Adalet Bakanlığı yanıt vermedi

ÖHD Eşbaşkanı Bünyamin Şeker

ÖHD Eşbaşkanı Bünyamin Şeker

  • ÖHD Eşbaşkanı Bünyamin Şeker, İmralı tecridine karşı Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvuruya cevap verilmediğini söyledi. 

Öcalan üzerindeki tecridin son bulmasını talep eden hukuk örgütlerinden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) Eşbaşkanı Bünyamin Şeker, MA’dan Müjdat Can ve Mehmet Güleş’e konuştu. Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği 1999’dan bu yana bilinçi ve kişiye özel tecrit altında tutulduğunu; buradaki sistemin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını söyleyen Şeker, anayasa ve yasaları dikkate almayan bir devlet politikasının gereği olduğunu kaydetti. 

“Devlet meşru bir zemin bulamıyor ki avukat görüş yasağının neden uygulandığını açıklayabilsin” diyen Şeker, şöyle devam etti: “Çünkü yok öyle bir durum. Yasak kararının, disiplin cezalarının hukukla izahı yok. Yasal mekanizması içinde açıklanamaz.”

Tecrit ve avukat görüş yasağına karşı girişimlerinin olduğunu hatırlatan Şeker, Asrın Hukuk Bürosu’nun başvurularının ardından Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunduklarını, ancak hala cevap alamadıklarını paylaştı. Şeker, “Ne olursa olsun olumsuz ya da olumlu bir idari başvuru söz konusu olduğunda devlet mekanizmalarının süreklilik ve ciddiyet gereği bir cevap vermelidir. Ancak uzun zamandır Türk devleti içerisinde bu teamüller işlemiyor. Devlet ciddiyeti, sürekliliği ortadan kaldırılmış durumda. Süreçler keyfi bir şekilde işletiliyor” şeklinde konuştu. 

 Sadece Kürtleri ilgilendirmiyor

 Tecride karşı bazı kesimlerin “Kürtlere uygulanıyorsa görmezden gelelim” anlayışına sahip olduğunu ifade eden Şeker, bu kesimlerin de bir gün hukuksuzlukla karşı karşıya geleceğini kaydetti. Şeker, Gülen Cemaati örneğini vererek, “Benzer duruma maruz kaldı. Şimdi yine aynı sessizlik söz konusu. Demokratik kamuoyu Kürtler söz konusu olduğunda göz yummakta. Gezi davasında gördük. Bütün bunlarla birlikte biz tecridi sadece Kürt kamuoyu gündemini ilgilendiren bir mesele olarak görmüyoruz” dedi. 

Temel gündem olmalı

 Öcalan’ın avukatları ile yaptığı görüşmelerin kayıt altına alınmasının, daha sonraki süreçte tüm cezaevlerine yayıldığını hatırlatan Şeker, şunları ekledi: “Bu örnekten bile baktığımızda Sayın Öcalan’a uygulanan politikaların toplumdan bağımsız bir şekilde ele alınabilmesinin mümkün olmadığını net bir şekilde görüyoruz. Çünkü yasal düzenlemeler ona göre; toplumsal ve siyasi refleksler onun üzerinden yapılıyor. Bu anlamda tecrit sisteminin Türkiye’nin, Türkiye halklarını ilgilendirdiğini görmek gerekiyor. Eşitlik ilkesini kendine referans olarak belirleyen muhalefet ya da demokratik kamuoyu, bu meseleyi birinci gündem olarak ele almalı. Buna karşı ses yükseltmeli.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.