Ekokırım Şirnex'i nefessiz bırakıyor
- Şirnex’te devam eden doğa talanına karşı her hafta eylem yapılacak. Şirnex Barosu Çevre Komisyonu üyesi Fadıl Tay, Şirnex'in nefessiz bırakıldığını söyledi.
MEDİNE MAMEDOĞLU / ŞIRNEX
Şirnex'te 2021'den bu yana 14 farklı bölgede devam eden ağaç kesimine karşı avukatların yaptığı başvurular sonuçsuz kalıyor. Doğa talanına karşı yapılacak eylemler için yapılan açıklamada, “Herkesi bu talana ses çıkarmaya çağırıyoruz” denildi.
İlk olarak Cûdî’de başlayan orman talanı şimdilerde Gabar, Besta ve Silopi’ye de yayıldı. Bölge halkının ve ekolojistlerin bütün çağrılarına rağmen durdurulmayan bu talana öncülük eden kişiler ise korucular. Özellikle bölgede devleti temsil eden kişilerle çok iyi ilişkileri bulunan Babat Ailesi, ağaç kıyımlarını yapan kesimlerin başında geliyor. Bu ağaç kıyımıyla servetine servet katan korucu aileler, ağaç kesmeye de genellikle paraya ihtiyacı olan gençleri gönderiyor. İhalelerin içeriği kimse tarafından bilinmezken kesilen ağaçlar, önce Urfa’ya, ardından ise Türk illerine gönderilerek satılıyor. Kentte 2021'den bu yana yüzde 8’lik bir ormanlık alan yok edilirken, devam eden kırımla beraber kentteki bütün yeşil alanların yok edilmesi tehlikesi var. Şırnak Valisi, kesimin ilk başladığı aylarda bütün muhtarlarla toplantı yapmış ve Cûdî Dağı için “Kim ne derse desin, o alan traşlanacak” sözlerini kullanmıştı. Uzmanlara göre kesilen ağaçlar kentin iklimini de büyük ölçüde etkileyecek.
'Hukuk işletilmiyor'
Avukat Fadıl Tay, yaptıkları suç duyurusu ve devam eden başvurulara dair gazetemize şu detayları aktardı: “Şu an halihazırda Silopi'nin Cûdî tarafındaki Hesana ve Girêçolya köyleri, Beytüşebab’ın Çemanê ve Komate bölgeleri, Besta bölgesi, Gabar petrol bölgesi ve Uludere’nin bir kısım bölgesinde ağaç kesimleri ne yazık ki devam ediyor. Dolayısıyla tüm Şırnak ve ilçeleri ağaç kıyımı altındadır. Bu süreçte ağaç kesimlerine dair üç defa suç duyurusunda bulunduk. Bu başvurularımıza her defasında ‘güvenlik’ gerekçesi bahane edilerek takipsizlik kararı verildi. Ayrıca Şırnak Barosu, Çevre ve Kent Komisyonu olarak Orman İşletme Müdürlüğü’ne dava açtık. Önümüzdeki hafta da Tarım ve Orman Bakanlığına yürütmeyi durdurma istemiyle iptal davası açmayı düşünüyoruz. Yaptığımız bu başvurulara, herhangi bir hukuki gerekçe sunulmadan olumsuz dönüş yapılıyor veya zımni ret şeklinde oluyor. Bunların yanı sıra kamu baş denetçiliği ve Şırnak Valiliğine yine Greenpeace’de başvurularda bulunduk bu süreçler hala devam ediyor.”
Doğa düşmanlarına yarıyor
Ağaç kesimlerinden rantçı ve sermayedarlar dışında kimsenin fayda görmediğine işaret eden Fadıl Tay, “Ciddi bir doğa kıyımı var ve bu durum ekolojik tahribatı daha da körüklüyor, kentteki iklim dengesini de ciddi anlamda bozuyor. Bu ekokırım süreçlerinde özellikle Şırnak İl Özel İdaresi ve Tarım ve Orman Bakanlığının direkt dahli söz konusu. Bölgede çok sayıda canlının yaşam alanı yok edildi. Bu kırımla ekosistem ve endemik yapı da hedef alındı” şeklinde konuştu.
'Birlikte hareket etmeliyiz'
Hukukçular olarak sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerinin altını çizen Fadıl Tay, yeterli ve etkili tepki ile bu kırımın durdurulabileceğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bu talanı ve kıyımı önlemek için her şeyden önce tüm halkımıza, kurumlarımıza ve ülkedeki tüm doğa dostu çevre örgütlerine sorumluluk düşmektedir. Bunun için hukuki, ahlaki tüm girişimlerde bulunmaya ve halkımızı bu konuda daha duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Bu anlamda tüm duyarlı kesimleri bu mücadelede birlikte hareket etmeye davet ediyoruz”.
Herkes ses çıkarmalı
Doğa talanına karşı başlatılan eylemsellik dizisi kapsamında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş Şirnex Şubesi, Şirnex Emek ve Demokrasi Platformu'na bağlı sivil toplum örgütleri ve parti temsilcileri katılımıyla önceki akşam açıklama yaptı. Basın metnini okuyan Eşbaşkan Ayhan Ergen, Türkiye’de rant odaklı gerçekleşen talanın Kurdistan’da özel savaş politikaları kapsamında yapıldığına işaret etti. Ergen, “Kurdistan halkına yönelik gerçekleştirilen sömürge politikaları bugün gelinen noktada ekolojik varlıkların özel savaş yöntemleri ile silah olarak kullanılmasına dayanmıştır. Asimilasyona ve tasfiyeye odaklanan ekolojik talan pratiği Kurdistan’ın neredeyse tamamını kuşatmıştır. Birçoğu usulsüz ve hukuksuz olan maden ocakları, barajlar, HES’ler tüm kentleri ve kırsalları baskı altına almıştır. Şırnak’ta özellikle güvenlik gerekçesi ile gasp edilen alanlarda çıkarılan orman yangınları artık orman varlığını tamamen yok etmeye dayanmıştır. Şırnak ili başta olmak üzere Kurdistan’ın ormanlarını, ağaçlarını yakan güvenlikçi politikalar, son yıllarda ağaçları köklerinden sökerek tamamen yok etmeye odaklanmıştır” dedi.
Yasaklarla talan büyüyor
Valilik tarafından Besta, Cudi Gabar gibi alanlarda ilan edilen yasakların da doğa talanına yol verdiği belirten Ergan,“Halka yasaklı olan bölgelerde korucular tarafından ağaçlar köklerinden sökülerek, gözler önünde kamyonlarla farklı illere taşınmaktadır. Yapılan tüm resmi ve sivil itirazlar bugüne kadar sonuç getirmemiş, güvenlik adı altında Kürdistan’da katliam yapılmaktadır. Orman katliamı yapılarak aynı zamanda tekellere maden alanı açarak organize suç ve kırım gerçekleştirilmektedir” şeklinde konuştu.
Botan’da doğa katliamına müsaade etmeyeceklerini dile getiren Ergen, şöyle devam etti: “Şırnak’ın sesinin herkes tarafından duyulduğu, doğa ve yaşam savunucularının birleştiği özgür doğa ve toplumu biz emekçiler ve halkımız birlikte kuracağız. Şırnak’ta gerçekleştirilen ekolojik tahribata karşı demokratik kitle örgütlerini, siyasi partileri, doğa ve gezi derneklerini, meslek odalarını, meslek birliklerini, sendikaları, muhtarları ve tüm duyarlı kesimleri hep birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”