85 DAİŞ’li yakalandı, 5 tünel bulunup yıkıldı

  • DAİŞ’li ailelerin kaldığı Hol Kampı’na düzenlenen İnsani ve Güvenlik Operasyonu sonucu 85 DAİŞ elemanı ve iş birlikçisi yakalandı. Silah, patlayıcı ve bombalar ile miktar uyuşturucuya el konuldu, tespit edilen 5 tünel yıkıldı.

YPJ öncülüğünde Uluslararası Koalisyon’un da desteğiyle Hol Kampı’ndaki DAİŞ unsurlarına yönelik 27 Ocak’ta başlatılan İnsani ve Güvenlik Operasyonu'nun 3. aşaması, dün sona erdi.

Hol Kampı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı Üyesi Eli El Hesen ile Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Basın Merkezi Sözcüsü Rûken Cemal, operasyonun başarıyla tamamlandığını duyurdu. İnsani ve Güvenlik Operasyonu’nun yürütülmesinde önemli rol oynayan Rebah El Ehmed, Yamin Şedad, Mihemed El Said, Ebdilselam El Ehmed ile tüm şehitlerin saygıyla anıldığı açıklamada, “Bu arkadaşlarımız, devam eden operasyonun ihtiyaçlarının karşılanması görevini yerine getirirken işgalci Türk devletinin SİHA’ları tarafından hedef alınarak şehit edildi” denildi.

İnsan duruştan taviz verilmedi

İç Güvenlik Güçleri, Demokratik Suriye Güçleri (QSD), Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) öncülüğünde ve Uluslararası Koalisyon güçlerinin yardım ve desteğiyle 27 Ocak'ta Hol Kampı’nda İnsani ve Güvenlik Operasyonu’nun 3. aşamasının başlatıldığı hatırlatan açıklamada şunlar ifade edildi: “Güvenlik ve ahlaki değerleri esas alan güçlerimiz, kamp sakinlerine yönelik insani duruşundan taviz vermeden operasyonu yürüttü. Bu operasyon, geçtiğimiz günlerde yakalanan DAİŞ hücrelerinden bazılarının itirafları doğrultusunda planlanarak pratiğe geçirildi. Bunlar, güçlerimizin işgalci Türk devleti ve Suriye rejimine bağlı çetelerin saldırılarıyla meşgul olmasından yararlanarak örgütlendi.

 

 

Planlandığı gibi ilerledi

Operasyon planladığımız gibi ilerledi. Kampın tüm bölümleri temizlenen operasyonda, mayın, bomba ve patlayıcı bantları gibi birçok patlayıcı maddenin yanı sıra tüneller de bulundu. Bunların yanı sıra DAİŞ çetesinin onlarca hücresi ve iş birlikçisi de tutuklandı. El yapımı silah, mühimmat ve patlayıcıların çokluğu, DAİŞ’in kamp içinde faaliyet yürüterek kampı ele geçirmek için büyük hazırlık yaptığını gösteriyor. Bu aynı zamanda operasyonun 3. aşamasına başlamanın önemini de gösteriyor.

Ebu Sufyan bulunup öldürüldü

Güçlerimiz, kamp içindeki ve dışındaki çete elemanlarının sorumlusu olan Ebu Sûfyan Elhêbi isimli çete başının izine ulaşmayı başardı. Bu kişi kamp içindeki ve dışındaki terör faaliyetlerinin organizasyonundan sorumluydu. Aynı zamanda hücreleri koordine ederek kamp içi ve kamp dışı faaliyetlerinin planını hazırladı. Yeri belirlendikten sonra başka bir çete üyesiyle birlikte öldürüldü.

Bir kadın kurtarıldı

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ), 10 yıl önce DAİŞ tarafından Şengal’in Herdan köyüne düzenlenen saldırıda kaçırılan Kovan İdo Xorto adlı Êzîdî kadını özel bir operasyonla kurtardı.

Fetvacı Ebdulhemid tutuklandı

DAİŞ çetesinin örgütlediği aşırı fikirler ve radikal ideoloji kampta halen devam etmekte ve sistematik olarak geliştirilip çocukların beyinlerine aşılanmaktadır. Elbette bu aynı zamanda DAİŞ’in farkındalığını sürdürecek yeni bir nesil oluşturmak amacıyla da yapılıyor. Dolayısıyla bu fikirleri yayan birçok çete elemanı, başta bu fikirlerin yayılmasından doğrudan sorumlu olan ve aynı zamanda kamp sakinlerini öldürme ve tehdit etme yönünde fetvalar veren Ebu Ebdulhemid isimli çete başı tutuklandı.

İnsani şartlar dikkate alındı

Güçlerimiz, 10 gün süren bu operasyonda kampın tüm insani şartlarının dikkate alındığı, büyük bir disiplin ve hassasiyetle görevlerini yerine getirmeyi başardı. Ayrıca bölümlerin denetimi ve temizliği sırasında bu operasyonun başarılı olması ve kamp sakinleri için her türlü tehlikenin ortadan kaldırılması amacıyla güvenli alanlar inşa edildi.

