Durmuş: Eşitsizlik büyük

  • Ekonomik düzey farklılaşmasının batıdan doğuya doğru arttığını kaydeden Prof. Durmuş, “Kişi başı gelirde beş katı aşan, tüketimde de buna yakın oranda farklılık var. Bu büyük büyük bir ekonomik düzey farklılaşması. Bunlara demokratik hak ve özgürlüklerin kullanımındaki farklılıklar da dahil edildiğinde ayrışmanın büyüklüğü ortaya çıkıyor” diye konuştu.

 

Milli gelir dağılım verilerini bölgesel bazında değerlendiren ve ayrışmanın büyüklüğüne dikkat çeken ekonomi-politikçi Mustafa Durmuş, “refahın temel göstergesi kabul edilen tüketim harcamalarından ülkenin Doğu ve Güneydoğu’su payını yeterince alamıyor” dedi. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 yılı İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verilerine göre; Kürt illeri son sıralarda yer aldı. Kişi başına düşen gelirin dağılımına göre 18 bin 708 TL ile Van, 17 bin 465 TL ile Urfa ve 16 bin 727 TL ile Ağrı son üç sırada.

Gelir dağılımındaki eşitsizliği MA’dan Selman Güzelyüz’e değerlendiren Prof. Dr. Mustafa Durmuş, öncelikle milli gelirin Türkiye çapında olduğu gibi illerin kendi içinde de eşit dağıtılmadığının netleştirilmesi gereken bir konu olduğunu söyledi. Durmuş, “Buna rağmen sanki eşit dağılıyormuş gibi sunuluyor ve dolayısıyla da bizi yanıltıyor. Bunun sonucunda böyle büyük boyuttaki gelir eşitsizlikleri gizlenmiş oluyor” dedi.

Ağrı’daki yurttaşın hali

 Durmuş, geçen yıl Ağrı’da yaşayan bir yurttaşın gelirinin İstanbul’da yaşayan bir yurttaşın gelirinin beşte birinden az olduğuna dikkati çekti. Durmuş, “Buna uygun olarak hayatını sürdürmeye çalıştı. Bu noktada şöyle bir itiraz gelebilir: Sözü edilen Doğu ve Güneydoğu’daki bu illerde yaşam İstanbul’a göre daha ucuzdur (örneğin ev kiraları ve gıda gibi). Bundan emin olamayız. Buna rağmen yaşamın bu bölgelerde daha ucuz olduğunu kabul etsek dahi eşitsizlikler azalmıyor” diye konuştu.

13 kat daha fazla

 TÜİK’in 4 Kasım 2015’te yayımladığı bir bültende, bölgelere ve illere göre tüketim harcamalarının dağılımını içeren araştırmaya işaret eden Durmuş, şöyle devam etti: “Buna göre; (2012-2014) yılları arasında yapılmış olan toplam hane halkı tüketim harcamalarının yaklaşık yüzde 25’i tek başına İstanbul’da. Buna karşılık sadece yüzde 1,9’u Erzurum, Ağrı, Kars ve Iğdır’ın aralarında bulunduğu Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşti. Buna Ortadoğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu da katıldığında ancak yüzde 10,7’ ye çıkabiliyor. Bu bölgelerde tüketim harcamalarının çok önemli bir kısmı kira ve gıda gibi kalemlere ayrıldığından eğitim, eğlence ve kültür gibi harcamalar için geriye para kalmıyor. Yani hem ekonomik büyümenin temel sürükleyicisi olduğu hem de refahın temel göstergesi olduğu kabul edilen tüketim harcamalarından ülkenin Doğu ve Güneydoğusu payını yeterince alamıyor.”

Ekonomik düzey farklılaşmasının batıdan doğuya doğru arttığını kaydeden Durmuş, “Sadece kişi başı gelirde beş katı aşan farklılık değil, tüketimde de buna yakın oranda ortaya çıkan farklılık, ne kadar büyük bir ekonomik düzey farklılaşması ya da yoksulluk içinde olduğunu gösteriyor. Bunlara demokratik hak ve özgürlüklerin kullanımı konusundaki farklılıklar da dâhil edildiğinde ayrışmanın daha da büyük olduğu ortaya çıkıyor” diye konuştu.

Durmuş, gelir düzeyi farklılığını “bölgesel kalkınma ve gelişme farklılıkları” ile açıklamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Bu sonuca yol açan daha derindeki temel ekonomik, politik ve sosyal nedenlerin neler oldukları ortaya konulmalı ve bunlara uygun çözümler önerilmeli.”  ANKARA

 

Enflasyon tahmini sabit bırakıldı

Sanal ortamda gerçekleştirilen 2021’in ilk Enflasyon Raporu Toplantısı’nda, 2021 yılına dair enflasyon beklentisi değiştirilmedi ve yüzde 9.4 seviyesinde sabit bırakıldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, yaptığı sunumda enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının orta vadeli hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda ilave sıkılaştırmanın önden yapılacağını belirtti.

 

Günde 5 lokanta kapandı

Geçen yıl lokanta ve yemek hizmeti veren toplam bin 733 firma kapandı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin şirket istatistiklerinden derlenen veriye göre; 2020’de “lokantalar ve seyyar yemek hizmeti” alanında faaliyet gösteren bin 733 firmanın kapısına kilit vuruldu. Bu kuruluşların bin 170’i şahıs, 495’i limited ve 68’i anonim şirketti. Verilere göre 2020’de günde 5 firma faaliyetini sonlandırdı. “Belirli bir mala tahsis edilmemiş mağazalarda gıda, içecek veya tütün ağırlıklı perakende ticaret” yapan 2 bin 858 şirket de kapandı.

 

Varlık Fonu 'gizli' mührüyle geldi

Devlet Denetleme Kurulu'nun Varlık Fonu’na ilişkin denetleme raporu milletvekillerine dağıtıldı ancak üzerine ‘’Gizli’’ damgası basıldı. Milletvekilleri tedirgin oldu. Meclis Plan Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, ''Biz bu rapordan alıntı yaparsak suç işlemiş oluruz, hakkımızda fezleke hazırlanır'' dedi. Komisyon Başkanı AKP'li Cevdet Yılmaz, ‘'Gizli raporu görüşme suç teşkil eder mi, ona mahkemeler karar verir'' deyince İyi Partili üyeler, komisyon toplantısını terk etti. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.