Alimler asimilasyona müsaade etmeyecek

• Kürt İslam Alimleri yaptıkları ikinci olağan kongrede din adına asimilasyona müsade etmeyeceklerini belirtip yeni bir örgütlenmeye gitti. Tevgera Zanyarên Îslamê Ya Hemden û Nûjen, çatısı altında örgütlenen alimler gerçek islamın toplumsal olduğuna dikkat çekerek, “Bizim İslamımız barışçıl ve hakkaniyetlidir” tespitini yaptı.

Almanya’nın HAGEN kentinde ikinci olağan kongresini gerçekleştiren Tevgera Alimên Îslamê yên Kurd ulaşılmadık çevre bırakmamak hedefi ile yeni yapılanmaya gitti. Müslüman Kürt alimler, Tevgera Zanyarên Îslamê Ya Hemden û Nûjen isimli yeni yapılanma ile çalışmalarına hız verecek.

Kongre tüm delegelerin katılımı ile gerçekleşen ikinci kongrede yeniden yapılandırma süreci başlatıldı. Kur’an-ı Kerim okunması ve dualar ile başlayan kongrede yapılan divan seçimi ardından ilk konuşmayı Tevgera Alimên Îslamê yên Kurd Genel Başkanı Muhyedin Kurtay yaptı.

Bilgi toplumun hizmetinde olmalı

2’nci kongrenin tarihi bir direniş sürecinde gerçekleştiğine dikkat çeken Kurtay: “Hareketimiz 4 parçada yürütülen ulusal kurtuluş mücadelesine katkı sunmak hedefi ile kuruldu ancak o hedefe ulaşamadık. Yine de sağlam bir zemin üzerine kuruluşumuzu gerçekleştirdik. Bu birliğin sağlam bir temeli vardır. Kurdistan Alimleri bu sağlam temel üzerine ulusal mücadeleye katkı sunacak ve Kürt toplumunu bilinçlendirecektir. Bu temel üzerinde inşa süreci gelişecek. Alim demek bilgelik demektir. Bir toplumun bilgelere ihtiyacı vardır. Bilginin toplumun hizmetine sunulması önemlidir. Biz Kürt Alimleri bunun için bir araya geldik. Üzerinde durmamız gereken diğer önemli bir konu ise birliğimizden uzak duran diğer Kürt Alimleridir. Bunu aşmanın yol ve yöntemlerini bulacağız”

Tecrit kabul edilemez

Bir toplumun alimlerinin o toplumun vicdanı ve hafızası olduğunu söyleyen Mela Muhyedin Kurtay, Kürt halkının birliğinin olmamasının alimleri de ayrıştırdığını ve bunun Kürt toplumun mücadelesine de yansıdığını söyledi. Kurtay, “Kürt Alimleri birlik olsaydı toplumu uyandırsaydı, bugün toplumsal mücadele daha yüksek bir aşamada olurdu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan bugün tecrit altında olmazdı. Bir ulusun hak ve hukukunu savunan ve bir toplumun liderine karşı devreye konulan bu tecrit kabul edilemez. Halkın bunu kabul etmemesi gerekir. Eğer bugün Kürt Alimleri de birlik içinde olsaydı, kamuoyunu aydınlatsaydı, Önderimiz esir olmazdı. Ona bu şekilde tecrit uygulanmazdı” dedi. 

Maaşın esiri doğru konuşamaz

Konuşmasında Kürt alimlerinin toplumu aydınlatma görevi oluğunu da hatırlatan Genel Başkanı Muhyedin Kurtay, devletin maaşlı din görevlilerinin doğruları ifade edemeyeceğine vurgu yaptı. Kurtar; “kamuoyunu aydınlatacak ve harekete geçirecek en önemli kişiler alimlerdir. Camilerde maaş ve vicdan arasına sıkışan alimler toplumu doğru temelde bilgilendirmez. Doğru İslam’ı anlatamaz. Maaşına esir düşen bir alimden İslami bir duruş da beklenmez” diye konuştu. 

Doğru İslam işlerine gelmiyor

Kongrede konuşan CİK Genel Başkanı Hafız Ahmet Turhallı’da tarihsel olarak İslam Dünyasında Kurdistani Medreselerde gelişen İslam anlayışın referans olduğunun altını çizdi. Turhallı: “Kürt Medreselerinin geliştirdiği ve yaydığı İslam doğru ve toplumsal bir İslam’dır. Barışçıl, hakkaniyetli ve hak ve hukuku bilen ve uygulayan bir toplum inancı Kürdistan medrese anlayışlarında temellendi. İşgalciler ve İslam’ı çıkarları için kullananlar bu anlayışı kendileri için tehlike olarak kabul ettiler. Tarihsel olarak bu alanı yok etme ve etkisiz kılma için yine dini kullandılar. Çünkü doğru ve toplumsal İslam hiçbir iktidarın işine gelmemiştir.

 

 

Mevki, makam ve para ile kullanıldılar

“Özelikle Kurdistan’daki bu doğru anlayışı asimile etmek için Osmanlı devleti Kürt Alimleri mevki, makam ve para ile yanına çekmeye çalışmıştır” diyen Hafız Ahmet Turhallı önemli Şeyhül İslamların çoğunun Kürt olduğunu vurguladı. Turhallı Kürt Alimlerin doğru noktada durması gerektiğini, “dikkat edilirse Osmanlı dönemindeki meşhur Şeyhül İslamlar hepsi Kürt Alimleridir. Bugün de din adı altında Kurdistan’da aynı şeyler yapılıyor. Biz Kürt Alimleri olarak buna karşı doğru İslam’dan yana tavır almak ve doğru yerde durmak zorundayız” dedi.

Din adına asimilasyona sessiz kalamayız

Bakurê Kurdistan’da AKP/MHP iktidarı ile asimilasyona dini de alet ettiğini hatırlatan CİK Genel Başkanı Turhallı, “din adı altında çocuklarımızı asimile etmelerine karşı sesiz kalamayız. Kürt Alimleri olarak buna karşı net bir tavrımız ve çalışmamız olması gerekir. Kürt alimleri olarak Kurdistani medreselerin akademik yönünü ortaya çıkarmak ve yeni alimler yetiştirmek zorundayız“ şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından yeni tüzük ve program okunarak, oylamaya sunuldu. Yeni tüzük ve program kabul edilirken, oy birliği ile Kurdistan Çağdaş ve Yenilikçi İslam Hareketi (Tevgera Zanyarên Îslamê Ya Hemden û Nûjen) ismi de kabul edildi.

Kongrede ayrıca yeni yönetimin belirlenmesi için seçim yapıldı. Yapılan seçimler neticesinde oy birliği ile 7 asil ve 2 yedekten oluşan 9 kişilik yönetim belirlendi. Tevgera Zanyarên Îslamê Ya Hemden û Nûjen’nin Genel Başkanı Hafız Ahmet Turhallı seçildi.

Kongre, yeni Genel Başkan Hafız Ahmet Turhallı’nın teşekkür konuşması ardınan sona erdi. HAGEN