Aileler devletin tavrını sorguluyor

Peyruze Kurt
- Şehit aileleri ve yakınları, Kürt Halk Önderi'ni destekliyor, güvenip inanıyor ama Türk devleti ve iktidarını sorgulayarak, Kürt tarafının attığı adımlara somut karşılık vermesini bekliyor.
İki çocuğunu şehit veren Barış Annesi Peyruze Kurt, Meclis'te komisyon kurularak, Kürt sorununun çözümüne dair adımlar atılmasını istedi. Üç kuşaktır devletin zulmüne maruz kaldıklarını anımsatan Sara Güldal, gerillaya katılan çocuklarından Nehlan'ın cenazesini bile alamadığını belirterek, sürecin somut adımlarla devam etmesini beklediğini söyledi.
PKK'nin bugün düzenleyeceği silah bırakma töreni öncesindeki görüntülü çağrı sonrası gözler bir kez daha devletin atacağı adımlara çevrildi. Farklı kesimlerin devlete seslenişi sürüyor. Bunlardan birisi de 2016'da şehit düşen YPS’li Aydın Kurt’un (Agîd Dildar) ve 2024'te şehit düşen YJA Star gerillası Nudem Kurt'un (Newal Mêrdîn) annesi Peyruze Kurt. İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi'nde de yer alan Peyruze Kurt, barışın sağlanması adına başlayan süreçten hem mutlu hem de umutlu olduğunu vurguladı. Peyruze Kurt, "Bu süreç bana hem çok zor hem de çok iyi geldi. İki çocuğumu toprağa verdim ama diğer taraftan da ‘ben çok ağladım, başkaları ağlamasın’ dedim" dedi.
Devlet barıştan korkmasın
Yıllardır savaşın bitmesi, barışın sağlanması için mücadele ettiğini söyleyen Peyruze Kurt, "Barış ve kardeşlik için çocuklarım yaşamını yitirdi. Oğlum Aydın’ın cenazesini yedi yıl sonra aldım. Daha kızım Nudem’in cenazesini de alamadım ama yine de barış için çağrı yapıyorum. İki çocuğunu yitirmiş bir anne olarak devletin artık adım atmasını, savaşın son bulmasını istiyorum. Yüreği yanmış anneler olarak devlete çağrıda bulunuyoruz; barıştan korkmasın, adım atsın" şeklinde konuştu.
Kürtlerin hakları var
Kürtlerin 52 yıldır hakları için büyük bir mücadele verdiğini hatırlatan Kurt, şunları vurguladı: "Biz de kendi topraklarımızda ana dilimizle, rengimizle, Kürtlüğümüzle yaşamak istiyoruz. Kürtlerin hakkı verilmeli. Meclis'te komisyon kurulmalı ve herkesin bu komisyona katılması gerekiyor."
Elinizi taşın altına koyun
DEM Parti'nin süreç eksenli yaptığı “Demokratik Toplum Buluşmaları”na da işaret eden Peyruze Kurt, "DEM Parti şehir şehir süreci halka anlatıyor. Devlet ve Meclis ile her parti elini taşın altına koysun ki barış gelsin" diye konuştu.
Önderliğe güveniyoruz
Colemêrg’in Gever ilçesinden Sara Güldal ise 15 yaşından itibaren görmeye başladığı devlet terörü ve yaşadıklarını paylaşarak, neden onurlu barış istediklerini ve bunun icin Rêber Apo'ya güvendiklerini anlattı. Sara Güldal, şunları söyledi: “Devlet baskısında bir abim yaşamını yitirdi. Başka bir abim ve babam tutuklandı. Askerler eve yaptıkları baskın sırasında abime gözümüzün önünde işkence etti. Annem abime yapılan işkenceden ötürü fenalaştı. Askerler tüm aile bireylerine insanlık dışı muamele yaptı. İşkence ve insanlık dışı muamelenin hem mağduru hem de tanığıyım.
40 yılı aşkın süredir PKK’yi tanıyoruz ve bu mücadelede ailemden birçok kişi yer aldı. Eşitlik ve barış için ağır bedeller ödedik. Devlet baskısı, ailemden başlayarak, bana ve çocuklarıma kadar üç kuşaktır sürüyor. Devletin baskısı nedeniyle önce bir oğlum PKK’ye katıldı. Kızım Nehlan ise abisinin ağır yaralanmasının ardından 2015'te PKK’ye katıldı. Kızım, öz yönetim direnişinin Gever’de sürdüğü dönemde katıldığı PKK saflarında, ilerleyen süreçte şehit düştü. Şehadetini sadece televizyondan öğrendik. Kızımın bir mezarı dahi yok.
Oğlum Adnan'a sarılayım
Sürecin somut adımlarla devam etmesini bekliyoruz. Önderliğimize güveniyoruz. Önderliğimizin söylemi başımız gözümüz üstünedir, ancak atılacak adımlarda ilk olarak Önderlik ve siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı. Hiç olmazsa sağ olan çocuğum Adnan’a sarılarak içimdeki ateşi söndürmek istiyorum. Ancak o zaman bu sürece güveniriz.”














