•  Şırnak'ın Cizre ilçesinde elektrik zammı, düzenlenen yürüyüşle protesto edildi. 

 

Cizre Sanat Sokağı’nda zamlara karşı yüzlerce kişi bir araya geldi. Sokağın giriş-çıkışını bariyerle kapatan polis, eyleme katılan yurttaşları üst aramasından geçirdikten sonra sokağa girmesine izin verdi. 

Yoğun polis ablukasına rağmen sokakta bir araya gelen yüzlerce yurttaş ve esnaf, sık sık, "Yönetim istifa", "Kahrolsun DEDAŞ" sloganları attı. Burada 70 yaşındaki Abdi Bülbül, kendisine gelen bin 650 TL'lik elektrik faturasına tepki göstererek, "Bu nedir? Ne Kenan Evren ne de Tansu Çiler döneminde böyleydi. Artık gelsinler bizi öldürsünler. Ben ne yapacağım? Gelin bizi öldürün” dedi. Üstündeki kıyafetleri yırtmaya çalışan Bülbül, fenalık geçirerek yere yığıldı. 

Ardından konuşan başka bir esnaf ise "Şırnak ve ilçelerinde DEDAŞ, elektrik panolarını kaldırımlara yaparak halkın yollarını işgal ediyor. Polis eşliğinde mahalle ve evlerimize baskı yapacak şekilde herhangi bir kaçak elektrik bulmadığı halde insanlara binlerce TL para cezası kesiyor. DEDAŞ’ı yönetenler, bu halka ve topluma hesabını verecektir” diye konuştu.

Bir inşaat işçisi de çocuğunun karaciğer kanseri hastası olduğunu ifade ederek, elektrik faturasını ödeyecek durumda olmadığını söyledi. İşçi, şunları ifade etti: "Biz kendi yağımızda kavrulurken, evde olmadığım halde DEDAŞ bana bu makbuzu verdi. 12 bin 830 TL para cezası kesmiş. Hiçbir şekilde ödeme imkanım yok ama ne yazık ki kimseyi muhatap bulamıyoruz. Borcumu ödemediğim için de yetkililer elektriğimi keseceklerini söyledi. Benim oğlum elektrik olmadan yaşayamaz. Elektrik kesildiğinde bunun vebali onların boyundadır.” 

Halk, DEDAŞ binasına yürümek istedi. Polis, Şırnak Valiliği’nin "eylem etkinlik" yasağını gerekçe göstererek izin vermeyeceğini söyledi. Buna karşı çıkan halk, “Yönetim istifa", ”Hırsız DEDAŞ”, ” Kahrolsun DEDAŞ” sloganlarıyla Eski Hastane Caddesi’nden Orhan Doğan Caddesi’ne kadar yürüdü. Polis, Sebze Halin'de saldırmasına rağmen yürüyüş devam etti. Zılgıt çekerek, kendisine gelen yüklü elektrik faturasını yakan iki kadın ise polislerce darp edilerek engellendi. Baygınlık geçiren kadınlardan biri, çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Çekim yapan gazeteciler de polisler tarafından engellendi. 

Zamlı faturalar yakıldı

Bu arada Amed, Ankara ve İzmir’de yapılan açıklamalarla zamlar protesto edildi. KESK, Tüm Emekliler Sendikası ve BES üyeleri, zamların geri alınmasını talep etti. Protestolar sırasında faturalar yakıldı.  ŞIRNAK

 

Zamlarla borçları ödeniyor

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Amed Şube Başkanı Alican Çetinkaya, zamların nedeninin sektörün özelleştirilmesi olduğunu belirterek, "Özelleştirmeyle 'kaliteli enerji gelecek, kesintiler azalacak, daha ucuz elektrik kullanacağız' denildi. Olmadı. Sürekli elektrik fiyatı artıyor" dedi. 

Çetinkaya, faturaların vergi, dağıtım bedeli ve aktif enerji bedelinden oluştuğuna işaret ederek, "EPDK 3 ayda bir tarifeleri güncelliyor. Özelleştirmelerin başladığı 1 Ocak 2013 ile 1 Ocak 2022 arasında baktığımız da artık dağıtım bedelini göremiyoruz. Eskiden, dağıtım bedelindeki kalemleri görebiliyorduk, hatta bunları oransal olarak da görebiliyorduk. Şu anda tek kalem altında dağıtım bedeli var. Bu dağıtım bedeli, faturanın yüzde 55’ine yansıyor ve bu kalemin içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Bu 2016'dan sonra değişti. Özelleştirilmeden beri dağıtım bedellinde 2013 ile 2022 yılı arasında yüzde 560 oranında bir zamlanma durumu var. Aktif enerji bedelinde yüzde 480, vergilerde ise yüzde 350 oranında artış var. Bir faturanın tüketim bedelinin yüzde 55’i dağıtım bedeline, yüzde 18’i vergiye gidiyor. Yani 100 TL’lik bir fatura karşımıza yaklaşık 200 TL olarak çıkıyor" bilgilerini paylaştı. 

Çetinkaya, vatandaşa zam yapan EPDK’nın 9 yıl içerisinde dağıtım şirketlerine enerji birim fiyatlarında yüzde 80 indirime gittiğini söyledi. "Şu anda enerji dağıtım şirketlerini finanse ediyoruz, onların borçlarını ödüyoruz" diyen Çetinkaya, şunları ifade etti: "Demokratik tepkiler oraya konulmalı ki bu zamlar geri alınsın. Yoksa daha yüksek faturaları ödemek zorunda kalacağız. Dağıtım firmalarının zararlarını finanse etmek zorunda değilim. Tepkimizin yerinin neresi olması gerektiği bellidir. Hükümete çağrımız olacak, hükümete tepkimiz olacak. Bu soygun ve hırsızlıktır, başka bir şey değil.”