Buğday ekilecek topraklara mayın döşediler

• Türk devleti ile DAİŞ’ın saldırıları sonucu iki kez evi yıkılan Ayişa Xidir, göçün getirdiği zulmü, zorlukları ve köyüne olan özlemini anlattı. Xidir, arpa ve buğday ekilmesi gereken topraklara mayınların döşendiğini söyledi.

SORGUL ŞÊXO / NÛJINHA

Türk devleti ve ona bağlı DAİŞ vb gruplar tarafından yapılan saldırılar, kadın ve çocuk kaçırmaları, infazlar, katliamlar, işkence gibi sayısız insanlık suçuna uluslararası güçler ve kuruluşlar sessizliğini korurken, kadın ve çocuklara yönelik saldırılar aralıksız bir şekilde devam ediyor. Türk devletinin bombardımanları doğduğu köyü terk eden Ayişa Xidir, (50) göç ettiği köyde de yaşanan saldırılarda evi yerle bir edildi. .

5 çocuğuyla Türk devletinin zulmünden kaçtı

Türk devletinin işgal ettiği ve cehenneme çevirdiği bölgelerden kaçarak Hesekê’nin Til Temir ilçesine 5 çocuğuyla yerleşen Ayişa  Xıdır yaşadığı zulmü anlattı. 

Saldırılarından dolayı doğduğu Dirdara köyünden göç etmek zorunda kalan Ayişa Xidir ve ailesi, Til Nesrî köyüne yerleşir. 2015 yılında DAİŞ’in Türk devletiyle ortak saldırıları sonucu evleri yeniden yerle bir edilen aile yaşayacak bir yer bulamayınca yeniden göç eder. Bugün harabeler arasında yaşamak zorunda kalan Ayişa Xidir, köyüne, geçmiş günlerine duyduğu özlemi ile yaşıyor.

Zirgan’a nehrine kaçıyorduk

Doğduğu ve büyüdüğü köyün güzelliklerini anlatan Ayişa Xidir, “Gözümü açtığımdan beri Dirdara köyündeyim. Geçimimizi tarım ile yapıyorduk. Ancak Türk devletinin işgalci saldırılarının ardından topraklarımızı da kaybettik. Arpa ve buğday ekmemiz gerekirken, o tarlalara mayınlar ekildi. Tarlalarda mayın ve savaş kalıntıları olduğu için tarlalarımıza yaklaşamıyorduk” dedi. Köye yakın Til Menaz tepesinde çete ve işgalci Türk devletinin karargahlarının bulunduğunu belirten Xidir, “Bu yüzden de en çok top atışları oradan geliyordu. Bombardıman başladığı zaman Zirgan’a nehrine kaçıyorduk. Bombardıman duruncaya kadar orada saklanıyorduk. Bombardımanda evimiz yıkılınca Til Nesrî’ye göç etmek zorunda kaldık” diye anlattı.

9 kişi 5 metrelik bir yerde yaşıyor

DAİŞ saldırısı nedeniyle Til Nesrî köyündeki evlerin hepsinin yıkıldığını dile getiren  Xidir, “Bizler de kendimize bir harabe gibi bir yer bulduk. Üzerini kapattık. Yaklaşık iki yıldır burada yaşıyoruz. “Ölüm gibi olan soğuk havaya rağmen” “manga” olarak adlandırdıkları harabelerde yaşadıklarını ifade eden Xidir, “5 metre uzun 3 metre geniş olan mangada 9 kişi yaşıyoruz. Bu manga her şeyimiz. Mutfak, yatma yeri, banyo yeri. 9 kişi 5 metrelik bir mangada nasıl yaşayabilir ki? En önemlisi de lavabo yerinin olmamasıdır. Zor bir durum. Birimiz başını yıkamak istediğinde çok zorlanıyoruz. Çünkü hepimiz bu mangadayız” dedi.

Anılarımı arkamda bırakıp nasıl giderim?

“Her gün Dirdare köyü bombalanıyor. Bombardıman bitseydi evimize giderdik” diyen Ayişa Xidir şunları dile getirdi: Burada çok zor koşullarda yaşıyoruz ve yardım örgütleri sesimizi duymuyor. Tüm zorluklara rağmen ülke dışına çıkmak istemiyorum. Ben bu topraklarda doğup büyüyüp, yaşadım. Bütün anılarımı arkamdan bırakıp nasıl giderim? Kendi köyüm olmasa bile etrafında bile yaşamaya razıyım. Her namaz kıldığımda köyüme, evime dönmek için dua ediyorum.

Sanki onu bir çift kanat korumuştu

Köyündeki saldırılardan birini anımsayarak anlatan Xidir, “Bombardımanın olduğu bir gün kapının önünde uyuyan 4 yaşındaki çocuğumu unuttum. Bombardımanın şiddetinden kimse köye dönemiyordu. Ancak damadım ölümü göze alarak, çocuğumu bana getirdi. Sanki onu bir çift kanat korumuştu. Çocuğuma kavuştuğum sırada evim bombalandı” diye ifade etti.

Doğduğu topraklarda psikolojik olarak daha rahat

Ömrünün sonuna kadar doğduğu topraklarda yaşamak istediğini dile getiren Ayişa Xidir devamla şunları kaydetti: Bir çadırda kalmaya razıyım, yeter ki kendi topraklarımda olayım. Toprağımız onurumuzdur. Toprak giderse onur da gider. İnsan kendi topraklarında olduğu zaman psikolojik olarak da daha rahattır.