Çakas müebbet hapis cezası alabilir!
Yurt Dışı Haberleri —

Mehmet Çakas için eylem
- Sol Parti Milletvekili Cansu Özdemir, Kürt siyasetçi Mehmet Çakas’ın sınır dışı edilmesi durumunda Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılabileceği uyarısını yaptı. Özdemir, “Bu cezalar hem Alman Anayasası’nın temel haklarına hem de AİHS tarafından güvence altına alınan insan haklarına aykırıdır” dedi.
Sol Parti (Die Linke) Federal Meclis Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Cansu Özdemir, Mehmet Çakas (45) ile ilgili Landkreis Harburg Yabancılar Dairesi’ne mektup yazarak, sınır dışına yönelik işlemlerin askıya alınmasını talep etti.
Özdemir hem iltica başvurusunun reddi için hem Lüneburg İdare Mahkemesi’nde devam eden hem de Federal Anayasa Mahkemesi’nde süren yürütmeyi durdurma başvurusunun sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini vurguladı. Avrupa Adalet Divanı’nın içtihatlarına da atıfta bulunan Özdemir, ilgili makamların güncel insan hakları risklerini değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.
28 Ağustos’ta sınır dışı edilebilir
Almanya’da tutuklu Kürt siyasetçi Mehmet Çakas Türkiye’ye sınır dışı tehdidi altında. Aşağı Saksonya Eyalet Yerleştirme Dairesi (Landesaufnahmebehörde Niedersachsen), 4 Ağustos 2025 tarihinde Uelzen Cezaevi’ni bilgilendirerek Mehmet Çakas’ın 28 Ağustos’ta cezaevinden alınıp Türkiye’ye gönderileceğini bildirdi.
Çakas, 2022 yılında Almanya’nın talebiyle İtalya’da gözaltına alındı ve daha sonra Almanya’ya iade edildi. 2024 yılında Celle Yüksek Eyalet Mahkemesi tarafından “PKK üyeliği” gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan Çakas’ın normal koşullarda Ekim ayında tahliye olması bekleniyordu.
İnsan haklarına aykırıdır
Temmuz ayı başında Celle Başsavcılığı, Mehmet Çakas’ın doğrudan cezaevinden Türkiye’ye sınır dışı edilmesi halinde, cezanın geri kalanının infazından feragat edeceğini bildirdi. Bu durumun sınır dışı işleminin önünü açtığını belirten Özdemir şu uyarıda bulundu: “Yalnızca Almanya’da PKK üyeliğinden dolayı mahkum edilmiş olması bile, Türkiye’de kendisinin yeniden kovuşturmaya uğrayacağına, adil olmayan yargılamalarla karşı karşıya kalacağına ve hatta işkence göreceğine dair ciddi gerekçeler oluşturur.”
Çakas hakkında Türkiye’de devam eden davalarda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendiğine de işaret eden Özdemir, “Bu cezalar hem Alman Anayasası’nın temel haklarına hem de AİHS tarafından güvence altına alınan insan haklarına aykırıdır” diye ekledi.
AİHS’in 3. maddesi ihlal ediliyor
Çakas’ın Almanya’da yaptığı iltica başvurusu ise Mayıs 2025’te Federal Göç ve Mülteciler Dairesi (BAMF) tarafından reddedildi. Çakas, bu karara karşı Lüneburg İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Söz konusu dava halen devam ediyor. Ancak mahkeme verdiği ara kararda 60. madde 5. fıkra (Almanya Yabancılar Yasası – AufenthG) kapsamındaki sınır dışı yasağını ciddi biçimde değerlendirmedi.
Milletvekili Cansu Özdemir, Lüneburg mahkemesinin ara kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. maddesi çerçevesinde sınır dışı yasağına ilişkin ciddi bir değerlendirme yapılmadığını belirti. Çakas’ın Türkiye’ye gönderilmesi halinde, işkence, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ve adil olmayan yargılama gibi risklerle karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekti.
Mahkeme kararları beklensin
Milletvekili Özdemir son olarak şu talebini yineledi: “Sizlerden Mehmet Çakas’ın sınır dışı edilmesinin, BAMF’ın iltica takip başvurusunu reddetmesine karşı açılan davanın Lüneburg İdare Mahkemesi tarafından karara bağlanana kadar ertelenmesini önemle talep ediyorum. Ayrıca, şu anda Federal Anayasa Mahkemesi nezdinde Mehmet Çakas’ın sınır dışı edilmesine karşı açılmış bir yürütmeyi durdurma başvurusunun halen beklemede olduğunu hatırlatmak isterim. Bu başvuru sonuçlanmadan bir sınır dışı işleminin gerçekleştirilmemesi gerekir.”
İmza kampanyası başlatıldı
Öte yandan Almanya’da faaliyet yürüten sivil toplum örgütleri, Çakas’ın Türkiye’ye sınır dışı edilme kararına karşı imza kampanyası başlattı. “Mehmet Çakas'ın sınır dışı edilmesine son verilsin – Siyasi zulüm görenlere koruma sağlansın!” başlığıyla düzenlenen kampanya, Aşağı Saksonya İçişleri Bakanlığı’na hitaben yürütülüyor. Kampanyaya, Almanya’daki Kürtlerin oluşturduğu Merkezi İnsan Hakları Meclisi (Der Zentrale Menschenrechtsrat der Kurdinnen in Deutschland - ZMRK) öncülük ediyor.















