Efrîn’deki dört şehitliği de yıktılar

  • Türk devleti, Kürt şehri Efrîn’i işgal ettiği günden bu yana bütünlüklü bir saldırı konseptini devreye soktu. Kentte yaşayanlara hayatı zindan eden uygulamalarla yetinmeyen devlet, ölülere de mezarlarında saldırdı; kentteki dört şehitliği de yaktı, yıktı. Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nden “İntikamını alacağız” açıklaması geldi.

BÊRÎTAN SARYA - ANF/QAMIŞLO

Efrîn’de 20 Ocak 2018’den bu yana insan hakları örgütlerinin verilerine göre 656 sivili katleden, 7 bin 554 sivili kaçıran, tarihi mekânlara zarar verip eserleri Türkiye’ye kaçıran işgalci Türk devleti ve çeteleri, sivillerin ya da QSD savaşçılarının cenazelerinin bulunduğu kentteki bütün şehitlikleri de yıktı.

Kentte yıkılan şehitliklerle ilgili kısa bilgiler şöyle:

*  Rojava Devrimi öncesinde kurulan Şehit Seydo Şehitliği, işgal sürecinde bombardımanla yıkıldı.

*  Şehit Refik Şehitliği, 2019 yılı sonunda yıkıldı; 2020 yılının başlarında ise İdlib’ten getirilen mülteciler, şehitliğin olduğu alana yerleştirildi.

*  Şehit Avesta Xabûr Şehitliği, Türk devletinin işgal harekâtı sırasında kurulmuştu; 2020 yılının Nisan ayında iş makineleriyle dümdüz edildi ve hayvan pazarına dönüştürüldü. Burada toplam 258 QSD savaşçısının cenazeleri bulunuyordu.

*  Gazetemizin dünkü manşetinde de yer alan dördüncü şehitlik, 13 Mart 2019’dan itibaren, işgal saldırılarında şehitlerin artması dolayısıyla kurulmuştu. Burada aralarında QSD savaşçıları ve sivillerin bulunduğu 73 kişinin cenazesi bulunuyordu.

Kürtlere dair hiçbir şey…

Efrîn İnsan Hakları Örgütü Sözcüsü İbrahim Şêxo, şehitliklerin yıkılmasının Türk devletinin Efrîn’de Kürtlere yönelik etnik temizlik ve demografik değişim planlarıyla birlikte okunması gerektiğini belirtti ve ekledi: “Türk devleti, Efrîn’de Kürtlere ve değerlerine dair hiçbir şey bırakmak istemiyor.”

“Ölüleri neden hedef aldılar?” sorusunu soran İbrahim Şêxo, “İnsanından taşına, ağacından tarihine ve ölülerine kadar Efrîn’in ve Kürt halkının tamamına yönelik kin ve nefretlerini ortaya koydular. Kürtlere ait hiçbir değerin kalmamasını istiyorlar” dedi.

Efrîn’in doğasının da değiştirilmek istendiğine dikkat çeken Şêxo, kentte yaşananlara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Efrîn bir Kürt şehridir. Şimdi Kürtleri şehirden çıkarıp Arapları yerleştiriyorlar ve böylece Kürtler ile Arapları savaştırmak istiyorlar. Bugün Efrîn’de geliştirilenler, oldukça planlıdır. Bunun adı, etnik temizlik ve demografi değişimidir. Bu şehrin doğası ve tarihi yok ediliyor. Tarihi yapıların tümü yıkıldı, eserler çalınıp Türkiye’ye kaçırıldı. Efrîn’in ağaçlarını yaktılar, kestiler; insanlarımızı kaçırıp katlediyorlar ve tüm bunları açık açık yapıyorlar.”

’72’si yetişkin, 1’i çocuktur’

Efrîn Şehit Aileleri Kurumu yöneticisi Adnan Şêx Muhammed, hastane yakınındaki son şehitliği işgal saldırıları sırasında inşa ettiklerini ve “Hastane yakınına kurarsak bombalamazlar” diye düşündüklerini belirtti ve devam etti: “Burada biri askeri, diğeri siviller için iki merasim de yaptık. 15 Mart günü 43 şehidimizi buraya kimliksiz gömdük. Aralarında Türk devletinin saldırıları sonucu şehit düşen siviller de vardı. En son bir çocuğu da buraya defnettik. Buradaki şehitlerimizin sayısı 73’tür; 72’si yetişkin, 1’i ise çocuktur.”

‘Toplu mezar’ yalanı

Türk devletinin şehitliğe saldırının ortaya çıkması ardından “toplu mezar” yalanına sarılmasını ise Muhammed, arşivlerindeki görüntülerin bu yalanı ortaya çıkardığına dikkat çekti ve ekledi: “Erdoğan’ın yalanlarını boşa çıkacak bir arşivimiz var. Burada defnettiğimiz şehitlerimizin birçoğunun ailesi de şu anda Şehba’da yaşıyor ve çıkıp konuşacaklar.”

Uluslararası soykırım

Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi Eşbaşkan Yardımcısı Hasan Koçer ise şehitliklere saldırının Kürt soykırımının bir parçası olduğunu vurguladı. Efrîn’de yaşananların uluslararası hukuk normları uyarınca insanlığa karşı suç kategorisine girdiğini söyleyen Koçer, “Uluslararası güçlerin, çıkarlarının olduğu güçlerin her türlü kanunsuzluğuna, katliamına göz yumduğunu görüyoruz” dedi.

Mezarları açmak nedir?

“Türk devletinin Efrîn’de yaptıklarını hiçbir vicdan kabul etmez. Mezarları açmak, ne demektir?” diyen Koçer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürtlerin ölülerine bile tahammüleri yok. İnsan, ölülere yapılanlara bakarak yaşayanların başına getirilenleri de tahmin edebilir. Burada herkesin maskesi düşmüştür. ABD, Rusya, Avrupa ve diğerleri, Türkiye ile çıkar ilişkilerine Kürtleri kurban ediyor. Bu, insanlık için bir kara lekedir.”

ENKS ne yapıyor?

ENKS yöneticilerinden, SMDK Başkan Yardımcısı Abdülheim Beşar’ın Efrîn işgalini meşru göstermeye çalışan sözlerini de hatırlatan Koçer, “İnsan bir Kürt’ün, Kürt partisinin yöneticisinin, her zaman Kürt milleti ve devletinden söz eden birinin işgali meşrulaştırmaya çalışmasına anlam veremiyor. Bu, tam bir rezilliktir. Bunlar ne Kürt’tür, ne de Kürtleri temsil ediyorlar; sadece MİT’e hizmet ediyorlar. Kürtlere verecekleri tek şey zarardır, işgaldir” ifadelerini kullandı.

‘Hakarettir, onur kırıcıdır’

“Şehitliklerimiz en kutsal yerlerimizdir” diyen Koçer, şöyle devam etti: “Şehitliklere saldırılar, Kürtlere büyük bir hakarettir, onur kırıcıdır. Uluslararası güçler de bu suçların ve hakaretin ortağıdır. Kimseden bir şey beklemeden direnmeliyiz. Biz direneceğiz de. Bu saldırıları, mezarlarımızın açılarak şehitlerimizin çıkarılmasını kabul etmiyoruz. Buna göz yumamayız, intikamını alacağız. Tüm Kürt halkına da bu duruma tepkisini yükseltme çağrısı yapıyoruz.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.