4 yıldır giriş var çıkış yok!

Dosya Haberleri —

cezaevi/foto:Freepik

cezaevi/foto:Freepik

  • Türkiye’de yüzlerce tutsağın tahliyesi, İdare ve Gözlem Kurulları’nın keyfi ve hukuka aykırı kararlarıyla engelleniyor. Bu kurulların gündeme geldiği cezaevlerinden biri de Karabük T Tipi Cezaevi. Cezaevinde bulunan 25 siyasi tutsaktan 18’i, cezalarını tamamlamalarına rağmen tahliye edilmiyor.
  • Adalet Bakanı’nın da dahiliyle bazı değişikliklerin yapıldığını ifade eden ÖHD eski Eşbaşkanı Avukat Alişan Şahin, "Karabük Cezaevi’ne birileri bir dokunuş yaptı. Bu müdahaleyle cezaevinde özellikle 'şartlı salıverme' tarihleri gelen ve çoğu 30 yıllık olan tutsakların tahliyeleri bir bir engellendi" ifadelerini kullandı.
  • Cezaevlerinde insanlığa karşı suç işlendiğini dile getiren Şahin, "Karabük için yaklaşık üç buçuk senedir insanlığa karşı işlenen suç fiili devam ediyor. Bu ülkeye adalet geldiğinde bunların hepsi hukuk önünde hesap verecek. Uyguladıkları o baskıcı, ayrımcı, faşist politikaların elbette ki gün gelir hesabını verirler" dedi.

AZİZ ORUÇ

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri artık tüm sınırları zorlar seviyeye ulaşmış durumda. Hasta tutsaklar tedavi edilmiyor ve fiili idam cezası uygulanıyor, cezası tamamlanan tutsaklar keyfi gerekçelerle tahliye edilmiyor. 30 yılı aşmış tutsaklar ise pişmanlık dayatmasıyla cezaevlerinde tutuluyor. Türkiye’de yüzlerce tutsağın tahliyesini engelleyen İdare ve Gözlem Kurulları memurları kendilerini savcı ve hakim yerine koyarak yeniden cezalar verebiliyor. Bu kurulların gündeme geldiği cezaevlerinden biri de Karabük T Tipi Cezaevi. Cezaevinde bulunan 25 siyasi tutsaktan 18’i, cezalarını tamamlamalarına rağmen tahliye edilmiyor. İdare ve Gözlem Kurulu’nun “iyi hal” adı altında uyguladığı keyfi değerlendirmelerle, tahliye edilmesi gereken tutsaklar cezaevinde rehin tutuluyor. Uzun yıllardır Karabük Cezaevi’ni ziyaret ederek yaşanan hak ihlallerini kamuoyuna duyuran, aynı zamanda Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) eski Eşbaşkanı Avukat Alişan Şahin, cezaevindeki uygulamalara sert tepki gösterdi. Kurul karşısına çıkan tutsaklara pişmanlık dayatıldığını belirten Şahin “Böyle bir hukuk, böyle bir infaz rejimi dünyanın hiçbir yerinde yok. Bu apaçık işkencedir” ifadelerini kullandı.

2021’de bir dokunuş yapıldı

Karabük’e yıllardır gidip geldiğini belirten Avukat Alişan Şahin, özellikle 2021 yılından bu yana cezaevinde olumsuz anlamda bir değişimin yaşandığına dikkat çekti. Şahin, “Karabük Cezaevi, 2021’in Ekim ayına kadar avukat olarak gittiğimiz cezaevlerinin içerisinde örnek gösterdiğimiz, kötünün iyisi bir yönetimin olduğu bir cezaeviydi. Ama ne olduysa 2021 Ekim’den sonra oldu, Karabük Cezaevi’ne birileri bir dokunuş yaptı. Bu müdahaleyle cezaevinde özellikle 'şartlı salıverme' tarihleri gelen ve çoğu 30 yıllık olan tutsakların tahliyeleri bir bir engellendi. Şartlı salıverme tarihleri gelmesine rağmen tutsakların 3’er ayla başlayıp, 6 ay, 1 yıla kadar tahliyeleri ertelendi. Cezaevi, daha önce tutsakların tahliye edildiği bir cezaevinden, tutsakların rehin alındığı bir cezaevine dönüştü’’ diye aktardı.

