5 tutsak daha açlık grevinde

❏

  •  Kırıklar 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kötü muamele ve baskılara karşı 28 Kasım’da başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi devam ederken Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde de 5 tutsak açlık grevine başladı.

Tutsak Vedat Erkmen’in şüpheli şekilde yaşamını yitirdiği Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde kalan 5 tutsak, can güvenlikleri olmadığını belirterek, açlık grevine başladı. 

Adı sık sık hak ihlalleri ile gündeme gelen Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde kalan Vedat Erkmen’in 19 Aralık 2021’de kaldığı hücrede şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesi, dikkatleri yeniden bu cezaevine çekti. Cezaevi idaresi, Erkmen’in “intihar” ettiği yönünde açıklama yapsa da otopsi işlemlerinin ailesi ve avukatları beklenmeden yapılması, bu konudaki şüpheleri arttırdı. Erkmen, 23 Ocak Perşembe günü telefon görüşmesinde yapılacak açık görüşe çağırdığı ailesinden, cezaevi idaresi hakkında suç duyurusunda bulunmalarını istemişti. Erkmen’in şehadetinden hemen önce yine bu cezaevinde tutuklu bulunan Yasin Eneç, 17-18 Aralık tarihlerinde gardiyanlar tarafından “Pis terörist, senin gibilerin yaşamaya hakkı yok” denilerek feci şekilde darp edilmiş ve süngerli odaya atılmıştı. Yaşanan bu olay ve Erkmen’in şüpheli ölümü sonrasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, Tekirdağ Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Meclis Araştırma önergesi ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Bu cezaevinde kalan ve arkadaşları olan Erkmen’in intihar ettiğine inanmayan Mehmet Süleyman Uçağan, Turfan İlbaş, Hüseyin Karadaş ve ismi öğrenilemeyen iki tutsak, can güvenlikleri bulunmadığını belirterek,açlık grevine başladı. Tutsaklar, 17 Ocak’tan beri süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladıklarını haftalık telefon görüşmesinde ailelerine aktardı. 10 gündür açlık grevinde olan tutsaklardan Mehmet Süleyman Uçağan, Erkmen’in ölümüne dair kimi bilgilerle cezaevindeki durumu yaptıkları açık görüşte kardeşi Kubbettin Uçağan’a anlattı.

İntihar ettiğine inanmıyorlar

 Kubbettin Uçağan, yaptıkları görüşte cezaevindeki koşulların çok ağır olduğunu ve keyfi uygulamaların baş gösterdiğini dile getiren ağabeyinin, kendisine verdiği bilgileri, “Cezaevi idaresi, istemi dışında Erkmen’in koğuşunu değiştirmek istiyor. Bunu kabul etmeyen Erkmen ve arkadaşı fiziki saldırıya maruz kalıp, bulundukları odadan tekli hücreye götürülmüş. Daha sonra Erkmen’in intihar ettiği söyleniyor” şeklinde aktardı. Uçağan, böyle biri olmamasından dolayı cezaevindekilerin Erkmen’in intiharına inanmadığını belirtti.

Aynı şey başlarına gelebilir

Uçağan, ağabeyinin şüpheli şekilde hayatını kaybeden Erkmen’in başına gelenlerin kendi başlarına da gelebileceği kaygısı içerisinde olduğunu ifade ettiğini paylaştı. Uçağan, Perşembe günü yaptıkları son haftalık telefon görüşmesinde ise ağabeyinin dört tutsak ile birlikte 17 Ocak’tan itibaren açlık grevine başladıkları bilgisini aktardı. Uçağan, can güvenliği kaygısı taşıyan ağabeyi ve arkadaşlarının yine cezaevinde yaşanan keyfi uygulamalar, çıplak arama dayatması, yeni tutsakların üç ay süreyle tekli hücrelerde tutulmaları, havalandırmaların üstünün tel örgüyle kapatılması, koğuşlarda yapılan keyfi aramalar ve psikolojik baskıların son bulmasını istediğini ifade etti.

