Bitmeyen bir savaş: Kürt soykırımı
Forum Haberleri —
- Türk devleti 1 Şubat gecesi Mexmur, Şengal ve Rojava’nın Derîk bölgesini uçaklarla bombaladı.
- Bu hava saldırılarını kimin verdiği silahlarla yapıyorlar?
- Bu BM ne işe yarar acaba? Adı birleşmiş milletler ama milletlerle bir ilgisi kalmamış. Devletlerin gücüne göre at koşturduğu bir alan.
Zeki AKIL
Türk devleti 1920’lerden beri Kürt halkıyla bir savaş halinde. Tam yüz yıldır Kürtleri yok etmek, tarihten silmek için saldırıyor. İlk uçak saldırılarını Kürtlere yapmış. İlk kimyasal silahlarını Dersim’de yine Kürtlere karşı kullanmış.
Sınırsız bir inkar ve düşmanlık var. Ermeniler ve diğer halklara karşı yaptıkları soykırımı Kürtler üzerinde de sonuca götürmek için bugüne kadar çıkan bütün fırsatları kullanmışlar.
Sonu gelmeyen seferler, yıkım, katliam ve sürgünler Kürt’ün kaderi olmuş. Kürtler sessizliğe gömüldüğünde, direniş odakları tasfiye edildiğinde de Kültürel Soykırım kıskacında bitirme süreci aksatılmamıştır.
Türk devleti NATO’ya girdikten sonra Batı dünyasının desteğini de alarak daha pervasızca bu soykırım politikalarını sürdürmüştür.
Kürt soykırımında NATO’nun rolü
Eskiden bütün katliamları Kürtleri eşkıya ve bölücü olarak tanımlayarak yaptılar. Şimdi ki zamanda da Amerika’dan kaptıkları terör kavramı altında aynı şeyi yapıyorlar.
Yüz yıllık tarihi bir sorunu, Kürt sorununu terör kavramına sarmalayarak mazlum bir halkı yok etmeye devam ediyorlar.
ABD ve NATO, soykırımcı Türk devletine açık bir çek vererek Kürt soykırımının ortağı olmakta bir sakınca görmediler.
Bu güçler Kürtlerin içinden çıkan ve varlık mücadelesi veren PKK’yi Türk devletini desteklemek için terör listesine aldılar. Türk devleti de bu çeki tepe tepe kullanıyor.
NATO genel sekreteri Stoltenberg, her ağzını açtığında "Türk devletinin güvenlik kaygılarını anlıyoruz" diyerek Kürtlere karşı saldırıları onaylıyor ve meşrulaştırıyor. Halbuki Kürtler kimseye saldırmamışlar. Kimsenin topraklarını işgal etmemişler.
Türkiye’nin nüfusunun üçte biri Kürt’tür. Bu Kürtlerin ne adı var ne de herhangi bir hakları. Kürtlerin bütün suçu varlıklarını ve haklarını savunmaktır!
Stoltenberg ve onun gibileri ne zaman Kürtleri görecekler? Ne zaman Kürtlerin var olma ve yaşama kaygılarına gözlerini açacaklar?
Kürtler NATO silahlarıyla öldürülüyor
Batı dünyası çıkarları için Kürt halkını feda ediyor. Türk devleti yüz yıldır Kürtleri yok etmekle meşgul. 1950’lerden beri de NATO’nun ordusu Kürtlere karşı savaşıyor. Türk devleti bu kadar teknik donanımı ve F 16 uçaklarını nereden getirdi?
Türk devleti 1 Şubat gecesi Mexmur, Şengal ve Rojava’nın Derîk bölgesini uçaklarla bombaladı. Hatırlanırsa Hulusi Akar bir süre önce Zap, Metîna ve diğer bölgelere karşı yaygın bir hava saldırısı düzenlemişti. Kendi deyimi ile "cumhuriyet tarihinin en kapsamlı saldırısıydı." 1 Şubat saldırısı için de "son dönemlerde yapılan en kapsamlı hava saldırısı" dedi.
