Emsalsiz direniş

Forum Haberleri —

  • Kürdistan toprakları üzerinde yeni ve özgür bir yaşamın filizlenmesi için gerilla canı ile can oluyor ülkesine. Bugün yine bir direniş, yine bir destan yazıyor, Zap’ta, Avaşîn’de, Metîna’da.

USAR ÇEM

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Evet son söylemem gerekeni ilk başta belirterek giriş yapıyorum. Çünkü bir sonun başlangıcındayız. Bu güne dek özgürlük gerillasının geliştirdiği direniş -her ne kadar yeterince hakkı verilmese de- yazıldı, görüntülendi ve tüm dünya kamuoyu ile paylaşıldı. Yine faşist işgalci Türk devleti ve 19 yıldır liderliğini yapan katliamcı AKP-MHP saldırıları da tüm dünya tarafından izlendi. Bir halk; kadını, çocuğu, yaşlısı, genci ile her türlü insanlık dışı yöntemle katledildiği izlendi. Fiziki olarak yok edilmeyenlere ise ölümden beter bir yaşam farz edildi ve bu da izlendi. Kürdistan coğrafyası işgal edilmekle kalmayıp, tarihsel yapısı talan edilerek yakıldı, yıkıldı. Ve tüm bunları demokratı, özgürlükçüsü, liberali, kısacası tüm dünya izledi.

Kürt halkının onurlu ve özgür yaşamı için mücadele yürütülen gerilla; dağlara adım attığı ilk andan itibaren tereddütsüz bir şekilde savaşıp özgürlüğe olan tutkusu ile adeta ölümü yendi. Karda kışta, cehennem sıcağında, bazen apaçık bir arazide bazen bir ağacın altında bazen bir taşın derinliğinde elindeki keleşi ve çantasında varsa bir parça ekmeği ile yürüdü işgalcilerin üzerine. Yoldaşları, halkı, ülkesi için yüreğini eline alıp gözlerini kırpmadan vazgeçti kendisinden. Tüm bunları on yıllardır bıkmadan usanmadan hatta her geçen gün sürdürdü ve daha da artan özgürlük ve devrim tutkusuyla yaşamaya devam etti, ediyor.

Şimdi tarih Nisan'ı gösterdiğinde tarih sayfalarına örneği olmayan muazzam bir direniş yazılmaya başladı. Kürdistan toprakları üzerinde yeni ve özgür bir yaşamın filizlenmesi için gerilla canı ile can oluyor ülkesine. Yine bir direniş, yine bir destan… Bir öncekinden daha büyük, daha keskin… Zalimlerin, diktatörlerin nice işgalci gücün defalarca deneyip ele geçiremediği ZAP-AVAŞÎN-METÎNA’da hiçbir zamandan hafızalardan silinmeyecek büyük bir savaşa tanık oluyor insanlık.

Daha farklı demiştik; farklı çünkü Türk işgalci devletinin saldırılarındaki hedef sadece belirlenen alandaki gerillayı imha etmek değil. Ki onlarca yıldır süren gerillanın mücadelesinde yine dost düşmanın da tanık olduğu gerillanın öldükçe çoğaldığı büyüdüğü ve güçlendiği gerçekliğidir. Yine Zap’ta, Avaşîn’de yakın geçmişte Türk işgalci ordusu büyük bir iddia ile saldırmış, ancak Kürdistan gerillasının muazzam direnişi ve eylemlilikleri karşısında büyük bir hüsranla kaçmak zorunda kalmışlardı. 2007’den bu yana neler değişmedi ki. Her şeyden önce savaş hava sahasında, gelişmiş üstün teknik kullanılarak sürdürülmeye başladı. Özgürlük gerillaları da bu gelişme karşısında köklü değişiklik ve yeniliklere giderek demokratik modernitenin profesyonel gerillaları olarak; olmaz, imkansız denileni oldurmuş dönemin son tekniğini boşa çıkarmayı başarmıştır. Xakurke’de, Heftanîn’de, Garê’de profesyonelleşen gerilla yeni hareket tarzı, eylem taktiği ve soluksuz mücadelesi ile geçmiştir tarih sayfalarına.

23 Nisan gecesi Medya Savunma Alanlarında Zap, Avaşîn ve Metîna’ya dönük hava destekli kara operasyonu başlatıldı. Türk işgalci ordusu yenilen pehlivan güreşe doymazmış gerçekliğinin altına imzasını atarak bir tekerrürü yaşamaya doğru yol almış durumda. Bu operasyon zaman, değişen koşullar gerillanın ve Kürt halkının içinde bulunduğu durum açısından büyük farklılıklar arz ediyor. Alan operasyonu olarak lanse edilse de esasında bir etnik operasyonun hazırlığıdır. Gerillayı bu alanlarda tasfiye edebilmek demek Kürt halkının en büyük güç kaynağını zayıflatıp katliam zeminini tamamlamak demektir. Yine zayıflayan gerilla, zayıflayan halk ile Önderliğimiz etrafında oluşturulan ateş çemberinin de zayıflatılması anlamına gelecektir. Gerilla bu gerçekliğin farkında olduğu için imkansızı gerçekleştiriyor. İnsan iradesini aşan koşullarda büyük bir eylem ve mücadele duruşu ile sömürgeci TC Ordusuna cevap oluyor. Ancak başta da belirttiğimiz gibi bu operasyon sadece bir alan operasyonu olarak okunmamalı, bir ulusun büyük kazanıp ya da kaybedeceği bir savaş olarak görülmelidir. Gerilla bu güne dek büyük bedeller ile direndi direniyor ve direnecektir. Ancak sonuçta belirleyici olan halkın, tüm demokratik sol özgürlükçü kesimin de bu katliam saldırıların farkında olarak direnişleri ile cevap olmasıdır.

Bu savaş sadece gerilla savaşı değil, devrimci halk savaşıdır. Bu savaş tarihi ters yüz edilmiş bir ulusun varlık yokluk savaşıdır. Kazanında büyük kaybedeninde büyük olacağı bir savaştır. Kürt halkı açısından kaybetmek gibi bir seçenek olmadığı için mutlak başarının gelişmesi gereken bir savaştır. Destek değil üzerine düşen görevlerin yerine getirilmesi gereken bir savaştır. Emsali olamayan bu direnişin hak ettiği zaferi elde etmesi için aynı düzeyde direniş ve mücadelenin yürütülmesi gerektiği bir savaştır… 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.