Açlık grevi 15. grupta

  • PKK ve PAJK’lı tutsakların tecride karşı 27 kasım’dan beri sürdürdüğü açlık grevini 15. grup devraldı.

 

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 27 Kasım’da başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi, 15. grubun devralmasıyla 72. gününde devam ediyor. Aynı amaçla Mexmûr Şehit Aileleri Derneği’nde 51, Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda ise 34 gündür açlık grevi yapılıyor.

Tutsak aileleri de eyleme destek vererek, tecridin sonlandırılması talebinin karşılanmasını istiyor. Hakkari’nin Gever ilçesinde 2016’da “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” ve “örgüt üyesi olmak” iddialarıyla tutuklanan ve yargılandığı davadan 36 yıl hapis cezasına çarptırılan Van F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki Metin Aşkan da açlık grevindeki tutsaklardan. 2018’de açlık grevinde de yer alan Aşkan’ın annesi Asya Aşkan, “Oğlum ikidir greve katılıyor, gözleri ve kulakları ağrıyor. Geçen gün görüşüne gittiğimizde durumu iyi değildi” dedi. 

Cezaevleri önüne yığılmalıyız

 Anne Aşkan, aslında herkesin tecrit altında olduğunu belirterek, ”Omuz omuza vererek, cezaevlerinin önüne gitmeliyiz. Onların bu mücadelelerine sahip çıkmalıyız. Bizim çocuklarımızdan ne farkımız var” diye konuştu.

Herkes adım atmalı

Aşkan ile aynı cezaevinde tutulan Mustafa Tekin’in annesi Remziye Tekin ise cezaevleri ve toplum üzerindeki tecridin sona ermesini istedi. Tekin, ”Anneler el ele vererek bu grevi sahiplenmeli ve tutuklularının yanlarında durmalı. Tecrit son bulması için herkes adım atmalı” dedi.

Biz de tecritteyiz

Eylemde olan tutsak Veysi Altan’ın annesi Emine Altan (75) ise “Tecrit hepimize uygulanıyor, son bulmasını istiyoruz” diyerek kaygılarını dile getirdi. Müebbet hapis cezası verilen oğlunun daha önce de Mersin Tarsus Cezaevi’ndeyken de açlık grevine katıldığını hatırlatan Barış Annesi Altan, şimdi de eylemini Maraş T Tipi Cezaevi’nde sürdürdüğünü söyledi. Altan, tutsaklar tüm toplumun özgürlüğü için mücadele ettiğini belirterek, şunları söyledi: ”Bir lokma yemek yerken, boğazımdan geçmiyor, gözlerimden yaşlar geliyor. Bizim çocuklarımız, kimseye tecavüz etmedi, Kürt oldukları için tutuklular. Asıl onlar bizim yaşamımıza tecavüz ettiler. Tecrit, sadece cezaevindekilere değil bütün Kürtlere. Sadece onlar değil biz de tecrit altındayız, biz de cezaevinde gibiyiz.”

Biz de açlık grevine gireriz

 Anneler olarak gerekirse çocukları için cezaevi önlerine gidip açlık grevlerine gireceklerini ifade eden Altan, şöyle devam etti: ”Onlarda adalet, vicdan yok. 60-70 yaşlarındaki annelere ‘yat yat’ diyorlar, itiyorlar. Biz Türklerin düşmanı değiliz. Bizim sorunumuz devletle. Devlet bizi sömürüyor. Türkler de bizim gibi esir. Bugün bize, yarın onlara, devran döner. Ağacın gölgesi hep aynı olmaz.” 

Altan, Kürt birliğinin önemine de değinerek, şunları ekledi: ”Kürdistan’ın her bir parçasına sesleniyorum, hepimiz bir olalım. Kimse ben büyüğüm demesin, büyüklüğü birbirimize yardım olarak yapalım. Bütün annelere de sesleniyorum; korkmasınlar, gerekirse Ankara’ya, Adalet Bakanlığı önünde ölüme gideriz.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.