen ailelere verilmedi.
Gerilla Fedakar Turan da cenazesi Garzan Mezarlığı'ndan çıkarılarak İstanbul'a götürülen isimlerden birisiydi. Turan'ın cenazesi, ATK sürecinden 2 yıl sonra ailesine teslim edildi ve 14 Aralık 2019 tarihinde Tatwan (Tatvan) ilçesinde bağlı Gozeldere köyünde defnedildi.
Turan, 1975 yılında Gozeldere köyünde doğdu ve 1993'te PKK'ye katıldı. Turan, 1994'te Hizan ilçe kırsalında çıkan bir çatışmada, 2 arkadaşıyla birlikte yaşamını yitirdi. Turan ve arkadaşlarının cenazeleri, askerler tarafından yakıldı. O dönem yayın yapan Özgür Ülke gazetesi, 7 Ağustos 1994'te "İnsanlık utansın!" manşetiyle olayı okuyucularına duyurdu.
"İnsanlık utansın!" manşeti
Anne Nuriye Turan, Özgür Ülke gazetesinin "İnsanlık utansın!" manşetini 30 yıldır saklıyor. Anne Nuriye Turan, oğluna ait eşyalar ve gazete sayısını, kendilerine yaşatılan acıyı unutmamak için yanında tuttuğunu aktardı.
Oğlunun bilinçli ve örgütlü biri olduğunu söyleyen anne Nuriye Turan, oğlunun o dönem Tetwan'da 3 gerillanın yaşamını yitirmesinden çok etkilendiğini ve PKK'ya katıldığını söyledi. Yaşamını yitiren oğlunun cenazesinin günlerce defnedilmediğini, vurulduğu yerde bekletildiğini dile getiren Nuriye Turan, "Korucular cenazelerini tahrip etti, ölmelerine rağmen tekrar silahlarla cenazelerini taramışlardı. Daha sonra köye cenazeleri almaya gittik. Çok zorluk gösterdiler, ama cenazemizi aldık ve köyde defnettik" dedi.
Devlet kepçelerle girdi
Defnedildikten sonra oğlunun cenazesinin çıkarılmak istendiğini anlatan Nuriye Turan, daha sonra oğlunun cenazesini Garzan Mezarlığı'na defnettiklerini ifade ederek, "Cenazeyi Garzan'a defnettikten sonra yine huzur vermediler. Şehitliğe gittik, iki üç kez orada da ziyaret ettik. Sonra devlet kepçelerle oraya girdi ve yıkmaya çalıştı. Fakat o dönem, ilk girişimlerinde PKK izin vermedi. Daha sonra tekrar girişimde bulundular ve bütün mezarlığı yerle bir ettiler. Orada sadece bizim cenazemiz yoktu, 267 kişinin cenazesi vardı. Cenazeleri kaçırdılar ve götürdüler. Ben o dönem inanamadım, sonra oraya gittim ve baktım ki şehitlik yerle bir edilmiş. Tek bir mezar taşı bile kalmamıştı. Yasaklanmayana kadar gidiyordum, oğlumun kemiklerinin orada olduğuna inanarak gidiyordum. Taşların altına bakıyordum, ama yoktu. Acımız hep taze ve yüreğimiz hep yanık" diye konuştu.