Adalet Bakanlığı yanıtlamak zorunda
- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile "acil görüşmek" için Adalet Bakanlığına başvuru yapan HEDEP milletvekillerinden Serhat Eren, yanıt vermek zorunda olduğunu söyledi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 32 aydır kendisinden haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması kapsamında yapılan başvurular ve kampanyalar sürüyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekilleri, İmralı'ya gitmek ve Abdullah Öcalan ile "acil görüşmek" için 2 Kasım’da Adalet Bakanlığına başvurdu. Bakanlık, daha öncekiler dahil, bugüne kadar hiçbir başvuruya yanıt vermedi.
MA’ya konuşan HEDEP Amed Milletvekili Serhat Eren, Abdullah Öcalan'ın Uluslararası Komplo’yla Türkiye'ye getirildiği 1999'dan bu yana tecritte tutulduğunu; son 8 yılda bu durumun daha da ağırlaştırıldığını hatırlatarak, tecridin Kürt sorununda çözümsüzlüğü derinleştirdiğini, demokrasi, hukuk ve özgürlüklerin askıya alınmasını beraberinde getirdiğini söyledi. Eren, "Kürt sorununda çözümün aralanması için HEDEP milletvekilleri olarak Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere Adalet Bakanlığına başvuruda bulunduk. Dünyanın farklı yerlerinden de Adalet Bakanlığına benzer başvurular yapıldı. Söz konusu başvurulara bir dönüş olmadı. Kürt sorununun çözümü için Sayın Abdullah Öcalan olmazsa olmazdır. En önemli aktördür. Bu çözümsüzlük haline son vermek, Sayın Abdullah Öcalan’ın Türkiye’de yeni bir barış sürecinin başlaması açısından muhatap alınmasını sağlamak ve bu hukuksuzluk haline son vermek için görüşme başvurusunda bulunduk. Sadece başvuru ile sınırlı olmayacak; biz Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürleşmesi için her türlü demokratik eylem ve etkinlikleri sürdüreceğiz" dedi.
Sessizlik çözümsüzlükten kaynaklı
Adalet Bakanlığının İmralı tecridine karşı başlatılan girişimlere dair sessizliğini eleştiren Eren, şunları söyledi: "Bu sessizliğin, hükümetin çözümsüzlük politikasıyla doğrudan bağı var. Bu durumun hükümetin, Kürtlere, Sayın Abdullah Öcalan’a ve Kürt sorununun çözümüne dair yaklaşımından bağımsız olmadığını söyleyebiliriz. Adalet Bakanlığı, tek başına karar verici bir noktada değil ama hukuksal olarak Sayın Abdullah Öcalan’ın ailesiyle ve avukatıyla görüşmesini sağlayacak mercidir. Buna cevap vermek zorundadır. Buna ilişkin suskunluğu tamamen haksız olmasından kaynaklanıyor. Hukuka uygun hareket ettiğini düşünen, güçlü olduğunu söyleyen, doğru olduğunu düşünen bir hükümet çekinmez, korkmaz. Sayın Abdullah Öcalan’ın konuşmasından da korkmaz.”
Bakanlığın hukuki başvurularına cevap vermesi gerektiğine söyleyen Eren, "Adalet Bakanlığı çok uzun zamandır Sayın Abdullah Öcalan ile ilgili bütün taleplere sessiz kalıyor. Sessizliği de tamamen hukuk dışına çıkmış olma haliyle izah edilebilir. Adalet Bakanlığı sessiz kalmamalı” diye konuştu. ANKARA