CPT gelip ölüm merkezlerini görsün

Hişyar Özsoy

Hişyar Özsoy

  • İmralı’daki tecrit ve hasta tutsaklara dair uluslararası alanda temaslarda bulunan HDP’li Hişyar Özsoy, “Cezaevleri ölüm merkezlerine dönüştü. CPT’nin biran önce gelmesi için teşvik ediyoruz” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonu, Türk cezaevlerinde artan hak ihlalleri, hasta tutsakların durumu ve İmralı Cezaevi’nde devam eden ağır tecride karşı Avrupa’da temaslarda bulunuyor. Uluslararası kuruluşlarla hazırladıkları raporları paylaşan HDP, cezaevlerinde artan ölümler, hasta tutsakların durumu ve Türkiye’nin bu konuda adım atmasını sağlamaya yönelik çalışmalarını da sürdürmeye devam edecek.

Avrupa İşkencenin Önlenme Komitesi’nin (CPT) 2022 yılı ziyaretleri arasına Türkiye’yi de aldı. En son 2021’de Türkiye’ye gelen CPT, farklı cezaevlerini ziyaret ederek, İmralı konusunda da Türk yetkililerle görüştüğüne dair bilgi paylaşımında bulundu. CPT’nin Türkiye’deki cezaevlerine dair raporun detaylar ise açıklanmadı.

MA’dan Berivan Altan’a konuşan HDP Dış İlişkiler Komisyonu Eşsözcüsü Hişyar Özsoy, İmralı için uluslararası alanda da kaygıların arttığını ve CPT’nin bu durumun farkında olduğunu belirterek, “CPT ne zaman geleceğini prosedür olarak söylemez, ancak bir an önce gelmeleri gerekiyor. Salgın döneminde HDP olarak 5 rapor hazırladık. Son raporu da Ocak başında gönderdik” dedi.

Durum kötüleşiyor

Bugüne kadar İmralı’da uygulanan tecrit haline dair yürüttükleri temaslara, hasta tutsaklar ve cezaevlerinde yaşanan ihlalleri de eklediklerini kaydeden Özsoy, “Aysel Tuğluk’un sağlık durumu kötü, sadece o değil cezaevlerinde bin 600’den fazla hasta tutsak var. Aralık’ta çok fazla insanın cezaevinden tabutları çıktı. Durum gittikçe kötüleşiyor. Şimdiye kadar cezaevlerine işkence merkezi diyorduk, ancak şu anda ölüm merkezi haline gelmişler. İnsanlar tabutlarla çıkıyor. Hasta tutsakların yanı sıra intihar ettiğini öne sürdükleri ölümler söz konusu. İntihar olmadığını aileleri ve avukatları söylüyor. Dolayısıyla tam bir vahşet, ölüm merkezine dönüşmüş cezaevlerinden bahsediyoruz” şeklinde konuştu. 

 Avrupa Konseyi’ne yakın zamanda başkan seçilecek Tiny Kox ve değişik grupların temsilcileriyle görüşmeler yaptıklarını, bu meseleyi Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nin gündemine götürmeye söz verdiklerini belirten Özsoy, “Ocak sonunda Avrupa Konseyi oturumları olacak, burada da girişimlerimiz olacak” dedi. 

Bir an önce ziyaret etmeli

CPT’nin Avrupa Konseyi’nin bir organı olduğunu hatırlatan Özsoy, bir an önce Türkiye’ye ziyaretler yapılması gerektiğini kaydetti. Ziyaretler sonucunda sadece rapor hazırlanmasının yeterli olmadığını, bu raporlarda yer alan ihlallerin giderilmesine yönelik bir yaptırım gerekli olduğunu vurgulayan Özsoy, şunları söyledi: “CPT raporları temel olarak bizim söylediklerimizin bir kısmını söylüyor. Az şey ifade edebiliyorlar ama temel sorunları ve nasıl giderilebileceğini ifade ediyorlar. Hükümet kulağını tıkamış durumda. Avrupa Konseyi, CPT gibi Türkiye’nin üyesi olduğu resmi kurumların dışında aynı zamanda Avrupa Parlamentosu’nda Kürt dostu milletvekillerinden destek istedik. İlişki de olduğumuz bütün yapılardan da desteklerini isteyeceğiz. Türkiye’deki siyasal gerilim arttıkça, Kürt meselesinde askeri mantık daha da güçlendikçe cezaevlerindekiler daha fazla devletin hedefine giriyor. Cezaevindekilere tutuklu ya da hükümlü gözüyle bakılmıyor, intikam alınacak düşman gözüyle bakılıyor. CPT’nin bir an önce gelmesi için teşvik ediyoruz.” 

CPT’nin kararlarını uygulatması gerekenin Avrupa Konseyi olduğunu hatırlatan Özsoy, şöyle devam etti: “AK Parlamenter Meclisi ve AK Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin üyeliğini tartışır noktaya geldi. AK gibi demokrasi, hukuk, insan hakları konusunda örgütlenmiş bir yapının ‘ben üyesiyim’ diyeceksin ama hiçbir kararını uygulamayacaksınız. Şu anda Türkiye’nin takındığı tavır böyle. Avrupa Konseyi artık Türkiye ile net konuşmalı. Artık mesele sadece Türkiye’nin A, B, C kararlarına uyması değil. Türkiye kararlara uymama konusunda kötü bir örnek teşkil ediyor. Konsey üyeleri ‘Türkiye uygulamıyorsa ben de uygulamıyorum’ diyecektir. Bir müddet sonra hiç kimsenin hiçbir kararı uygulamadığı, içi boş bir kuruma dönüşecek. Böyle ciddi bir tehlike söz konusu. Türkiye tarafından makul bir adım atılmazsa 2022’de Konsey ile Türkiye ilişkileri gerilecek.”  ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.