Biz barış elçileri olmak istedik

Kadın Haberleri —

Barış ve kadın, FARC / foto:AFP

Barış ve kadın, FARC / foto:AFP

  • Barış anlaşması sonrası FARC’lı kadın gerillalar, hem eski savaşçı statüleri nedeniyle hem de hem de cinsiyet temelli ayrımcılıktan dolayı hedef alındı. 
  • Kolombiya barış sürecinde yer alan Marina Gallego: “Bizim için barış sağlanmasını istemedik. Biz barış elçileri olmak istedik.

Kolombiya’da 52 yıl süren iç çatışmanın ardından 2016’da imzalanan barış anlaşması, kadınların kararlı mücadelesiyle tarihe geçti. “Biz barış elçileri olmak istedik,” diyen Marina Gallego’nun sözleri, Kolombiyalı kadınların barış sürecindeki öncü rolünü özetliyor. Kolombiya’daki barış anlaşması durumunda, müzakere masasına kadınların dahil edilmesi ve anlaşmalara cinsiyet perspektifinin dahil edilmesi ihtiyacının farkındalığı ancak 2014’te gündemin üç noktasında anlaşmaya varıldıktan sonra geldi. 2012’de kırsal reformlarla ilgili tartışmalar başladığında, FARC delegasyonunun temsilcisi olarak, 10 temsilci arasından tek kadın vardı. Hükümeti temsil eden 1 kadın müzakereci vardı. 2016 anlaşmasında ulusal hükümet heyetinin yüzde 20’si, Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri'nden (FARC) delegelerinin ise yüzde 43’ü kadınlardan oluştu; bu, tarihin en yüksek kadın temsil oranı. Kadınlar, savaşın kendilerini nasıl farklı etkilediğini vurgulayarak, anlaşmanın toplumsal cinsiyet eşitliği ve adalete odaklanmasını sağladı.

Müzakerelerde belirleyici oldular

Kolombiya'da kadınların müzakerelerde önemli bir şekilde yer alması ve kamuoyunda görünür bir şekilde savunuculuk yapması, barışın toplumsal cinsiyet eşitliğine, kadın haklarına ve adalete erişime bağlı olduğunu ortaya koydu. Latin Amerika ve Karayipler'den Kadınlar Arasında Halk Eğitimi Ağı'nın (REPEM) eski koordinatörü Janneth Lozano, "Biz Kolombiyalı kadınlar, barış anlaşmasının ifade ve tanımlarının hem erkekleri hem de kadınları kapsamasını sağladık. Anlaşma, savaşın kadınların hayatlarını nasıl farklı şekillerde etkilediğini kabul ediyor. Sistematik dışlanmanın kurbanı olduğumuzu ve en kötü şiddet eylemlerinin ve en derin yoksulluğun kurbanı olduğumuzu kabul ediyor."

 

 

Barış inşasının anlamı

Barış anlaşmasının ardından, 11 bölgede yaklaşık 3 bin eski kadın savaşçının silahlarını bırakıp ailelerine ve toplumlarına yeniden katılmalarını desteklenmeye başlandı. Bu kadınlar vatandaş, öğrenci, girişimci, anne ve siyasi lider olarak yeni roller üstlendiler. Yasadışı yollarla ele geçirilen toprakları hak sahiplerine iade eden yeni bir ulusal yasayla BM Kadın Birimi, ülke genelindeki kadınların haklarını öğrenmelerine, resmi mülkiyet belgeleri edinmelerine ve iş ve tarım becerileri edinmelerine yardımcı oldu. Kolombiyalı bir kırsal lider olan Nelly Velandia'nın dediği gibi, "Bizim için barış, toprağı, gıda egemenliğini ve kadın haklarını savunmak demektir. Barış inşasının anlamı da budur." 

Direniş ve umudun şarkıları

Cantadora müzik ağı oluşturuldu. Bu ağ,  her yaştan kadını geleneksel Afro-Kolombiya müziği icra etmek, kültürlerini korumak ve barışı teşvik etmek için bir araya getirmiştir. Grubun "Özgürlük Şarkısı", direnişin ve umudun gücünü simgeleyerek Kolombiya genelinde yankı bulmaktadır. Ağın genç üyelerinden Mila Rodriguez, "Şarkı söylediğimizde kendimizi özgür hissediyoruz. Söylediğimiz şarkıların sözleriyle hayatlarımızın gerçek hikâyelerini anlatıyoruz. Artık silahları düşünmüyorsunuz çünkü hayatınız müzikle dolu." 

Cinsiyet eşitliliğinin güvencesi

Kolombiya'da  bin 500'den fazla kadın, kırsal kesimdeki Afro-Kolombiyalılar, Yerliler ve yerinden edilmiş topluluklar da dahil olmak üzere, savaşla ilgili ilk elden deneyimlerini yansıtan Ulusal Eylem Planı'nın oluşturulmasına yardımcı oldu. Plan, 10 yıl boyunca ülkenin her yerindeki devlet kurumlarının, toplumsal cinsiyet eşitliğini güvenlik, toparlanma ve barış inşası önlemlerinin merkezine koymasını gerektiriyor. Ayrıca, kadın liderliğinin garanti altına alınması ve kadınlara yönelik şiddetin sona erdirilmesine yönelik tedbirlerin alınması çağrısında bulunuyordu.