Savcı değişti infaz yakmalar başladı

Adalet Bakanı’nın da dahiliyle bazı değişikliklerin yapıldığını ifade eden Şahin, “Karabük Cezaevi müdürü o tarihlerde gerçekten kötünün iyisi bir müdürdü. Cezaevi personelinin tutuklu ve hükümlülere yönelik kötü muamele, eziyet ve işkencesi yok denecek kadar azdı. Bunların yaşanmaması için özen gösteriliyordu. Ancak Karabük Cezaevi savcısı değiştikten sonra ‘şartlı salıverme’ tarihi gelen hükümlülerin her ne hikmetse infazları yakılmaya başlandı. Cezaevi savcısı ve yönetiminin burada yapmak istedikleri şey, tutukluları ve hükümlüleri bu yolla yıldırarak, etkin pişmanlığa zorlamaktır. Ancak bu uygulama başarılı olamadı. 30 yıl yatan tutsaklar, 6 yıl daha yatmayı göze alıyor, ama pişmanlığı kabul etmiyor” dedi.

Karabük’ün trajikomik kararları

Karabük Cezaevi’nde birçok trajikomik kararın alındığını aktaran Şahin, şu örnekleri hatırlattı: "İki sene önce hükümlü Adem Oktay için İdari Gözlem Kurulu, ‘iyi hal’ durumunu değerlendirdi. Kurul, Oktay’ın ailesinin kendisini iki yıldır ziyaret etmediğini gerekçe göstererek tahliyesini reddetti. Kararda, ailesi tarafından dışlandığı, toplumla bağlarının zayıf olduğu ve bu nedenle 'topluma kazandırılamayacağı' ifadelerine yer verildi. Böylece Oktay’ın infazının tamamlanmasına rağmen serbest bırakılması engellendi.

Savcı ve müdürün ortak oyunu

"Müvekkillerimden Mehmet Sarıaltun da benzer bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldı. İdari ve Gözlem Kurulu’na başkanlık etmesi gereken savcı kurulda yer almadı. Kurul ‘tahliyesinin reddine’ diyerek karar almış ve bu karar yazılmış, ondan sonra elden ele diğer kurul üyeleri tarafından imzalanmış. Sonra başkan olan savcıya gönderilmiş. Savcı da okuduğunu yanlış anlayıp, Mehmet Sarıaltun’un serbest bırakılmasına karar vermiş. Bu yaptığı yanlış okumayı, yanlış anlamayı cezaevi müdürü anlamış olmalı ki onu uyardıktan sonra ertesi gün tahliye kararı değiştirildi ve müvekkilimin tahliyesi engellendi. Gece 23.59’a kadar müvekkilimin serbest bırakılıp tahliyesi sağlanması gerekirken, rehin tutuldu. Ertesi gün de yeni bir karar yazıldı. Müvekkilim o tarihten bu yana üç ay erteme kararlarıyla üç yıldır cezaevinde tutuluyor. Müvekkilim Sarıaltun 33 yıldır cezaevinde tutuluyor. Karar önceden alınıyor ve formaliteler yerine getirilip, karar savcıya imzalatılıyor. Böylece de kararı meşrulaştırmaya çalışıyorlar. "

 

Böyle anlamsız soru mu olur?

İdari ve Gözlem Kurulu kararının antidemokratik olduğuna işaret eden Şahin, kararların pervasızca Kürt ve Türk devrimcilere uygulandığını ifade etti. İdari ve Gözlem Kurulu toplantılarında ön yargılı, peşin peşin yazılmış kararların alındığını belirten Şahin, yalnız Karabük'te değil, Türkiye'nin tüm cezaevlerindeki kurullarda benzer hukuksuz kararların alındığına dikkat çekti. Şahin, “İdari ve Gözlem Kurulu’nda 'PKK sizin için ne ifade ediyor?', 'Abdullah Öcalan hakkında ne düşünüyorsunuz?' gibi sorular soruluyor. Tutsak, PKK’den hükümlü ve cezaevindedir. Böyle anlamsız soru olur mu? Karabük için yaklaşık üç buçuk senedir insanlığa karşı işlenen suç fiili devam ediyor. Bunların hepsi insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Yarın öbür gün bu ülkeye hukuk gelirse, ki öyle umut ediyoruz, bunların hukuk önünde hesaplarını vereceklerine de herkes inansın. Uyguladıkları o baskıcı, ayrımcı, ayrıştırıcı, faşist politikaların elbette ki gün gelir hesabını verirler. Ama gerçekten bu uygulamalar insanlığa karşı nasıl suç işlenirin somut örneğidir” dedi.

