• İsrail ordusu ile Hamas güçleri arasında başlayan çatışmalar sürerken  Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in hava saldırıları sonucu Gazze’de hayatını kaybeden sivil sayısının 174’e çıktığını açıkladı.

 

Ramazan ayının son günlerinde Mescid-i Aksa’da İsrail polisinin saldırısıyla başlayan çatışmalarda 200’den fazla insanın yaralanması ardından Hamas, İsrail’e yönelik roket atışlarında bulunmuş ve çatışmalar şiddetlenmişti. Filistin Sağlık Bakanlığı, şimdiye kadar İsrail’in düzenlediği hava saldırıları sonucu 47’si çocuk olmak üzere 174 sivilin yaşamını yitirdiğini, 1200’den fazla kişinin ise yaralandığını duyurdu.

Hamas ile İsrail arasında uzaktan çatışmalar yoğunlaşırken, Hamas ve ittifak halinde olduğu silahlı gruplar roket atışlarında bulunuyor. İsrail ise Gazze’yi havadan ve karadan bombalıyor. Filistinli silahlı gruplar pazartesiden beri İsrail’in merkezi ve güneyine yönelik 2 bin 300’ü aşkın roket atışı gerçekleştirdi. Roketlerin çoğu Demir Kubbe savunma sistemi tarafından imha edilirken, bazılarının yerleşim bölgelerine isabet etmesi sonucu 10 İsrailli hayatını kaybetti, 600’den fazla kişi ise yaralandı.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile telefon görüşmesi gerçekleştirmiş ve tansiyonun düşmesini istemişti.  Ancak Netanyahu, görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonu gerekli olduğu sürece devam edecektir” diye belirtti.

BMGK bir kez daha toplandı

Öte yandan  Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail ve Filistin çatışmasını görüşmek üzere toplandı. ABD, daha önce Filistin-İsrail sorununu görüşmek üzere toplanan BMGK’nin ortak açıklama yapmasını iki kez engellemişti. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “AB'nin İsrail-Filistin meselesini çözme kapasitesi yok” ifadelerini kullanmış, İsrail’e baskı yapabilecek tek ülkenin ABD olduğunu söylemişti.

Gösterilere müdahale

Avrupa'nın birçok kentinde binlerce kişi İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etti, fakat başta Paris olmak üzere birçok kentte gösteriler polis müdahalesiyle karşılaştı. Fransa’da İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Filistin’e destek eylemlerinin yasaklaması ve gösterilerin düzenlenmesi durumunda polis teşkilatlarına “sert olmaları” yönünde talimat vermişti.

Çatışmaların kaynağı

İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalar kaynağını Haziran 1967’deki Altı Gün Savaşları’ndan alıyor. Arap ülkelerine karşı bu hızlı ve kısa süreli savaşta İsrail, o dönem Mısır’ın kontrolündeki Gazze Şeridi ile Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü işgal ettti.

1994 yılında Gazze Şeridi kısmen Filistin Yönetimi’nin kontrolü altına girdi. Oslo Barış Anlaşmaları çerçevesine Gazze ve Batı Şeria’da üç kontrol noktası oluşturuldu. A Bölgesi Filistin kontrolüne, B bölgesi İsrail’in güvenliğini sağladığı Filistinli sivillerin kontrolüne ve C Bölgesi İsrail kontrolüne verildi.

Gazze Şeridi, Batı Şeria ile birlikte Filistin Toprakları olarak belirlendi.

2000’li yılların başında Gazze’de üslenen Hamas Oslo anlaşmalarına karşı çıktı ve İsrail’e yönelik roket atışlarında bulundu. İsrail sonuç olarak Gazze’den de çekildi ancak Batı Şeria ve Doğu Kudüs İsrail işgalinde kalmaya devam etti.

2005 yılında Filistin Yönetimi tüm Gazze Şeridi’ni kontrolü altına aldı. Bir yıl sonra ise Hamas Gazze’de seçimleri kazandı, geleneksel olarak Filistinlilerin çıkarını temsil eden El Fetih kaybetti. Gazze’deki seçimlerin sonuçları uluslararası toplumun büyük bölümü tarafından kabul edilmedi. Daha sonra Hamas, Gazze Şeridi’nin tamamını kontrol altına aldı. İslamcı Hamas hareketi, Filistin devletinin kurulmasını istediğini belirtirken, aynı zamanda İsrail’in yıkılması gerektiğini düşünüyor ve Oslo anlaşmalarını reddediyor.

HABER MERKEZİ