Belçika kararı meşruiyet için kullanılmalı

Dosya Haberleri —

PKK yasağı protestosu / Hamburg

PKK yasağı protestosu / Hamburg

  • Av. Jan Fermon: Sorun, bu kararı Kürtlerin hareketin meşruiyeti için nasıl kullanacağıdır. Vietnamlılar, böylesi bir kararı Amerika’nın dayattığı savaşın gayrimeşru olduğunu ve savaş suçları işlendiğini anlatmak için kullandılar. Aynısını Kürtler de yaparsa etkili olur diye düşünüyorum.

LUQMAN GULDIVÊ

Belçika’nın başkenti Brüksel’de yürütülen davalarda son üç yılda PKK lehine üç karar çıkmış; Türkiye’nin temyize götürdüğü PKK’nin terör örgütü olmadığına hükmeden kararı Yargıtay da onayarak kesinleştirmişti. Bu davaların avukatlarından Jan Fermon, süreci ve etkilerini değerlendirdi.
Belçika yasalarına göre bir örgütün “terör örgütü olup olmadığına” karar verilmesi için bahse konu eylemlerin ülke topraklarında gerçekleşmiş olması gerektiğine vurgu yapan Fermon, “Baştan beri şiddet içeren olayların burada yaşanmadığını, Türkiye’de yaşananların içeriğine bakmak gerektiğini anlattık. Keza burada insanlar, propaganda yapmakla, para toplamakla, örgütlere insan kazanmakla ya da etkinlikler düzenlemekle suçlanıyor ama eğer mesele bir silahlı mücadele için savaşçı toplamak, bunun için propaganda yapmak ya da para toplamak ise bu, yasak kapsamında değil. Mesele silahlı bir mücadele ya da iç savaş olduğunda antiterör yasasının değil savaş hukukunun uygulanması gerekiyor” dedi.
‘HPG bir savaşın tarafı’
Taleplerinin Savcılık tarafından başlangıçta “gülünç” ve “kayıp zaman” gibi ifadelerle karşılandığını ama bir ceza davasının açılıp açılmayacağına karar veren departmandaki hakimin kendilerine hak verdiğini aktaran Fermon, bir mücadelenin “terör” değil “silahlı mücadele” ya da “iç savaş” olarak sınıflandırılmasını sağlayan faktörleri de şöyle açıkladı: “Bir silahlı mücadeleyi ya da iç savaşı izole olmuş bir şiddetli karşılaşmadan ayıran iki kriter var. Çatışmaların yoğunluğu (sayısı, silahların türü vs.) birinci karakteristik. Daha sonra, çatışmanın karşı tarafının örgütlenmesini anlayabilmek için örgütün düzeyine ve inşa biçimine bakılır. Biz savunmamızda gerilla taktiğinden dolayı asimetrik olmasına rağmen meselenin büyük etkileri olan bir çatışma ve çok uzun süredir devam eden bir savaş olduğunu ifade ettik. Bunun dışında HPG’nin iyi organize olmuş, hiyerarşisi ve disiplini olan bir ordu olduğunu belgeleyen bütün bilgi ve kanıtları ortaya koyduk. Temyiz Mahkemesindeki hakim de bunun silahlı bir mücadele olduğuna ve HPG’nin bir savaşın tarafı olduğuna hükmetti. Bunun sonucu, Belçika’da antiterör yasasının PKK ya da HPG’yi destekleyenlere uygulanamayacağı oldu.”

Yoğun çalışma ve PKK’nin rolü
Şimdiye kadar PKK’ye yönelik kriminalizasyonun ortadan kaldırılmasına yönelik dilekçelerin yeterli ciddiyetle hazırlanmadığını da ekleyen Fermon, Belçika’daki kararı ortaya çıkaran koşulları ise şöyle anlattı: “Bir taraftan biz çok yoğun çalıştık ve sorunun derinlerine kadar indik; diğer taraftan Türkiye ve Suriye’de yaşananlar ve tüm bunlarda PKK’nin üstlendiği rol de onların gözünü açtı. Hakimler de insan. Bütün bu bilgiler, işlerini kolaylaştırdı. Elbette bugün bu eskiye göre daha kolay. Davaya ilişkin gerçeklerin duyulmasını sağlayan siyasi iklim, bugün çok daha güçlü.”
Türkiye’de hazırlanan “delillerin” eskiden daha fazla ciddiye alındığını, özellikle konu “terörizm” olunca birçok hakimin korkuya kapıldığını ve her şeyin sebepsiz yere “terörizm” olarak damgalandığını anlatan Fermon’a göre bugün, olanları çatışmanın Kürt tarafından da dinlemek konusunda eskiye nazaran daha fazla bir açıklık söz konusu.
Savcılığın tavrı
Belçika’daki Savcılık’ın tavrına ilişkinse Fermon, şu anekdotu paylaştı: “Başlangıçtan bu yana Demokratik Birlik Partisinin (PYD) PKK’yle aynı olmadığını anlattık ve ortak noktalara rağmen ortada iki ayrı parti olduğunu söyledik. Eğer Savcılık bunu böylece kabul etseydi, belki de işimiz daha zor olurdu. Ama savcı, ‘hepsi PKK’ demeye devam etti. Bu bizim işimizi de kolaylaştırdı: “Peki ABD’nin PYD’yle aynı cephede savaşmasına ne diyeceğiz?” Artık Savcılık zorluk yaşıyordu.”

‘Liste barışa engel’
Avrupa Birliğinin PKK’nin de anıldığı mevcut terör listesinin Kürdistan’da barışın önünü kesen bir faktör olduğunu belirten Fermon, “Eğer Avrupa Birliği savaş yürüten bir hareketi ‘terörist’ görüyorsa, barışı başarmanın hiçbir gerekçesi almıyor. Barış kararı her zaman yalnızca savaşın diğer tarafıyla verilebillir.”

‘PKK’ye destek artık suç değil’
Belçika’da alınan “PKK terör örgütü değildir” kararının ülkedeki Kürt örgütlerinin çalışmalarına olumlu yansımaları olduğunu da söyleyen Fermon, Kürt basınında ya da KNK gibi organizasyonlarda çalışanlara daha önce verilen cezaları hatırlattı. Ülkede artık PKK veya HPG’ye destek çalışmaları yapmanın suç olmadığını vurgulayan Fermon, “Kararın sonucu olarak Kürt halkının ve hareketinin tüm bu kurumları, çalışmalarını çok daha özgürce yapabilir. Artık terörist örgüt olarak yargılanmayacaklar. Bireyler de bu örgütlerin çalışmalarına artık özgürce katılabilirler, keza artık terörist bir örgütün üyeleri gibi cezalandırılmayacaklar” dedi.

Vietnamlılar örneği
Kararın Kürtler ve Kürt Özgürlük Hareketi tarafından mücadelenin meşruiyetini savunmak için her zaman ve her yerde kullanılabileceğini belirten Fermon, Vietnam örneği verdi: “Sorun, bu kararı Kürtlerin hareketin meşruiyeti için nasıl kullanacağıdır. Kürt arkadaşlarım bu kararı Vietnamlıların yaptığı gibi yıllarca da kullanabilir. Vietnamlılar, böylesi bir kararı Amerika’nın dayattığı savaşın gayrimeşru olduğunu ve savaş suçları işlendiğini anlatmak için kullandılar. Aynısını Kürtler de yaparsa etkili olur diye düşünüyorum.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.