Benim adım annemin adı

• Irak’ta DAİŞ’lilerin tecavüzü sonucu dünyaya gelen 4 bin çocuğun da içerisinde bulunduğu binlerce çocuk ‘kimliksiz’ bırakılıyor. Ülkedeki kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri ve siyasetçiler buna karşı, “Benim adım annemin adıdır” sloganıyla kampanya yürütüyor. 

Irak’ta ‘babası bilinmediği’ gerekçesiyle kadınlar ve çocuklarını mağdur eden yasalarda değişiklik yapılması için bir kampanya başlatıldı. Çok sayıda kadın DAİŞ’lilerin saldırısı, tecavüz vb. nedenlerden dolayı sahip oldukları çocukları kimliklerine alamıyor. Kimliksiz bırakılan çocuklar ise eğitim başta olmak üzere birçok hakkından mahrum kalıyor. 

Yasal değişiklik isteniyor

Başlatılan kampanya ortaya çıkan mağduriyeti gidermek için 2016 tarihli,  Irak Ulusal Kimlik  Yasası’nda kısmi değişiklikleri öngörüyor. Kürdistan Parlamentosu eski üyesi Telar Latif, “Kampanyanın ilk aşaması olarak, Irak Ulusal Kart Yasası’nda Birincisi yasa tasarısında önerilen değişikliklerin yapılması için gerekli imzaları topladık” dedi.  Latif, kampanyanın ikinci ayağı olarak ise toplumdaki etkili isimler, sanatçılar, kadın hakları aktivistleri ve aydınların desteğini almayı hedeflediklerini söyledi. 

Çocukların anneleri hayatta

“Benim adım annemin adı” kampanyasının koordinatörü Bahar Munzir, “Bizim yaptığımız şey,  yasanın iki fıkrasında değişiklik önermek... Bu çocukların anneleri hayatta olduğu sürece onlara hayali isimler atfedilmemesini talep ediyoruz” dedi.  Munzir, “Kanunda yapılması önerilen değişikliklerden çocuklar ve anneleri de yararlanacak. Her iki taraf da çocuğun kimlik alamama sorunundan, çocukların sorun olarak görülmesinden kurtulacak” diyerek, kampanyanın önemine vurgu yaptı. 

Baba ve dede esas alınıyor

Irak yasasında çocuğun isim hakkına ilişkin bilgi veren Munzir , “Irak Ulusal Kimlik Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasında ‘soyut’ kişinin adı ve soyadı babasının ve dedesinin adı ve varsa soyadını içermesi halinde  ‘tam’ sayıldığına” dikkat çekti. Kampanya üyesi avukat Razaw Mahmud da “Ulusal Kimlik Kanunu’na göre, bir çocuk, bekar annelere bu hakkı vermeden, babasının veya büyükbabasının adını taşır” diyerek, yaşanan mağduriyetlere dikkat çekti: 

Çocuklar okula da gidemiyor

“Örneğin; sosyal sorunlar veya farklılıklar nedeniyle kimi çocukların babaları bilinmiyor. Annelerinin DAİŞ militanları tarafından tecavüze uğraması sonucu dünyaya gelen veya anneleri yasal olarak bu militanlar ile evli olan çocukların babalarının da akıbeti bilinmiyor. Şimdi bu çocukların okula gitmesi gerektiği bir dönemde, babalarının akıbeti ve nerede olduğu bilinmediği için onlara kayıt belgesi verilmiyor.”

Avukat Mahmud, bu kampanyayla çocukların yaşadığı bu sorunları ortadan kaldırmaya amaçladıklarını söyledi. 

4 bin çocuk annelerine verilmeli

Kadın ve çocuk hakları alanında çalışan sanatçı ve aktivist Deşne Murad ise DAİŞ çetelerinin tecavüzü sonucu dünyaya gelen 4 bin çocuğun varlığına işaret ederek, “Bu çocukların annelerine verilmesini talep ediyoruz. Kimliklerini almaktan mahrum kalmamaları gerekiyor” diye konuştu.

Kampanyaya destek

Deşne Murad, kampanyaya destek için ismini annesinin ismiyle birleştirerek “Deşne Bedia” olarak değiştirmeye karar verdi. Kampanyaya katılan çok sayıda sanatçı ve aydın da isimlerini annelerinin ismiyle birlikte sosyal ağlarda paylaştı.

“Benim adım annemin adı” kampanyası, çok sayıda kadın hakları aktivisti, parlamenter ve hukukçuların yanı sıra Kalkınma için Halk Örgütü, Ema İnsani Gelişme Örgütü, Kürdistan Kadın Birliği, Kadın Adli Yardım Örgütü tarafından yürütülüyor. 

Kadınlar da korunacak

Konunun çarpıtılarak kampanyanın boşa çıkartılmaya çalışıldığına  işaret eden Bahar Munzir, değişiklikle “kimlikten babanın adının silineceği” gibi algı yaratılmaya çalışıldığını belirterek, “Kimseden babasının adının silmesini istemedik, yaptığımız sadece annenin rolünü korumak ve takdir etmek. Hiç kimse annelerinin adına kayıtlı olduklarında hafife alınamaz. Bu kampanyanın bir başka faydası da, eğer anne korunduğunu hissederse çocuğuna bakabilecek ve onu terk etmeyecektir” dedi. 

HABER MERKEZİ