Avukat odasında istihbaratçı bekliyor
❏
- Kürkçüler Cezaevi'ndeki tutsaklar, tecrit içinde tecrit yaşadıklarını belirterek, "Avukatın geldi" denilerek gittikleri görüşme odasında istihbarat elemanlarının olduğunu kaydetti.
Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan siyasi tutuklular, maruz kaldıkları hak ihlallerini gönderdikleri mektupla aktardı. Yaşadıkları hak ihlallerine dair cezaevi idaresiyle görüşme taleplerine yanıt verilmediğini belirten tutsaklar, ihlallerin her geçen gün arttığını ifade etti.
Mektupta, tutsaklara aile görüşmesi ve hastaneye gidiş-dönüşlerde "ağız içi araması" dayatıldığı belirtilerek, aralarında kanser hastasının da bulunduğu tutsakların ise onur kırıcı uygulamalara karşı hastaneye gitmeyi reddettiği aktarıldı. Cezaevi girişinde bulunan "mahkum kayıt" bölümünde "örgüt içerisinde aktif misin?" sorusunu yöneltildiği belirtilen mektupta, "Kişileri kriminalize eden ve bağımsızların kaldıkları odalarda kalmaya zorlayan bu yaklaşım hukuka aykırıdır. Zira ne cezaevi idaresi ne de infaz koruma memurları kişilerin örgüt içerisinde aktif olup olmadığını soracak ve soruşturacak yetkiye sahiptir. Ayrıca cezaevine ilk gelindiğinde mahpusların 'tecrit odası' isimli odada bir süre tutulmalarının da mevzuatta yeri yoktur" denildi.
Polis ve istihbarat elemanları
Emniyet ve istihbarat elemanlarının son dönemde cezaevine yoğun olarak geldiğini, "Avukatın geldi" denilerek tutsakların bu kişilerle görüştürülmeye çalışıldığını vurgulandı. Salgın gerekçe gösterilerek sosyal hakların tamamen engellendiğini, tecrit içinde tecrit yaşadıklarının altını çizen tutsaklar, açık görüşlerin rafa kaldırıldığını, kapalı görüş sürelerinin keyfi olarak kısaltıldığını ve tutsaklar arasındaki sosyal etkinliklerin engellendiğini aktardı.
Türkçe yazın hemen gönderelim
Kürtçe yazıp göndermek istediği mektupların gönderilmediğini kaydeden tutsaklar, "Mektupların akıbeti mahpuslarca sorulduğunda gerekçeleri ortaya çıkıyor. İdare, mektupları göndermeme gerekçelerini, 'ilgili memurun izinde olduğu' şeklinde temellendiriyor. Üstelik bize 'Türkçe yazın hemen gönderelim' denmesindeki art niyetin sonlandırılması gerekmektedir" diye yazdı.
Yeni Yaşam, Evrensel ve Birgün gazeteleri ile bazı dergilerin 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu gerekçe gösterilerek kendilerine verilmediğinin altını çizen tutsaklar, açlık grevlerine katılanların yaşadığı ve giderek artan sağlık sorunlarına da dikkat çekti. ADANA
