Bahçeli: Tek taraflı yüzleşme olmaz

Devlet Bahçeli

Devlet Bahçeli

  • MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yüzleşmek için cesaret ve özgüven gerekir. Yüzleşmek tek taraflı işleyen bir davranış kalıbı değildir. Korkuları bir kenara bırakalım" dedi.

Bahçeli, Türkgün gazetesine verdiği röportajın ikinci bölümünde, Rêber Apo ve Kürt Özgürlük Hareketi'nin attığı adımları hatırlatarak, bir konunun yalnızca bir tarafını görmenin, aslında bütün seçeneklere kapalı olmak, tekdüzeliğe çanak tutmak anlamına geldiğini belirtti. Bahçeli, "Önyargıların düğümlerini çözmek istiyoruz. Katılaşmış ve kapanmış diyaloglara daha üst bir uzlaşma seviyesinde canlılık kazandırmanın amaç ve arzusundayız. Eğer varsa buğulanan ve buzlanan toplumsal münasebetler ağını birlikte yaşama ve yaşatma temelinde karşılıklı anlayış, saygı, sevgi, fedakarlık, empati ve bağlılıkla yeni baştan kurmamız mümkündür" dedi.

Doğumun sancıları olabilir

Hedefin büyük olduğunu, gerisine düşmenin, tavize ve teslimiyete boyun eğmenin mümkün olmadığını belirten Bahçeli, "Göreceli anlaşmazlıkları önce çoğaltıp sonra körükleyen, ardından da düşmanlıklara dönüştürmek için fitne yayan iç ve dış hıyanet şebekesinin çarkı kırılacaktır.
Türkiye kutlu bir doğum arifesindedir. Bu doğumun sancıları olabilir, yanlış anlamalar olabilir, bazen sinirler de gerilebilir, hatta temaslar zayıflayarak mesafeler açılabilir fakat sabır, sebat ve soğukkanlılıkla Türkiye sevdasında buluşmamız, ortak ve parlak bir geleceğe yürüme kararlılığımız her soru ve sorunla başa çıkmaya kafidir. Yeter ki samimiyet ve dürüstlük çizgisinden ayrılmayalım" diye konuştu.

Yüzleşme cesareti

"Farklılıklarımızı ortak bir dinamizme çevirebiliriz" diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Yüzleşmek için cesaret ve özgüven gerekir. Yüzleşmek tek taraflı işleyen bir davranış kalıbı değildir. Yüzleşerek huzurun yüzeyine tam manasıyla çıkacağımızı düşünüyorum. Korkuları bir kenara bırakalım, korkulukları yıkıp geçelim. (...) Siyasi, ekonomik ve hukuksal reformlarla toplumsal ahenk ve adaleti inşallah tam manasıyla inşa edeceğiz. Pazarlık içinde değiliz. Al-ver sürecine tamamıyla kapalıyız. Türkiye’nin egemenlik hukukunu, Cumhuriyet’in kurucu ve kuruluş felsefesini zafiyete uğratacak hiçbir yanlışın içinde Cumhur İttifakı olarak yer almayız, alamayız, almayacağız. Maksadımız milli birlik ve kardeşliğimizi, bunun yanı sıra iç cephemizin tahkimini ve taçlanmasını sağlamaktır. (...) Suça karışmamış, silahlı bir eylemde bulunmamış kim varsa gelip ailesiyle kucaklaşmalıdır. Bizim kaybına göz yumacağımız, heba edeceğimiz tek bir insanımız yoktur."

 

* * *

Erdoğan: Aynı iradeyi bugün de taşıyoruz

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2001, 2005 ve 2013'teki irade, cesaret ve samimiyetini aynısı bugün de taşıdıklarını belirterek, "Bundan sonra sürecin biraz daha ivme kazanmasını ümit ediyoruz" dedi.   

