Başûr’un statüsü de tehlikede

MSD Yürütme Komitesi Üyesi İlham Ehmed

MSD Yürütme Komitesi Üyesi İlham Ehmed

  • MSD Yürütme Komitesi Üyesi İlham Ehmed, Türk devletinin bölgedeki istikrarsızlığın kaynağı olduğunu belirterek, Başûr’un statüsünün tehlikede olduğunu söyledi.

HAKAN TÜRKMEN/BERLİN

MSD Yürütme Komitesi Üyesi İlham Ehmed, gerilla alanlarına yönelik saldırılar sonucu Hewlêr hükümetiyle diyaloğun kesildiğini belirterek, “Rojava statüye doğru giderken Başûr’un statüsü tehlikede. PKK bugün bitse yarın sıra Hewlêr hükümetine gelecek” uyarısında bulundu. 

Bir dizi temasta bulunmak üzere Almanya’nın başkenti Berlin’e gelen MSD Yürütme Komitesi Üyesi İlham Ehmed, Berlin Rojava Derneği’nin Rosa Lüksemburg Vakfı salonunda düzenlenen halk toplantısına katıldı. Türkiye’nin Rojava ve Güney Kürdistan’a yönelik işgal saldırıları ile Kürtler arası ilişkiler üzerine değerlendirmelerde bulunan Ehmed, “Türkiye, bölgedeki istikrarsızlığın kaynağı” ifadesini kullandı. 

Suriye’nin üç ana bölgeye ayrıldığını belirten Ehmed, “Bir tarafta Türk devletinin işgal ettiği bölgeler, bir tarafta Suriye rejimi, bir tarafta da Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi, yani biz varız. Belli sınırlar oluşmuş ve bölgeler arası geçişler zordur” dedi. Türk devletinin Rojava’ya saldırılarının devam ettiğini kaydeden Ehmed, “Rojava sınırlarında sürekli keşif uçuşları yaparak, Rojava bölgesine girmeden dronlarla vurabiliyor. Derik’te elektrik direklerinin vurulması gibi… Türk devleti, Rojava’da halkın kendisini yönetmesi, yaşamını idare etmesi, üretim sağlaması karşısında her zaman tehdit oluşturuyor”  şeklinde konuştu.

Esad rejimi sertleşiyor

Esad rejiminin gün geçtikçe sertleştiğinin altını çizen Ehmed, “Ekonomik kriz de derinleşiyor. Biz her zaman diyaloglara açığız, çözüm önerileri sunuyoruz ama bu süreç ne zaman gerçekleşir, nasıl olur belli değil” ifadelerini kullandı. 

Türkiye orada işgalcidir

İşgal altındaki Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’deki duruma dikkat çeken Ehmed, özellikle Efrîn’de NATO’nun ikinci büyük askeri gücüne karşı bir direniş sergilendiğini hatırlattı. “Efrîn sadece Türk devletinin işgali değil, uluslararası konseptin işgaliydi” ifadesini kullanan Ehmed, şunları dile getirdi: “Türkiye tüm soykırım suçlarını işlemesine rağmen kendini işgalci olarak adlandırmıyor, ‘orada çeteler var’ diyor, mesuliyetten kaçıyor. Efrîn resmi olmamakla birlikte Antep’e bağlı. Valisi gelip Efrîn’in durumunu, meclisini kontrol ediyor ve denetliyor. Aynı zamanda Serêkaniyê ve Girê Spî, Urfa’ya bağlı. Bütün talimatlar Türkiye’den geliyor, verilecek eğitimden temizlik görevlilerine kadar Türkiye’den geliyor. Türkiye pratik anlamda işgalci konumdadır ve bu işgalini gizliyor. Dünyanın gözünden saklıyor ki sorumluluğu çetelere atsın.”

Rojavalılar dava açmalı 

Avrupa’da yaşayan Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spîlilere de çağrı yapan Ehmed, şöyle seslendi: “İşgal altındaki topraklarınızı uluslararası mahkemelere taşıyın. Başvuru yapmanız için merkezlerimiz var. Özellikle Efrîn’deki işgalciliğe karşı uluslararası mahkemelere gidilmeli. Biz siyasi çözüm ile Efrîn’i alacağız, olmazsa askeri çözüm devreye girecektir.” 

Hewlêr ile diyalog kesildi

Güney Kürdistan ile ilişkiler konusunda da konuşan Ehmed, şunları ifade etti: “Kürdistani partilerle belli bir düzeye kadar görüşmeler yapıldı, uzlaşmalar sağlandı fakat bu ilişkiler durdu. Son süreçte gerilla alanlarına girme girişimleri, gerillaların şehit edilmesi diyaloğu bitirdi. Yüz yıl sonra ilk defa tarihi bir fırsat geçti elimize. Bunu iyi kullanamazsak Kürt halkı olarak aynı fırsat belki yüz yıl sonra da elimize geçmeyebilir. Rojava statü elde edecek düzeye geldi fakat bu yaklaşımlar ilişkileri zedelemekten öteye gitmeyecektir. Rojava statüye doğru giderken Başûr’un statüsü tehlikede. PKK bugün bitse yarın sıra Hewlêr hükümetine gelecek. Nerede olursa olsun bizler Kürt statüsünü düşünmeli, bunun mücadelesini vermeli ve her zaman Kürt halkını savunmalıyız.”

Yeni Suriye, merkezi olmayacak

Ehmed, İsveç’in başkenti Stockholm’de Suriyeli muhalif kesimlerle yaptıkları görüşmelerden de bahsederek, temaslarının süreceğini söyledi. “Suriye muhalefetinin kongre yapmasının zamanının geldiği netleşti” diyen Ehmed, şunları ekledi: “Muhalefet içerisinde Kürt, Arap, Asuri, Süryani, Alevi, Türkmen, Ermeni, Çerkez, herkes ve bütün şehir temsilcileri yer alıyor. Yeni Suriye devleti kurulacak, bu kurulacak devlet merkezi bir devlet olmayacak. Federal, otonom v.b. olabilir. Hangi ismi koyarsak koyalım Yeni Suriye demokratik bir devlet olacak. Suriye halkı ne karar verirse o olacak.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.