İnsani yardım kuruluşları yok

Kamp yönetiminin, insani yardım kuruluşlarına, bölge sakinlerinin yeniden yerleştirilmesi için kamp sağlanması konusunda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri yönündeki çağrılarına rağmen bu kuruluşlar görevlerini yerine getirmedi. Bu aynı zamanda bu kuruluşlar tarafından gerekli yardımın sağlanmadığını gösteriyor.

 

 

Sadece Özerk Yönetim’e bırakılamaz

Uluslararası ilginin olmayışı ve uluslararası kurum ve kuruluşların bu tehdide ilişkin sorumluluklarını yerine getirmemesi buradaki tehlikeyi büyütmektedir. Ayrıca bu terörizmin kampta yayılmasını önleme yükünün sadece Özerk Yönetim ile güvenlik ve askeri güçlere bırakılması kamp sakinlerine yönelik terör faaliyetleri sorununun çözümünü daha da zorlaştırmaktadır.

DAİŞ ailelerinin gönderilmesi

Operasyonumuz, kamp ve çevresinde faaliyet yürütmek amacıyla kendilerini güçlendirerek kamp ve çevresini ele geçirmek isteyen DAİŞ’in planlarını engelledi. Temel amacımız kampta güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamaktı. DAİŞ ailelerinin ülkelerine geri gönderilmesi de devletleri açısından önemli bir konudur. Radikal fikirlerinin ortadan kaldırılması, özelde kampı, genel olarak Suriye'yi güvenli hale getirecek, aynı zamanda dünyayı da onların tehditlerinden ve teröründen koruyacaktır.

DAİŞ’e operasyonlar sürecek

Hol Kampı’nı temizlemeye yönelik İnsani ve Güvenlik Operasyonu’nun 3. aşaması sona erdi, ancak DAİŞ’ten eser kalmayıncaya kadar operasyonlarımız ve faaliyetlerimiz devam edecek. Gerektiğinde daha kapsamlı operasyonları da gerçekleştireceğiz.

10 günde çıkarılanlar

10 günlük operasyonda 85DAİŞ elemanı ve iş birlikçisi tutuklandı. 8 kalaşnikof, 4 mayın, 2 patlayıcı, 7 el bombası, 25 çeşitli çapta silah, 1 roketatar mermisi, çok sayıda mühimmat, bir miktar askeri teçhizat, bir miktar uyuşturucu yakalandı. Tespit edilen 5 tünel yıkıldı.” HESEKÊ

 

* * *

İran taşeronlarının saldırısı kınandı

Kuzey-Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, El Omer sahasındaki QSD güçlerine yönelik İran saldırısını kınadı.

Demokratik Özerk Yönetim tarafından yapılan yazılı açıklamada, Komando Eğitim Akademisi’ni hedef alan 6 savaşçının şehadetiyle sonuçlanan saldırının, Astana ortaklarının anlaşmaları çerçevesinde olduğu vurgulandı. Özerk Yönetim’in terör hücrelerinin faaliyetlerini yenilgiye uğratmasına rağmen, bazı tarafların istikrarın sağlanması, toplumsal iş birliğinin güçlendirilmesi ve terörle mücadelenin sürdürülmesini istemediği vurgulanan açıklamada, “Bu tarafların amacı, Kuzey-Doğu Suriye'deki durumu istikrarsızlaştırmak ve krizi kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktır. Bunların arasında İran ve Suriye rejimini temel alan gruplar da var. Birkaç ay önce bu taraflar, Dêrazor’daki aşiretler arasında gerginlik ve anlaşmazlık yaratma hedeflerinde başarısız oldu” denildi.

Saldırının kınandığı açıklamada, bu saldırıların ve yaşananların bölgeyi zora sokmaya yönelik olduğu ifade edildi. QAMIŞLO

 

* * *

Kalın’dan sonra Güler de Irak’ta

Türk Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın geçene hafta tamamlanan ve bir hafta süren temaslarının ardından Türk Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de Irak'ın başkenti Bağdat'a gitti.

Güler, beraberinde Türk Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ile çeşitli temaslarda bulunmak üzere Irak'ın başkenti Bağdat'a gitti.

MİT Başkanı İbrahim Kalın da geçtimiz günlerde Bağdat'a gitmişti. Kalın Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid tarafından kabul edilmişti. Kalın, Irak Başbakanı Şiya es-Sudani'nin yanı sıra Şii ve Sünni gruplar ve Türkmen temsilcilerle de bir araya gelmişti. Kalın, daha sonra Hewlêr’e geçerek Mesud Barzani ile de görüşmüştü. Bu görüşmenin ardından YNK ile Kerkük çalışmalarını sonlandıran KDP, gerillaya da saldırmıştı. BAĞDAT

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.