Barzanî'den sonra Hüseyin

Nêçîrvan Barzanî ve Recep Tayyip Erdoğan
- Federe Kürdistan Başkanı Nêçîrvan Barzanî'nin hemen ardından Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de Ankara'ya çağrıldı.
Nêçîrvan Barzanî, 7 Ekim'de Hewlêr'de PKK'yi hedef alan ama Rojava'da Kürtlerin tezlerini savunan açıklamalarının ehemn ertesi günü 8 Ekim'de Ankara'daydı. Barzanî, önce Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile görüştü. Dün de Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin Türkiye'ye çağrıldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından Erdoğan-Barzanî görüşmesine ilişkin yapılan açıklamaya göre Erdoğan, Irak Merkezi Hükümeti ile Federe Kürdistan arasında petrol alanında varılan mutabakatı memnuniyetle karşıladığını, Kalkınma Yolu Projesi ile ilgili uzlaşının da kısa vadede sağlanmasının tüm bölgenin menfaatine olacağını kaydetti. Açıklamada, Erdoğan'ın Türkiye'de devam eden sürecin başarıya ulaşmasında kararlı olduklarını Barzanî'ye ilettiği, Federe Kürdistan'ın Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğine yönelik desteğinin devamının önemli olduğunu da aktardığı kaydedildi.
Silêmanî'ye uçuşlar
Rûdaw'a göre; görüşmenin gündem maddelerinden biri, Türkiye'nin Silêmanî'deki Uluslararası Havalimanı'na uyguladığı uçuş yasağı oldu. Barzanî'nin talebinin ardından Erdoğan da hemen cep telefonunu alarak Türk Sivil Havacılık Kurumu Başkanı’nı aradı ve ‘Bu mesele nedir?’ diye sordu. Yetkili, kendisine, "Süleymaniye Havalimanı’na yönelik yaptırımların yeni uzatıldığını" arz etti. Erdoğan, “Peki öyleyse,” diyerek telefonda Türk Sivil Havacılık Kurumu’na talimat verip Silêmanî Havalimanı’na uygulanan yasağın kaldırılmasını istedi.
Erdoğan'a teşekkür
Federe Kürdistan Başkanlığından yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: “Saygıdeğer Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ve takdirlerimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Bugün Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani ile yaptığı görüşmede, Türkiye’den Süleymaniye'ye yönelik uçuşlarının yeniden başlatılması talimatını verdi. Bu karar, Kürdistan Bölgesi ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki güçlü ilişkilerin bir göstergesidir. Kararın, karşılıklı iş birliğinin daha da geliştirilmesine katkı sağlayacağına ve her iki tarafın, özellikle de Süleymaniye bölgesindeki vatandaşlarımızın yararına olacağına inanıyoruz.”
Üstün: Yasak kaldırılacak
Türk Hava Yolları İletişim Başkanı Yahya Üstün de konuya ilişkin açıklama yaparak yasağın kaldırılacağını doğruladı: “Süleymaniye hattımızı yakında yeniden gökyüzüyle buluşturacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Haftanın yedi günü düzenli olarak icra edilecek Süleymaniye seferlerimizle Irak ile Türkiye arasındaki ticari, kültürel ve turistik bağların daha da güçlenmesine katkı sunmayı hedefliyoruz.”
Barzanî'nin ziyareti öncesi
Nêçîrvan Barzanî, Ankara ziyaretinden hemen önce Ortadoğu Araştırmaları Merkezi'nin (MERİ) Hewlêr'de düzenlediği bir forumda bu sürece ilişkin konuşmuştu. Barzanî, Ankara'nın atacağı adımları beklemenin yanlış olduğunu savunarak, "Şimdi öyle bir haldeyiz ki iki taraf da diğerinin adım atmasını bekliyor. Bu yöntemle bu sorun çözülmez. Şimdi atılması gereken bazı adımlar var. Sürecin netice vermesi için PKK'nın bu adımları atması gerekiyor. Detaylara girmek istemiyorum" demiş ve PKK'nin Rêber Apo'yu dinlemediği iftirasına ortak olmuştu. Barzanî, aynı konuşmasında Rojava ile ilgili ise Kürtlerin tezlerin savunmuş, ademi merkeziyetçilik ve QSD'nin muhafazasının önemini vurgulamıştı.
Fuad Hüseyin de çağrıldı
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de Türkiye'ye gitti. Türkiye ve Irak, 2023 ve 2024 yıllarında Kürt Özgürlük Hareketi'ne karşı anlaşmalara imza attı ve yeni bir iş birliği dönemi başlattı. Irak, bu süreçte PKK'yi 'yasaklı örgütler listesi'ne aldı. Ankara, Bağdat'ın PKK'yi "terör örgütü" olarak tanımasını da istiyor, ancak bugüne kadar bu isteğe olumlu yanıt verilmedi.
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan-Hüseyin görüşmesinde Suriye konusunun da ağırlıklı ele alınması bekleniyor. Ankara, DAİŞ ile mücadelenin QSD yerine Türkiye, Irak ve Ürdün gibi bölge ülkeleri ile HTŞ'nin oluşturacağı bir mekanizmanın kullanılmasını öneriyor.
