Çocuklarımız Öcalan’a bağlı

  •  PKK ve PAJK’lı tutsakların tecride karşı yaptıkları açlık grevi 48. gününde devam ediyor. Hasta tutsak oğlu da açlık grevinde olan 70 yaşındaki Hazal Suncak, ”Çocuklarımızın verdiği mücadelenin arkasında olacağız” dedi.
  •  25 yıllık tutsak kızının yanında olduğunu söyleyen Ayne Atabay ise ”Bir dertleri var ki açlık grevine giriyor. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit son bulsun. Bizim çocuklarımız da Abdullah Öcalan’a bağlı” şeklinde konuştu.

İmralı tecridine karşı cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemi 48. gününde 10. grupla devam ediyor. Mexmûr’da 27 ve Yunanistan’da ise 10 gündür açlık grevi yapılıyor.

Türk cezaevlerindeki PKK ve PAJK’lı tutsakların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 27 Kasım’da başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi, 10. grupla 48. gününde sürüyor.

Sessizliği kabul etmeyeceğiz

Hayatı baskı, göç, gözaltı ve tutuklamalarla geçen 70 yaşındaki Hazal Suncak, hasta tutsak oğlunun da dahil olduğu açlık grevi eylemleri için duyarlılık çağrısında bulunarak, “Bu sessizliği kabul etmeyeceğiz” dedi. 

Suncak Ailesi, devletin tüm baskılarından nasibini alan Kürt ailelerinden sadece biri. Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Tinate köyünde yaşayan aile, devletin baskıları ve bunun sonucunda yaşadıkları ekonomik sıkıntılar nedeniyle 57 yıl önce İzmir’in Kadifekale ilçesinde göç etmek zorunda kaldı.

Köyleri yakıldı

 Kadifekale’de hayata tutunmaya çalışan aile, her kış aylarında terk etmek zorunda kaldıkları köye giderdi. Devlet baskılarının katmerleştiği 1990’lı yıllarda köyü yakılan aile, koruculuk dayatmasından dolayı o günden sonra köye gitmedi. Köy yolları kapanmasına rağmen Suncak Ailesi’ne yönelik baskılar da son bulmadı. 

57 yıldır süren baskılar

 Ailenin, Halkın Demokrasi Partisi’nin (HADEP) kurulduğu 1994’te siyasi parti çalışmalarına katılmasıyla baskılar artarak devam etti. Aile, ev baskınları, gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldı. Baskılardan en çok nasibini alan 70 yaşındaki Hazal Suncak, 57 yıldır maruz kaldıklarını anlattı. 

Zulüm altında bir hayat

 “Hayatım baskı ve zulümle geçti” diye başlayan Suncak, “Evimiz, başımdaki saç telleri kadar basıldı. Kadifekale’de yaşanan her hareketlilikte, ‘evinizde terörist var, hakkınızda ihbar var’ denilerek basılıyordu. 1997’de gözaltına alınarak tutuklandım. 3 yıl boyunca cezaevinde kaldım. Cezaevinde olduğum sürece aileye yönelik baskılar artarak devam etti. Mücadele de devam etti.”

Hasta tutsak oğlu eylemde

 Oğlu Yılmaz Suncak’ın 1989’a PKK’ye katıldığını belirten Suncak, 4 yıl sonra gözaltına alındığını ve 50 gün ağır işkenceden geçirilmesinin ardından ağır müebbet cezası verilerek tutuklandığını aktardı. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutsaklar listesinde bulunan Şakran 4 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu oğlunun tecride ve cezaevlerindeki baskılara karşı açlık grevinde olduğunu kaydeden Suncak, “Oğlumun tiroit kanseri, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve şeker hastalığı var. Görme yetisinde bozukluk yaşanıyor. Cezaevinde tedavisi yapılmadığı için durumu kötüleşiyor” dedi.

Mücadelemize devam edeceğiz

 Tutsakların taleplerinin karşılanması için kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapan Suncak, şunları ekledi: “Biz çocukları cezaevinde olan anneler olarak, barış, eşitlik ve özgürlük için mücadelemize devam edeceğiz. Çocuklarımızın verdiği mücadelenin arkasında olacağız. Bir an önce tecrit kalkmalı. Çocuklarımız başta Sayın Abdullah Öcalan için, sonra tüm Türkiye’deki tecride karşı açlık grevinde. Biz bu sessizliği kabul etmeyeceğiz.”  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.