Erdoğan, partisinin dünkü Grup Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, süreçle ilgili şunları söyledi: "Şu hakikati bugün tarihe kayıt olarak düşmek istiyorum: Bundan 24 sene evvel, 14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken sergilediğimiz irade neyse; 2005 yılında Diyarbakır’da 'Bu sorun benim de sorunumdur' derken ortaya koyduğumuz cesaret neyse; 2013 yılında 'Çözüm için baldıran zehri içmek gerekirse biz o baldıran zehrini de içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin, refah gelsin' dediğimiz gündeki kararlılığımız neyse; AK Parti olarak bugün de aynı iradeyi, aynı cesareti ve aynı samimiyeti taşıyoruz.

Partimizin, ittifakımızın ve devletimizin önce Terörsüz Türkiye'yi, ardından ülkemize yönelik terör tehdidinin bertaraf edildiği terörsüz bölgeyi inşa etme azmi tamdır. Cumhur İttifakı; hedef, anlayış ve fikir birliği içindedir. Allah'ın izniyle aziz milletimizin de hayır duasıyla bu sefer başaracağız.

Cumhur İttifakı olarak bir siyasi risk alıyorsak, sadece elimizi değil, gövdemizi de ortaya koyuyorsak işte bunun için. Türkiye yarım asırlık bir musibetten tamamen kurtulsun diye bunları yapıyoruz. İttifakımızın bütün mücadelesi bunun içindir. Bu hedefe suhuletle varmak içindir.

Biraz daha ivmeyi ümit ediyor

Öte yandan, bundan sonra sürecin biraz daha ivme kazanmasını ümit ediyoruz. İyimser konuşurken, 23 yıllık tecrübelerimizin ışığında elbette şu riskleri de göz ardı etmiyoruz: Hedefe yaklaştıkça istismar mekanizmaları daha fazla devreye girecek. İşsiz kalacak olanlar bunu engellemek için daha fazla mesai yapacak. Türkiye’nin bu paslı prangadan kurtulmasını istemeyenler son ana kadar vazgeçmeyecek. Bunların tamamının farkındayız ve hepsine de hazırlıklıyız.

Meclis ve Komisyon'u işaret

Samimi duam odur ki; sorunları çözmek amacıyla milletimizin Gazi Meclis'imize gönderdiği bütün milletvekillerimiz, hayati önemi haiz bu konuda bizimle aynı hissiyatı paylaşır, bizimle aynı hedefe yürür. Özellikle tarihi bir sorumluluk üstlenen komisyonumuzun şimdiye kadar başarıyla yürüttüğü çalışmalarını, bundan sonra da milletin ve memleketin menfaatlerini önceleyen bir anlayışla tekemmül ettireceğine inanıyorum. AK Parti olarak biz bugüne kadar olduğu gibi sorumluluk almaya, yapıcı ve ön açıcı olmaya devam edeceğiz."

CHP'ye yüklendi

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Stockholm Sendromu” sözlerine de kendince yanıt verip “Neymiş, DEM Parti'nin sürece katkı vermesi Stockholm sendromuymuş. Sayın Özel cesaretin varsa ve cellat görmek istiyorsa aynaya baksın” dedi.

CHP: Hafıza yok sanıyor

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Erdoğan’ın CHP ile sözlerine yanıt verdi. Emir, şunları söyledi: "Sanırsın kayyum atayan sen değilsin. Sanırsın seçilmiş belediye başkanlarını tutuklatan sen değilsin. Sanırsın oyu düşünce süreci buzdolabına kaldıran sen değilsin. Sanırsın ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen sen değilsin. Sanırsın Roboskî için özür dilemeyen sen değilsin. Sanırsın AİHM kararlarına rağmen ‘Hamlemizi yapar, işi bitiririz’ diyen ve seçilmiş siyasetçileri içeride tutan sen değilsin. Sanırsın ‘Batıda Kürtleri belediye meclisine sokma suçu’ icat ettiren sen değilsin. Medyasında hafıza yok diye kimsede yok sanıyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.