73. Berlinale perdelerini açıyor

• 73. Berlin Uluslararası Film Festivali bugün başlıyor. Berlinale bu yıl, daha çevreci, daha kapsayıcı ve politik bir tutum almışa benziyor. Festivalde 18 film Altın ve Gümüş ayı ödülleri için yarışacak.

SUSAN WEİNBLATT/BERLİN

Festivalin bu yılki posterlerinde ve merkezinde, salgın yüzünden sınırlı şekilde geçen iki yılın ardından seyirciler var. Aynı zamanda sponsorlarında da değişikliğe giden Berlinale, daha çevreci, daha kapsayıcı ve politik bir tutum almışa benziyor. Rebecca Miller’in “She Came to Me” isimli filmiyle açılışını yapan festival, 10 gün boyunca şehrin çeşitli merkezlerinde dünyanın dört bir yanından filmi seyirciyle buluşturacak.

Berlinale Special bölümünde yer alan açılış filmi She Came to Me yıldız oyuncular kadrosuyla dikkat çekiyor, filmde Peter Dinklage, Marisa Tomei, Joanna Kulig, Brian d’Arcy James ve Anne Hathaway rol alıyor. Kutuplaşmış bir Amerika’yı arka planına alan filmin yeni bir Romeo Juliet yorumlaması olarak okunabileceği söyleniyor.

18 film yarışacak

Ana yarışma bölümünde 18 film, 25 Şubat günü sahibini bulacak Altın ve Gümüş ayı ödülleri için yarışıyor, bu filmlerden altı tanesi kadın yönetmenlere ait. 2018’den beri her yıl olduğu gibi, festivalin toplumsal cinsiyet eşitliği istatistikleri de halka açık bir biçimde yayınlandı. Bu sene festival ana yarışma bölümünde kendini hiç olmadığı kadar animasyon, belgesel, komedi, drama gibi farklı formlara açıyor. Yarışmanın jüri üyeleri ise oyuncu Kristen Stewart başkanlığında, Golshifteh Farahani (İran/Fransa), Valeska Grisebach (Almanya), Radu Jude (Romanya), Francine Maisler (ABD), Carla Simón (İspanya) ve Johnnie To (Hong Kong, Çin).

Dünya yanarken ne yapmalı?

Festivalin sosyal meselelere odaklanan bölümü Panaroma’da ise “dünya yanarken ne yapmalı” sorusu soruluyor. Bu sene seçilen filmler dünyada olup bitenlere karşı kamerayı bir araç ve bir silah olarak kullanan ve toplumsal muhalefeti ören aktörler olarak dikkat çekiyor. “And, Towards Happy Alleys” adlı filmde Hindistanlı yönetmen Sreemoyee Singh seyircisi Tahran sokaklarına götürerek hem İran sinemasına bir selam gönderiyor hem de kadınların öncülüğünde devam eden protestoları filmine konu ediyor. Bunun yanısıra Nijerya, Hindistan gibi pek çok ülkeden filmler bu bölümde yer alıyor. Panorama bölümünde bu yıl queer sinema da kendisine oldukça yer buluyor, Kokomo City, Femme ve Silver Haze gibi filmlerle farklı LGBTI meselelerine değiniliyor. Festivalde her yıl olduğu gibi bu yıl de TEDDY ödülleriyle queer sinemanın en iyileri ödüllendirilecek. Panorama bölümü açılışını  İranlı kadın yönetmen Sepideh Farsi uzun metraj animasyon filmi La Sirène ile ile yapacak.

Ukrayna ve İran

Berlin Uluslararası Film Festivali bu sene Ukrayna ve İran ile dayanışma içerisinde olduğunu açıkladı. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı uluslararası hukuku ihlal ederek yürüttüğü savaşı kınadığını belirten festival, Ukrayna halklarıyla ve bu savaşa karşı mücadele eden herkesle dayanıştıklarını duyurdu. Aynı zamanda, “İran’da baskıcı otoriter bir rejime karşı cesurca direnen eylemcileri destekliyoruz” denildi. Daha evvel Berlinale’de filmleriyle yer alan ve tutuklu bulunduğu hapishanede açlık grevine başlayan Jafar Panahi için de Berlinale tarafından resmi bir dayanışma açıklaması yayınlanmıştı. Açlık grevinin ardından Jafar Panahi serbest bırakıldı. Bu dayanışma bağlamında festivalde İran ve Ukrayna’dan birçok film yer alıyor.

Jin Jiyan Azadî paneli

18 Şubat Cuma günü Hebbel am Ufer (HAU1) salonunda “İran devriminde sinemanın ve sanatın rolü: Jin Jiyan Azadî etkisi” konulu bir panel düzenlenecek. Bu panelde yönetmen Sepideh Farsi, Jasmin Tabatabai, oyuncu Melika Fourotan, yapımcı Farzad Pak ve diğer aktivistler yer alacak. Aynı günün devamında saat 14.55 ile 15.15 arasında Berlinale Palast’ın kırmızı halısında İran’la dayanışma amaçlı bir eylem gerçekleşecek.

Ukrayna ile dayanışma için kırmızı halı eylemi ise 24 Şubat günü saat 18.10’da olacak, bu eyleme Ukrayna’nın film sektöründen isimler de katılacak. Panorama ve Generation bölümlerinde Ukrayna’dan gelen filmler seyirci ile buluşacak.

Bu program 6 Şubat günü Maraş’ta gerçekleşen depremlerden önce duyurulurken, festivalin depremle ilgili bir etkinlikte bulunup bulunmayacağı henüz açıklanmadı.