Barzani ve Heriri neden yan yana?

• Dikkat edelim; KNK heyetiyle görüşmeyen Mesud Barzani, Kürt düşmanı ve Türk devletine uşaklık yapan Heriri’yle görüşüyor. Bu Heriri Efrîn ve Serêkaniyê’yi işgal eden Türk devletinin en sadık çetelerinin başıdır. Bu kadar kirli ve Kürt kanına bulanmış bir katili Barzani Hewlêr’de ne diye ağırlıyor?

ZEKİ AKIL

Yanlış yerde durmak doğru sonuçları ortaya çıkarmıyor. Özellikle politikada ve halkların kaderinin belirlendiği kritik süreçlerde bu daha fazla geçerlidir. KDP ve yöneticilerinin son dönemlerde yaptıklarıyla gündeme gelmesi sözünü ettiğimiz olgu ve duruşlarıyla ilgilidir. Türk devleti ve diğer Kürt düşmanı güçler bilinçli ve ısrarlı olarak Kürt parti ve örgütlerini birbirlerine kırdırmaya ve aralarındaki çelişkileri derinleştirmeye çalışıyor. Bütün Kürdistanlı güçler bu oyunların farkına vararak daha dikkatli olmaları gerekiyor. Birbirlerine karşı kullandıkları dile de dikkat etmeleri gerekiyor.

Kuşkusuz diğer ülkelerde olduğu gibi Kürtler arasında da farklı sınıflar ve farklı partiler vardır. Farklı görüşler ve siyasi, ideolojik mücadele de olacaktır. Ancak bu demokratik bir çizgide, eleştiri ve özeleştiri ekseninde ifadesini bulmalıdır. Kürdistanlı partiler birbirlerine karşı düşmanlık yapmamalı ve sömürgeci güçlerle kurdukları ilişkiler diğer partilerin aleyhinde olmamalıdır. Sürekli ulusal birlik arayışı ve sorumluluğu öne çıkmalıdır. Bu halkın çıkarınadır ve halkın da talebi bu yöndedir. Ayrıca hem siyasi çevrelerde hem de halkta belli bir tarihi bilinç oluşmuş. Onlarca yıldır süren mücadele bunun gerekliliğini gözler önüne sermiştir. Kürtler birleştiği oranca güç olacaklardır. Düşmanlarının böl, parçala, yönet politikalarını boşa çıkaracaklardır. Kürtlerin şimdiye kadar kaybetmeleri ve işgali kıramamaları birlik olamamalarıyla ilgilidir.

Kürtler neden birlik olamıyorlar? Halk mı istemiyor? Hayır, tersine halk birlik istiyor. İstemeyenler Kürtlerin düşmanlarıdır. Ayrıca Kürtler içinde çıkarlarını düşmanla yaptıkları işbirliğinde görenler var. Bunlar birliğe gelmiyorlar. KDP’nin birliğe gelmemesinin altında yatan temel etken budur. KDP Kürtlerin çıkarlarını ve birliğini öncelikli sorunu olarak görmüyor. Onun öncelikli sorunu dar çıkarlarıdır ve iktidarda kalmasını garantiye alma arayışıdır. Kürt halkı zarar mı görmüş veya partilerin, diğer parçaların aleyhinde midir, dert değil. Yeter ki, KDP’nin çıkarları korunsun!

Birkaç ay önce KNK’nin bir heyeti Güney Kürdistan’a geldi. KNK’nin Eşbaşkanı da heyet içindeydi. Heyet ulusal birlik için görüşmeler yaptı. Basına yansıdığı kadarıyla Güneyli bütün partiler ve hareketlerle bir araya geldi. KNK heyetiyle görüşmeyen Sayın Barzani ve partisi KDP oldu. Ulusal birlik çalışmaları hakkında olumlu yaptıkları bir açıklama da yok. Rojava’dan bazı politikacılar ve partiler de Güney’e gidiyorlar. KDP ve Barzaniler bunların çoğuyla görüşmüyorlar.

Barzani ve KDP kendi uzantıları olan ENKS’yi ayakta tutmaya ve onlar üzerinden politikalarını Rojava’ya dayatmaya çalışıyorlar. Bütün bunlar da bir yana, Türk devletinin Şengal’e, Güney’e ve Rojava’ya saldırılarını ve işgallerini meşrulaştırıyorlar. Bu işgallerden dolayı sömürgecileri ve Kürtlere düşmanlık yapanları suçlamıyorlar. Sanki bu zulmü ve suçları işlemek onların doğal hakkıymış gibi davranıyorlar. Onlara göre suçlu bellidir: PKK! PKK olmasa Türk devleti de Kürtlere düşmanlık yapmaz! Ne kadar ilginç bir mantık sergileniyor. Bütün Kürtler artık Türk devletinin kendilerine düşmanlık yaptığını, varlıklarının ve bütün kazanımlarının hedef aldığının bilincine varmış durumdalar. Türk devletinin Kürt karşıtlığı veya düşmanlığı PKK’yle başlamış değil ki. PKK yokken de Kürtçe yasaktı, Kürtler yok sayılıyor ve asimile ediliyorlardı. Türk devleti Kürtlere karşı her zaman Saddam’la birlikte değil miydi?

Bu hafta içinde Nasır el Heriri denen bir çete başı Hewlêr’de sayın Mesud Barzani tarafından ağırlandı. Dikkat edelim; KNK heyetiyle görüşmeyen Barzani, Kürt düşmanı ve Türk devletine uşaklık yapan Heriri’yle görüşüyor. Bu Heriri Efrîn ve Serêkaniyê’yi işgal eden Türk devletinin en sadık çetelerinin başıdır. Binlerce çete Türk devletinin önünde işgal harekatına katılmıştır. Bunlar yıllardır Kürtlere zulüm ediyorlar, kadınlarına tecavüz ediyorlar, mallarını yağmalıyorlar. Bu suçların ötesinde etnik temizlik yapıyorlar. Türk devletinin Kürt soykırımını tamamlama politikasının uygulayıcısı durumundalar. Erdoğan’ın söylediklerinin Arapçasını Heriri söylüyor.

Bu kadar kirli ve Kürt kanına bulanmış bir katili Barzani Hewlêr’de ne diye ağırlıyor? Bu katillerden ne bekliyor? Kürt halkının bunda ne çıkarı var? Bu sorular önemlidir. Barzani bu katil ve işgalci şebekelere meşruiyet kazandırmaya çalışıyor. Siyasi kimliklerini yitirmiş, tamamen teşhir olmuş ve Türklerin elinde basit bir piyona dönmüş şebekeleri birer politik güçmüş gibi Kürtlere ve bölge halkına pazarlamaya çalışıyor. Sayın Barzani ne yapmak istiyor? Heriri ile PKK karşıtlığı dışında ortak neyi var? Evet, tek ortak noktaları PKK karşıtlığıdır. Bu görüşme ve ilişkiler Kürt halkının hayrına değildir. Türk devletinin dayatmaları olduğu biliniyor. Ancak Barzani Türklerin bir memuru değildir. Kürtlerin ulusal bir gururu ve kimliği olduğunu unutmamalıdır. Siyaset ve diplomasi diye bu ölçüsüzlükler ve karanlık ilişkiler Kürtlere yutturulamaz. Kürt halkına karşı suç işleyenleri aklama hakkı olmadığı bilinmelidir.