Dilden dile Kobanê

• Görmediğim, anlatımlardan tanıdığım o kent, sonrasında "Jin, Jiyan, Azadî“ şiarını dünyada özgür yaşamın farkında olanların ortak dili olmasına start veren kadim isim oldu. Kobanê dilden dile dolaşıp bugüne geldi.

Yıllardır dünya basını, özgürlük ve kurtuluş felsefesi künyesine yazılı kentlerden biri de Kobanê.

Görmediğim, anlatımlardan tanıdığım o kent, sonrasında "Jin, Jiyan, Azadî“ şiarını dünyada özgür yaşamın farkında olanların ortak dili olmasına start veren kadim isim oldu. Kobanê dilden dile dolaşıp bugüne geldi.

Kobanê düşmedi...

"Onlar büyük patlamaları esas aldı.

Biz ise ise onları imha edecek tarzda mayınlamayı esas aldık.

Her bastığı toprakta patlama olacaktı…

Kim evlere girdiyse mayını patlattık, kim yaklaştıysa imha oldu.“

Ve böylece düşmemişti Kobanê.

Alıntılarımın kaynağı, 2022’de şehit düşen Kobanê direnişine imza atan savaşçılardan Rêzan Amed.

Ve ekliyor.

"Korku yaymak istediler ama korkan onlar oldu, adım atamaz düzeye getirdik, imha oldular.“

Nasıl dayandı "1 Kasım Dünya Kobanê Günü“nü hakeden bu kent?

Kobanê direnişinde muhabir, yazar Xezne Nebi anlatıyor:

"Kobanê’de yaşanan tablo; şehit düşerim ama Kobanê düşmeyecek, düştüğünü de kimse görmeyecek tablosuydu.“.

Savaş muhabiri Xezne, kadınların rolüyle ilgili tarihi bir resim aktarıyor: "Kadın ordulaşması öncelere dayanıyor fakat Rojava ve Kurdistan’da bir ilkti“.

Bir ilk olma, Kürt kadınının ordulaşması değil, kolektif silaha sarılmasıydı.

Kobanê özgürleştiği andan itibaren, itibar ibresi düşen adam Erdoğan oldu.

Namlular ters tepti.

Ve böylece "Erdoğan düştü düşecek" dönemi başladı.

Erdoğan’ın Federal Almanya ve ABD oksijen çadırı olmadan ayakta kalıp kalmayacağının tartışıldığı son seçimi geride bıraktık.

Hatta Erdoğan onlarca kez düştü, daha da düşecek.

Son olarak verdiği Hamas pozu, Erdoğan’ı, beklenti dışı bir kez daha düşürdü.

Frankfurter Algemeine Gazetesi son Pazar sayısında: "Erdoğan kendisini İslam dünyasının bir kahramanı olarak göstermek istiyor. Takındığı arabulucu imajı şimdilik yok oldu. AB'ye yabancılaşma devam ediyor“ yorumuyla, bir düşüş pozunu resimledi.

Ancak "kötülüğün sıradanlığı“na  (H. Arent) sığınan Erdoğan, "kötü kan“ın devamla dolaşımını sağlamak, düşüşünü önlemek için beyhude bir sürprize başvurdu ve örtülü ödeneğin katletmeyi azmettiren "As“ adamı Hakan Fidan’ı seçti.

Bu adam, Irak ve Rojava’daki çetelere TIR’larla DAIŞ’e silah gönderen MİT Başkanı’ydı.

Onun bu çabası da beyhudeydi ve Ekim 2015’te: "YPJ'li 17 yaşındaki Hareke, neredeyse boyu kadar olan tüfeği omzunda, tırmandığı Kaniya Kurda Tepesi'nden arkasına dönüp yerle bir olan kente (Kobanê’ye) bakmış ve gülümseyerek…“… "Aldık işte" demişti…

Ocak 2015’te DAİŞ ve Türk çetelerinden temizlenen Kobanê’den sonra kurulan Rojava Kantonları, 7-8 yıl boyu Türk ordusunun hedefi oldular.

Geride Kobanê’li Anne Hadle Oğur’un şu sözü tarih yazdı:

"Kobanê ne anlatılır ne de yaşanır“.

"Ne Türk, ne Kürt, ne Çerkez, ne ABD'lisi, ne Avustralyalısı kaldı, herkes akın etti. Etrafımız dolup taştı. Bize ‘burası neresi’ diyorlardı. Biz onlara Kobanê diyorduk“.
Ders olsun size, bir zamanlar Kobanê düşecek diyenlere!

Bir de, sağır ve dilsin kalmasın "1 Kasım Dünya Kobanê Günü“nde Kobanê’yi seven insanlık!