Cinsel şiddet affedilemez

Ulusal Kadın Ağı'ndan Gloria Gil, "Barış anlaşması, cinsel şiddetin affedilemez olduğunu açıkça belirtiyor. Bu ifadeyi, çatışma sırasında tecavüz ve benzeri şiddet eylemlerine maruz kalan kadınlar için bir güvence olarak görüyoruz. Şimdi kadınlar gerçeği bilme haklarını talep ediyor. Neden tecavüze uğradılar, neden kocaları öldürüldü... Aradıkları gerçek bu" diyordu. Adalet ve iyileşme için en önemli girişimlerden biri, Makro Dava 11 olarak bilinen cinsel şiddet mağdurları için kolektif bir dava oluştu. Bu dava, barış anlaşmasından doğan ve en ciddi suçları soruşturmak ve cezalandırmak için toplumsal cinsiyet komisyonunun rehberliğinde kurulan Barış Özel Yargı Yetkisi kapsamında yönetilmektedir. Barış Özel Yargı Yetkisi, 2023’ten bu yana yüzlerce kadınla birlikte çalışarak davaya katılmalarını, ifade vermelerini ve adalet aramalarını sağlamaktadır.

Sonunda sesim var

İttifak Adalet Direktörü Ángela Yasmín Cerón Lasprilla, kadınları dinlemenin önemini vurguluyor: "Bu son derece değerli. İnsanlar bunun sadece [bireye] değil, topluma, topluluğa, sevdikleri kişiye ve ailelerine de zarar verdiğini anlamaya başlıyor. Ayrıca, bu zararların, asla konuşmak istemeyen veya korku ya da dehşet yüzünden konuşamayan başka kadınlara da verilmiş olabileceğini ve bunun gerekli olduğunu düşünmelerine olanak tanıyor." Bir kadının şöyle dediğini anlatıyor: "Bana tecavüz ettiler, kötü muamele ettiler, bana bir şeyler yaptılar ama ben hayatta kalan biri olarak hayatıma devam etmeyi başardım. Ama oğlumu öldürdüler ve onun için hiçbir şey yapamıyorum. Şimdi sonunda buradayım. Sonunda sesim var. Hem onun hem de kendim için adalet ve hak talep edebilirim."

 

* * *

Barış anlaşması sonrası neler oldu?

Kolombiya’da 26 Eylül 2016’da imzalanan Barış Anlaşması 2 Ekim’de yapılan bir referandumda oylanmıştı. Santos hükümeti anlaşma metninde ufak değişiklikler yapmış, yeni anlaşma 24 Kasım’da imzalanmıştı. Anlaşma sonucunda FARC 2017’de yasal bir siyasi partiye dönüştü. FARC’a 2018 ve 2022 seçimlerinde alacağı oydan bağımsız olarak iki dönem boyunca 5’i Senato’da 5’i Temsilciler Meclisi’nde olmak üzere toplam 10 üyeyle Kongre’de temsil edilme hakkı verildi. Parti, FARC isminin getirdiği olumsuz çağrışımlardan dolayı 2021’in başlarında adını Comunes olarak değiştirdi. 

Silah bırakan gerillalar katledildi

* The Conversatıon’un verilerine göre FARC, 2016 barış anlaşmasını imzaladığından beri 400’den fazla imzacı, bin 200’den fazla insan hakları savunucusu katledildi.  

* Anlaşmadan sonraki beş yıllık süreçte 290 silah bırakan FARC militanı katledildi. 2020’de 91, 2021’de ise 88 katliam gerçekleşti.

* Ulusal grev çok sayıda polis saldırısıyla sonuçlandı. En az 28 eylemciye cinsel şiddet uyguladıkları tespit edildi. 

* 2019 Ağustos ayında aralarında barış sürecinde FARC’nin başmüzakereciliğini yürütmüş Senatör Iván Márquez ve Kongre üyesi Jesús Santrich’in de bulunduğu bir grup FARC üyesi silahlı mücadeleye döndüklerini açıkladı.

Kadınlar hedefte

* Barış anlaşması sonrası FARC’lı kadın gerillalar, hem eski savaşçı statüleri nedeniyle hem de hem de  cinsiyet temelli ayrımcılıktan dolayı hedef alındın.

* Kolombiya Hakikat Komisyonu’nun 2022 raporuna göre, cinsel şiddet vakaları özellikle kırsal bölgelerde yaygınlaştı. Kadınların yüzde 52’si şiddete uğradı. Kadın toplumsal liderler ve insan hakları savunucuları şiddet dalgasının hedef oldu. 

* Özellikle kırsal bölgelerde Afro-Kolombiyalı ve yerli kadınlar, toprak savunuculuğu veya insan hakları çalışmaları nedeniyle katledildi.

* Kolombiya, dünyada Suriye’den sonra en fazla zorunlu iç göçün yaşandığı ülkedir. Zorunlu göç mağdurlarının yüzde 52’si kadındır. Kadınlar, göç sürecinde cinsel şiddet, insan ticareti ve ekonomik sömürü gibi ek risklerle karşı karşıya kalıyor.

Güvensizlik devam ediyor

Kolombiya İnsan Hakları kuruluşunun (JFC) Haziran 2025'e ilişkin Kolombiya'daki insan hakları durumuyla ilgili raporuna göre, Valle del Cauca ve komşu Cauca bölgeleri, Haziran ayı boyunca ulusal düzeyde en yüksek şiddet seviyelerine tanık oldu. Barış sürecinde yer alan birçok toplum aktivisti ve eski FARC üyesi katledildi. Devam eden güvensizlik, uluslararası destek de dahil olmak üzere silahlı gruplarla barış diyaloğunun güçlendirilmesinin acil ihtiyacını vurgulamaktadır. Yıl başından bu yana 75'ten fazla sosyal aktivist öldürüldü. HABER MERKEZİ

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.