Bu hava saldırılarını kimin verdiği silahlarla yapıyorlar? Bundan önemlisi de bu hava saldırıları başka devletlerin toraklarına yapılıyor. Üstelik bu ülkelerin hava savunmasının önemli bir kısmı da ABD ve koalisyonun sorumluluğunda.
Derîk’ten Dirbesîyê’ye kadar olan bölgelerin hava sahası ABD’nin denetiminde. Şengal ve Mexmur Irak sınırları içinde.
Dikkat edilirse Türkiye tam bir pervasızlıkla ve hiçbir sorunla karşılaşmadan komşu ülkelerin topraklarını istediği gibi bombalıyor. Yıkım ve katliamlara imzasını atıyor. Ama ne bölge devletlerinden ne de NATO ve ABD’den ses çıkmıyor.
BM ne işe yarar?
Bu BM ne işe yarar acaba? Adı birleşmiş milletler ama milletlerle bir ilgisi kalmamış. Devletlerin gücüne göre at koşturduğu bir alan.
Düşünün, BM insani yardım gönderecek ama muhatabı devlettir! Suriye’ye gelen yardımlar resmi Kızılay adına geliyor. Şam yönetiminin yüzde yüz emrinde olan bu Kızılay doğu ve kuzey Suriye’ye bir şey geçirmiyor. Bu BM soykırım kıskacında olan Kürt milleti için ne yapmış, hangi girişimde bulunmuş?
Türk devleti ABD, Avrupa desteği ve gücüyle Kürtlere karşı soykırım savaşını sürdürürken buna bir de Rusya eklendi. Bunun en somut örneği Efrîn. Efrîn’de Türk devleti Rusya’yla anlaştı ve hava sahası kendisine açıldı.
İş onunla da sınırlı kalmadı. Efrîn’de Rusların ve dünyanın gözü önünde Kürtlere karşı etnik temizlik uygulandı. Savaş suçları günlük olarak işlenmeye devam ediyor. Ama kimsenin ağzını açtığı ve parmağını kıpırdattığı yok.
Koalisyon ve dünyanın etkili güçleri Kürtler ve Kuzey Doğu Suriye halklarıyla DAİŞ’e karşı ortaklaştılar. Ama ölen ve karada savaşı yürütenler bölge halkıydı.
Şimdi de DAİŞ’in on binden fazla tutuklusunu koruyorlar. Hol kampında on binlerce insan var. Kısacası dünyanın güvenliğini sağlama HSD ve bölge halkına yüklenmiş. Ama Hesekê saldırısında HSD yüz yirmi şehit verdi.
Bu saldırılara eş zamanlı olarak Türk devleti de Eyn Îsa ve Til Temir bölgelerine saldırılar düzenledi. Bu da yetmedi Türk devleti tarihinin en büyük saldırılarından birisini DAİŞ’İ Hesekê’de bastıran Kürtlere düzenledi. Hem daha Hesekê şehitlerinin cenazeleri kaldırılmamışken. Dirbesiyê’den cenaze törenine gelenlerin arabasını vuracak kadar sınır tanımazlık gösterileri eşliğinde.
Bu andan sonra Kürtler geri adım atmaz
Hulusi Akar gibilerine de söylenecek çok şey var ama fazla yerimiz kalmadı. Kısaca belirtelim: Yüz yıldır Kürtleri yok edemediniz. Bütün hevesleriniz kursaklarınızda kalacak. DAİŞ dahil dünyanın bütün melanet güçleriyle birleşseniz ve bütün kötülükleri örgütleseniz de artık Kürtler size boyun eğmez. Ancak kötülüklerinizle daha fazla rezil ve teşhir olacaksınız. Kürdistan ve Kürtler ne seferlerinizi gördü!
Bu dağları ve bu halkı yutamayacaksınız. İşinizi kolaylaştıran ve daha fazla zarara neden olan bazı Kürtleri kullansanız da sonucu değiştiremezsiniz.
Dünya Türk işgalcilerinin ne mal olduğunu bilmiyor değil. Herkes gördü; Bağdadi Türklerin korumasındaki bölgede vuruldu. Şimdi de onun yerine geçen El Kureyşi yine Türklerin koruması altında olan aynı bölgede vuruldu. Bütün suç örgütleri ve çeteler Türk faşizminin koruması altında!