Alevi katliamlarını durdurun
Yurt Dışı Haberleri —

“Alevi Katliamlarını Durdurun” mitingi
- Berlin ve Frankfurt’ta onlarca kişi, “Alevi Katliamlarını Durdurun” mitingine katıldı. “Ya birlikte var olacağız ya da hiç kimse güvende olmayacak” mesajı veren Aleviler, çetelerin derhal durdurulmasını ve uluslararası toplumun harekete geçmesini istedi.
HAKAN TÜRKMEN/OSMAN ÇAKIR
Almanya’nın Berlin ve Frankfurt kentlerinde onlarca kişi, Suriye’nin kıyı kesimlerde Heyet Tehrir Şam (HTŞ) çetelerinin Alevilere yönelik saldırılarına karşı Cumartesi günü sokağa çıktı. Berlin’de, Avrupa’daki Suriyeli Aleviler Birliği’nin çağrısıyla “Alevi Katliamlarını Durdurun” mitingi düzenlendi. Almanya Dışişleri Bakanlığı önünde gerçekleşen etkinliğe Kongra Star, PYD, AABK, Association of Syrian Alawites in Europe, Alawite Organisation, FEDA, AAAF ve AHRS gibi kurumlar destek verdi. FEDA-Berlin, Berlin Alevi Topluluğu-Cemevi, BAAB e.V. ve Nav Berlin’in katıldığı miting, Suriye’de katledilen Aleviler için yapılan saygı duruşuyla başladı.
BAT-Cemevi adına konuşma yapan Kadir Şahin, Humus, Lazkiye, Tartus ve kıyı kentlerinde Alevi sivillere yönelik ağır saldırılara dikkat çekti. Şahin, Banias’ta Mart 2025’te gerçekleştirilen toplu katliamlarda kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin öldürüldüğünü belirtti. Evlerin yıkıldığı, işyerlerinin yağmalandığı, zorla yerinden etme ve keyfi tutuklama vakalarının arttığını ifade eden Şahin, “Uluslararası toplumun sessiz kalmamalıdır. Bağımsız, şeffaf ve uluslararası denetimli soruşturma mekanizmalarının kurulması, faillerin tespiti ve yargılanması gerekiyor. Ayrıca, insan hakları ihlallerine karıştığı belirtilen devlet ve gruplara silah ve ticaret ambargosu uygulanması gerekiyor. Suriye’den sürgün olan sivillerin, özellikle dini veya etnik kimliği nedeniyle hedef alındığını söyleyenlerin korunması gerekiyor. İnsan haklarını ihlal eden aktörlerle siyasi ve ekonomik normalleşme kabul edilemez” diye konuştu.
Avrupa sorumluluk almalı
FEDA-Berlin adına konuşan Sadık Almakça ise, Colani ve HTŞ gibi silahlı grupların Alevilere karşı sistematik saldırılar yürüttüğünü belirtti. Almakça, “Saldırılar, topyekun bir katliama dönüştü. Evlere baskın düzenlenerek, insanların inançları soruluyor, Alevi olduklarının tespiti halinde infaz ediliyorlar. Aleviler tarih boyunca bölgede en barışçıl topluluklardan biridir. Hiçbir zaman devletleşme ya da iktidar olma arayışında bulunmadılar. Alevilerin tek talebi hak, hakkaniyet, eşitlik, sevgi ve kadın-erkek eşitliğine dayalı özgürlük olmuştur. Kürt Aleviler olarak sesimizi en yüksek perdeden yükseltiyor, bu katliamlara dur çağrısı yapıyoruz. Başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinin sessizliğini kınıyoruz. Alevilere yönelik şiddetin durdurulması için uluslararası kamuoyunu sorumluluk almaya çağırıyoruz” dedi.
Herkesin gözü önünde katlediliyorlar
Frankfurt’ta da Gallusanlage Meydanı’nda Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Kongra Star, Demokratik Birlik Partisi (PYD), Avrupa Arap Alevileri Federasyonu (ASAFB) ve çok sayıda kurumun ortak çağrısıyla düzenlenen mitinge geniş katılım sağlandı. Miting alanında saldırılarda katledilen Alevi sivillerin fotoğrafları taşındı.
Yapılan konuşmalarda, HTŞ’nin Alevi toplumuna yönelik saldırıları “insanlık dışı ve kabul edilemez” olarak nitelendirildi. Kurumlar, uluslararası kamuoyu ve insan hakları kuruluşlarını sorumluluk almaya çağırdı. HTŞ’ye bağlı çetelerin Humus, Hama ve diğer bölgelerde Alevilerin yoğun yaşadığı mahallelere ağır saldırılar düzenlediği, can kayıpları ve yaralıların bulunduğu belirtildi, çok sayıda Alevi yurttaşın zorla yerinden edilmeye çalışıldığı, ev ve işyerlerinin ateşe verilerek tahrip edildiği ifade edildi.
AABK adına yapılan açıklamada, HTŞ ve benzeri radikal örgütlerin şiddetinin tüm topluluklar için tehdit olduğu vurgulanarak, “Bu saldırılar yalnızca Alevilere değil, bütün insanlığa yönelmiş ağır bir hukuk ihlalidir. Uluslararası toplum sessiz kalmamalıdır” denildi.
HTŞ bölgelerinde hiç kimse güvende değil
Avrupa Arap Alevileri Federasyonu ise kaçırma, işkence ve zorla yerinden etme vakalarının “kimliğe dayalı, sistematik ve insanlığa karşı suç niteliğinde” olduğu belirtti. Federasyon açıklamasında, Alevi toplumunun adalet, güvenlik ve eşit yurttaşlık taleplerinin altı çizilerek, Suriye’nin çok-kimlikli yapısının federal ve adem-i merkeziyetçi bir düzenle güvence altına alınması gerektiği vurgulandı. “Ya birlikte var olacağız ya da hiç kimse güvende olmayacak” mesajı verilerek, Alevi toplumunun kimliğini ve insan onurunu barışçıl yollarla savunmaya devam edeceği ifade edildi.
Açık saldırı hali
Gazetemize konuşan Arap Alevileri Federasyonu kurucularından Yusuf Günaşan, dünyanın her yerindeki zulümlere karşı olduklarını belirterek, “HTŞ Lideri Colani başına ödül konan bir terörist. O ve çeteleri masum insanları katlediyor. Sadece Alevilere değil, Kürtlere, Dürzilere, Hristiyanlara ve Süryanilere yönelik saldırılara da karşıyız. Zalim yönetim zulmü sonlandırıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Avrupa Arap Alevileri Federasyonu’ndan (ASAFB) Ali isimli yurttaş, “Suriye’de Alevilere, Kürtlere, Dürzilere ve diğer tüm bileşenlere karşı açık bir baskı ve şiddet politikası yürütülüyor. Buna ‘savaş’ demesek bile, bu topluluklara karşı açık bir saldırı hali var. Suriye’deki çeşitliliğin korunması gerekmektedir. Halkların bir araya gelerek bu ateşi söndürmesi, devleti yeniden inşa etmesi ve her topluluğun kendi kültürüyle özgürce yaşayabileceği bir düzen kurulması zorunludur” ifadelerini kullandı.