Boru hattının tam kapasitesi
Ankara'nın Irak gündeminde yer alan bir diğer başlık Bağdat ile Hewlêr arasında iki seneden fazla süren petrol anlaşmazlığının mutabakatla sonuçlanması ve Kerkük-Yumurtalık boru hattının yeniden çalışması. Merkezi hükümet ile Federe Kürdistan arasında petrol gelirlerinin paylaşımında yaşanan sorunlar, ABD'nin arabuluculuğunda yapılan müzakereler sonucunda çözüldü ve 27 Eylül sabahından itibaren petrol akışı yeniden başladı. Bölge ekonomisi ve Türkiye-Irak ilişkileri açısından büyük önem taşıyan Kerkük-Yumurtalık boru hattının tam kapasite ile çalıştırılmasını amaçlayan Ankara, Irak seçimlerinin ardından kurulacak yeni hükümetle yeni bir petrol anlaşması yapmayı planlıyor.
Kalkınma Yolu Projesi
Ekonomik ilişkiler açısından diğer önemli konu ise Kalkınma Yolu Projesi. Irak'ı Türkiye ve Basra Körfezi üzerinden Doğu-Batı hattında önemli bir transit ülke haline getirecek Kalkınma Yolu Projesi'nin gerçekleşmesi için Bağdat ve Hewlêr'in Irak'tan gelen hattın Türkiye'ye hangi güzergah üzerinden bağlanacağı ve kontrolün kimde olacağı konusunda uzlaşmaları gerekiyor. Federe Kürdistan, hattın kendi kontrolünde olması gerektiğinde ısrar ediyor ancak Bağdat, ülkenin en önemli yatırımının merkezi hükümetin denetiminde olması gerektiğini belirtiyor.
YNK olumlu buldu
Kürdistan Yurtsever Birliği (YNK) Sözcüsü Karwan Gazneyi, Silêmanî Uluslararası Havalimanı üzerindeki ablukanın kaldırılmasında Nêçîrvan Barzanî’nin çabalarının belirleyici olduğunu vurgulayarak, bu adımı “barış sürecinin güçlenmesi yönünde önemli bir gelişme” olarak değerlendirdi. YNK Sözcüsü, “Havalimanı üzerindeki ablukanın sona erdirilmesi ve uçuşların yeniden başlatılması haberinden memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca bu açıklamanın, havalimanının resmi olarak Celal Talabani Uluslararası Havalimanı adını aldığı bir döneme denk gelmesi bizi ayrıca mutlu ediyor” açıklamasında bulundu.
* * *
KCK'den Barzanî'ye tepki
KCK Dış İlişkiler Komitesi Basın Sözcülüğü, Federe Kürdistan Başkanı Nêçîrvan Barzanî’nin PKK'nin Rêber Apo'nun dediklerini yapmadığı iddiasını reddetti.
Dış İlişkiler Komitesi Basın Sözcülüğünün ANF'de yayınlanan açıklamasının tamamı şöyle: “Önder Apo’nun 27 Şubat’ta yaptığı tarihi Barış ve Demokratik Toplum çağrısına cevaben PKK, 12. Kongresini toplayarak karar aldı ve dünya kamuoyuna ilan ederek duyurdu. PKK gerçekleştirdiği 12. Kongresi ile kendisini fesh etme, yine Önder Apo’nun çağrısı üzerine silahlı mücadele stratejisini terk etme kararını açıkladı. Süreç karşısında kararlı duruşunu KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat yoldaşın öncülüğünde 30 kişilik grup 11 Temmuz 2025'te silahlarını yakarak iradesini ortaya koydu.
Bölgemizde ve ülkemizde önemli gelişmelerin yaşandığı bu süreçte Önder Apo’nun geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum projesinin ne kadar hayati önemde olduğu açıkça görülmektedir. Barış, demokrasi ve özgürlükten yana tüm kesimlerin büyük bir duyarlılıkla değerlendirdiği bu gelişmelere Nêçîrvan Barzanî’nin Hewlêr’de gerçekleşen bir toplantıda Hareket'imizin kararlı tutumunu, bunun yarattığı gelişmeleri reddeden olumsuz açıklama ve değerlendirmelerde bulunması hiçbir biçimde kabul edilemez. Nêçîrvan Barzanî haksız ve gerçeği ters yüz eden değerlendirmeleriyle çözüm karşıtlarının zihniyeti ve üslubunu tekrarlamış olumsuz tutum içine girmiştir. Türk devletinin argümanları ile konuşmak, Kürt halkına ve Nêçîrvan Barzanî’nin, Önder Apo ile Hareketimiz arasında çelişki varmış gibi bir görev üstlenmesi ve bunu ‘PKK, Önder Apo’yu dinlemiyor’ biçiminde algı yaratmaya çalışması büyük bir hata ve yanlışa düşmedir.
Açıkçası tüm Kürtler ve çözümden yana olan herkes, bu karşıt dilin ve üslubun kimlere ait olduğunu çok iyi bilmekteler. Nêçîrvan Barzanî elbette TC ile ilişkilerini geliştirebilir, buna kimse karşı değildir. Fakat bu olumsuz ve talihsiz açıklamayı Türkiye ziyaretinin hemen öncesine denk getirmesi aynı zamanda uluslar arası komplonun başlangıç tarihi ve yine Serêkaniyê ve Spî’nin işgal edilmesinin yıl dönümü olan 9 Ekim’de yapması oldukça manidardır. Taşıdığı zihniyetin ifadesi olarak yaptığı bu açıklamayı reddediyor, duyarlı tüm kesimlerin takdirine sunuyoruz. Nêçîrvan Barzanî’nin bu olumsuz tutumunu terk etmesini bekliyoruz.”











