Devrim yol açtı ben yürüdüm
Kadın Haberleri —

Gülistan Elî
- “Devrim sürecinde öncü kadınların örgütlülüğünden etkilendim. Gönülden, sınırsız sevgi içeren stratejik hedefleri vardı.”
- “Kadınlara dönük kalıpları kıran ilk ben oldum. Birçok zorluk vardı ama geriye dönüp bakmadım. Yürüyüşümü sürdürdüm.”
- “En dikkat çekici şey, kişiliğini oluşturmak. Daha önce, enerjimi nasıl kullanacağımı bilmiyordum. Devrimle güvenim gelişti.”
Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın devrimi kendi öncülerini de ortaya çıkarıyor. Kadınlar toplum içerisindeki yerleşik egemenlikçi kalıpları zorlarken, devrim içerisinde kişilik buluyor, güven kazanıyor, değişiyor ve değiştiriyor.
Bu kadınlardan biri de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Üyesi Gülistan Elî. Aslen Bakurê Kurdistanlı olan ve uzun yıllardır Qamişlo kentinde yaşayan 34 yaşındaki Gülistan, Halep Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunu. Gülistan, devrim sonrasında Rojava Üniversitesi’ne geçiş yaparak Hukuk Fakültesi’nde öğrenim hayatına devam etmiş. Hala da 3. Sınıf öğrencisi.
Ruhsuz bir beden gibi
2012 yılı öncesi süreci "Suriye devleti öyle bir politika izlemişti ki toplum adeta ruhsuz bir bedene dönüştürülmüş ve kasten felç edilmişti” sözleriyle özetleyen Elî, Rojava devrimi başladığında elini taşın altına koyması gerektiğini düşünerek çalışmalara katılma kararı veriyor:
“Devrim başlayıp Şam hükümeti alanlarımızdan çekildiğinde savunma güçleri ve kurumlar oluşturuldu. Öncü kadınların örgütlülüğünü gördüğümde çok etkilendim. Gönülden, sınırsız sevgi içeren ve stratejik hedefleri vardı. İşte o zaman kendime bu toplum için ne yapabilirim sorusunu sorarak çalışmalara katıldım.”
Sivil toplum kuruluşları, belediyeler, kadın örgütlenmesi ve Demokratik Toplum Hareketi TEV-DEM çalışmalarında yer alan Elî, 8 aydır da özerk yönetimin Dış İlişkiler Dairesi Yürütme Kurulu’nda görev yürütüyor.
Geriye dönüp bakmadım
Elî çalışmalara katıldığında sadece Suriye devletinin değil toplum içindeki ataerkil zihniyetin, aşiretçiliğin etkileriyle de mücadele ettiğine dikkat çekerek, “Ailede ve aşirette kadınlara dönük kalıpları kıran ilk ben oldum ve diğerlerinin de önünü açtım. Şimdi söylemek kolay oluyor ama o dönem birçok zorluk vardı. Fakat anne ve babamın desteği yine Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin fikirlerini tanıma sayesinde yürüyüşümü sürdürdüm. Geriye bakmadım, devrim için yapılması gereken her iş için hazırdım” şeklinde konuştu.
Erkek hazmedemiyor
Toplumsal yaşamdaki cinsiyetçilikle mücadelede eşbaşkanlık modelinin önemli bir rol oynadığını kaydeden Elî, “Eşbaşkanlık sistemiyle kadın karar ve inisiyatif sahibi oldu. Bu çok büyük ve önemli bir gelişmeydi. Bu sistemin hayata geçmesindeki sancıları yaşayanlardan biri de bendim. Erkekler eş başkanlığı kabul ettiğini söylüyor ama kadını irade sahibi görmek istemiyorlar. Şimdiye kadar birçok başarılı çalışmamız oldu ama bunu görmek istemeyen yaklaşımlar da var. Demokratik sistem, eşit ve özgür bir yaşam için mücadelemiz sürüyor” diye belirtti.
Enerjimi güce dönüştürdüm
Gülistan Elî zamanla nasıl bir kişilik değişimi yaşadığını da şu sözlerle anlatıyor:
“Devrimdeki en dikkat çekici şey, kişiliğini oluşturmaktır. Daha önce, enerjimin fazla olduğunu hissediyor ama nasıl kullanacağımı bilmiyordum. Toplumdaki örf ve adetlere göre olan rutin bir yaşamımız vardı, adeta bir kafesin içinde gibiydik. Fakat devrimle birlikte düşüncelerimi paylaşma, tartışma, planlarımı gerçekleştirme fırsatım oldu. Kendime güvenim gelişti.
Geleceğe örnek olacak
Sadece Ortadoğu'da değil, tüm dünyada devrimimiz ve projemiz örnek oldu ve yoğun ilgi görüyor. Devrimimizin gelecek yüzyıllara örnek olacağından hiç şüphem yok. Şimdiye kadar gerçekleşen devrimlerden çok daha fazla kadınlar ve halklara örnek olacak ve yeni nesiller onu takip edecek, inceleyecektir."
Biz varız ve başarabiliriz
Gülistan Elî konuşmasını şu mesajla noktaladı: "Özgürlük isteyenler, demokratlar kadınların öncülük yaptığı devrimimize destek vermelidir. Böylece Ortadoğu toplumunun bilincini değiştirmede ve demokratik bir sistem kurmada daha etkili olabiliriz. Öyle yapmalıyız ki erkek egemen zihniyet taşıyanlar elini kadınların yaşamından çeksin. Kadınlar nefes alsın. Biz varız ve başarabiliriz. Birlikte kadınlar için özgür bir geleceği yaratabiliriz.” JİNHA/QAMIŞLO