Savcıdan sonra tehdit

Açlık grevinde olan bir diğer tutsak Hüseyin Karadaş’ın eşi Sevgül Karadaş ise Erkmen’in intihar ettiğine inanmayan eşi ve arkadaşlarının bunu ifadelerini alan cumhuriyet savcısına anlatmaları sonrasında tehdit edildiklerini dile getirdi. İnsanlık dışı yaklaşımlar, kışkırtıcı söylemler, fiziki saldırılara varan tehditler, keyfi koğuş baskınları ve aramalarına karşı açlık grevine başlayan tutsaklar üzerindeki baskıları kabul etmediklerini söyleyen Karakaş, taleplerin karşılanmasını istedi.  MA/İSTANBUL

 

Cenazemiz çıkabilir

Kırıklar Cezaevi’nde baskılara karşı açlık grevi eylemini sürdüren Ozan Alpkaya, cezaevi müdürü Haydar Ali Ak tarafından tehdit edildiklerini söyleyerek, can güvenliklerinin olmadığını belirtti. 

İzmir Buca Kırıklar 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kötü muamele ve baskılara karşı 28 Kasım’da başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi devam ediyor. Tutsaklar Sinan Durmaz, Onur Yılmaz, Abdullah Günay, Sabah Dayan, Ozan Alpkaya, Halis Dağhan, Sertaç Kılıçarslan ve Kenan Yıldızbakan’ın başlattığı eylem, iki ayını tamamladı. Tutsaklar Mahir Çakır, Şaban Sıdal, İbrahim Tikan da baskıların artması üzerine 27 Aralık’ta eyleme dahil oldu. 

Kırıklar 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki baskılar, Haydar Ali Ak’ın Ağustos 2021’de cezaevine müdür olarak atanmasıyla arttı. Ak, Esat Oktay Yıldıran’ın devamı olduğunu belirterek, tutsakları tehdit ediyor. Artan baskılar üzerine cezaevi müdürü Haydar Ali Ak ile 17 Ocak’ta yapmak istediği görüşmek isteyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve Özgürlük için Hukukçular Derneği üyesi Avukat Ali İhsan Bey’in bu talebi kabul edilmedi. 

Tehdit ediliyorlar 

Kırıklar Cezaevi’nde ilk açlık grevine giren tutsaklardan Ozan Alpkaya, ailesi ile 23 Ocak’ta yaptığı telefon görüşmesinde, HDP’li Kemalbay ve ÖHD’nin cezaevi yönetimiyle yaptığı görüşmenin ardından Haydar Ali Ak’ın açlık grevinde olan tutsakları tehdit ettiğini kaydederek, can güvenliklerinin olmadığını aktardı. Alpkaya, “Artık hiç güvenliğimiz yok. ‘İntihar etti’ adı altında cenazemiz çıkabilir” dedi. Alpkaya, grevde olan tutsakların vücutlarında ve ağızlarında çeşitli yaraların çıktığını söyledi. 

Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE TUHAYDER) yöneticisi Selma Altan, tutsakların gördüğü baskılara karşı acil harekete geçilmesi gerektiğini ifade etti. Alpkaya’nın ailesi aracılığı ile aktardığı bilgilere işaret eden Altan, “Tutsak arkadaşlarımızın hayati durumundan çok endişeliyiz. Cezaevlerinden cenazelerin çıkmasını istemiyoruz. Bir şekilde bu müdürün durdurulması gerekiyor. Bu adam kime güveniyor da bu kadar baskı uyguluyor? Arkasında hangi güç var?” diye sordu. 

Bana bir şey olmaz, diyor

Altan, şöyle devam etti: “Haydar Ali Ak kendisini ‘Ben Esat Oktay’ın devamıyım. Benim hakkımda çok şey yazıldı, bana bir şey olmaz’ diye tanıttığını biliyoruz. Geçmişte de birçok cezaevinde bulunmuş ve işkence uygulamaları var. Bulunduğu cezaevlerinde baskıları devam etmiş. Hatta birçok tutuklunun kolu ve kaburgası kırılmıştır. Tekirdağ Cezaevi’nde görevliyken iki tutsak hayatını kaybetmiştir. Bu müdürün sicili temiz değil. Yetkililerin bu kişiyi koruduğunu düşünüyoruz.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.