2021’den bu yana tahliye yok!

Hasta tutsaklar ve infazları yakılarak şu anda rehin olarak tutulan tüm tutsakların serbest bırakılmasının Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesine de katkı sunacağını ifade eden Şahin şöyle devam etti: “Süreçle beraber Yozgat’ta, Afyon’da kimi iyileşmeler yaşandı, tahliyesi ertelenen tutsakların tahliyeleri gerçekleşti. Afyon’da İnfaz Hakimliği, Yozgat’ın ise cezaevi müdürü değişti. Afyon'da İnfaz Hakimliği kararlarıyla 5, 6 kişi bırakıldı. Oradan da öyle olumlu sonuçlar oldu. Ama işlerinin devamı gelmedi. İyi niyet göstergesi olarak kabul edelim bunları ama yeterli değil, birileri bunun da önünü aldı. Karabük’te ise bu hiç yaşanmadı. En son 2021’de süreli hapis cezası olan bir tutsak o da hak ederek tahliye süresini doldurduğu için serbest bırakıldı.”**

***

13’ü 30 yılı aşkın süredir rehin

* Karabük Cezaevi’nde 25 siyasi tutsak bulunuyor. 25 siyasi tutsaktan 18’inin tahliyesi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından engellendi.

* 18 tutsaktan 13’ü ise 30 yıldır hapiste. 33 yılı aşkın süredir cezaevinde tutulan tutsaklar da bulunuyor.

* Avukatlar, 30 yıllık bazı tutsakların 6 yıllık infazlarının tamamının da yakılabileceğini belirtiyor.

 

Tahliyesi ertelenen tutsaklar şunlar:

* M. Şirin Taşdemir: Bir yıldır cezası uzatılıyor. 31 yıldır cezaevinde tutuluyor.

* Hakkı Aygün: İnfazı bir yıldır erteleniyor, 31 yıldır cezaevinde.

* Halil Temel: İnfazı bir yıldır yakılıyor, 31 yıldır cezaevinde tutuluyor.

* Kadri Alkoç: 31 yıldır cezaevinde tutuluyor, bir yıldır infazı yakılıyor.

* Ahmet Bayna: 12 yıldır cezaevinde tutuluyor, bir yıldır infazı yakılıyor.

* Ejder Doğan: 12 yıldır cezaevinde, 2 yıldır infazı yakılıyor.

* Ali Koç: 3 ay sonra 32’nci yılı bitiyor. İnfazı 3 kez yakıldı. 18 Eylül de 4. kez kurula girecek.

* Mehmet Sarıaltun: İnfazı 4 kez yakıldı. Bir ay sonra 32 yılı bitiyor.

* Abdullah Ok: Tatvan Belediyesi eski Eşbaşkanı, üyelik ve propagandadan 8 buçuk yıl ceza aldı. 2023’ten bu yana 3 kez infazı yakıldı.

* Aydın Kudat: 4 kez infazı yakıldı, 33 yıldır cezaevindedir.

* Abdurrahman Güner: İnfazı 4 kez yakıldı, 33 yıldır cezaevinde tutuluyor.

* Mustafa Karakaya: Üyelikten 9 yıl ceza aldı. Mart 2023’den bu yana 3 kez infazı yakıldı.

* Hasan Öğüt: İnfazı 2 kez yakıldı, 31 yıldır cezaevinde tutuluyor.

* Adem Oktay: 12 yıldır cezaevinde tutuluyor, bir yıldır infazı yakılıyor.

* Ali Haydar Elyakut: 31 yıldır cezaevindedir, bir yıldır infazı yakılıyor.

* Metin Çakır: 7 yıldır cezaevinde tutuluyor, Bir yıldır tahliyesi erteleniyor. İnfazı ikinci kez ise bir yıl daha uzatıldı.

* Muhittin Pirinçioğlu: 31 yıldır cezaevindedir, bir yıldır infazı yakılıyor.

* Hacı Aslan: 3 Ocak 2025 tarihinde tahliyesi ilk defa ertelendi. Sonraki değerlendirme 26 Mart’ta. 30 yıldır cezaevinde tutuluyor.

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.