Engelli bedenler dahi eşit değil!

Kadın Haberleri —

Hatice Betül Çelebi

Hatice Betül Çelebi

  • Engelli kadınların hem kadın hem de engelli olduğu için iki kez ayrımcılığa maruz kaldığını belirten Hatice Betül Çelebi, toplumun kadınları, “Hasarlı bedenler” olarak tanımladığına dikkat çekti.

Eşitsizlik toplumun her alanına gittikçe yaygınlaşırken, engelliler sistem içerisinde ötekinin ötekisi bir konumda mücadele ediyor. Her alanda ayrımcılığa uğrayan engellilerin kendilerini koruyacak veya özel olarak başvurabilecekleri bir mekanizma yok.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Engelliler Komisyonu Eşsözcüsü Hatice Betül Çelebi, Jinnews’e engellilerin karşılaştığı sorunlara ilişkin konuştu.

 Çözüm üreten manifesto

Engelliler Komisyonu olarak 3 yıldır engellilik alanında önemli çalışmalar yürüttüklerini ve hazırladıkları manifestonun, engelliliğe dair sorunları tespit eden ve çözümlerini üreten politik bir metin olduğunu kaydeden Çelebi, “Daha sonra engellilik ideolojisini üreten, kültürü besleyen dil üzerine çalışma yaptık. Bu da ayrımcı tabirler raporu dediğimiz, içimizdeki bir sağlamcının konuştuğu zaman neler söylediğini, hangi cümleler ve hangi kelimelerle konuştuğunu ifade eden bir çalışma. Yapmış olduğumuz çalışmalar aslında engellilik sorunun özellikle de mevcut yüzyıllık cumhuriyet tarihindeki iktidarlar tarafından kısmen görünmez kılınmış ama son kertede de bir yardım mantığı içerisinde algılanan ve sosyal yardımlarla bir anlamda siyaseten manipüle edilen büyük bir nüfustan bahsediyoruz” şeklinde konuştu.

Engellilerin şu ana kadar tamamen siyasetin dışında tutulduğuna vurgu yapan Çelebi, engellilik mücadelesinin de politik bir mücadele olduğuna dikkat çekti.

‘Eksikliğimizi tamamlayacağız’

Amed’de HDP’li belediyeler döneminden örnek veren Çelebi, “Bizim belediyelerimizin olduğu dönemlerde kent konseyinde engellilik mücadeleleri ve çalışmaları yapıldı. Yeni inşa edilen şehirlerde rampalar görüyoruz ama bunların hiçbiri kullanılabilir, erişilebilir değil. Bunun en büyük sebebi bunları yapan arkadaşların kendilerini ‘sağlam’ olarak tanımlayan kişilerden oluşması. Engellilik alanındaki ayrımcılığı sağlamcılık olarak nitelendiriyoruz. Sağlamcılık aynı zamanda ırkçılık gibi ideolojik bir inşadır. Dolayısıyla bununla mücadelenin ve başarının ancak engellilerin politik alandaki özne olma durumlarının yaşamsallaştırılmasından geçtiğini düşünüyoruz. Yerel yönetimlerde gerçekten genel siyasette yaptığımız bu eksikliğin tamamlanacağı ve engellilerin bu politik alanda yerel yönetimlerin her alanında yetkilendirilecekleri bir çözümün olacağına inanıyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

‘Hasarlı bedenler…’

Değerlendirmesinin devamında engelli kadınların yaşadıkları sorunlara dikkat çeken Çelebi, “Engellilik alanındaki engelli kadının toplumsal cinsiyetteki durumu ise çifte ayrımcılıktır. Çünkü engelli kadın hem engelli olduğu için bir ayrımcılığa uğrar hem de kadın olmalarından kaynaklı toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile karşı karşıyadır. Çünkü toplumun kadına yüklemiş olduğu kodları var; erkeğe hizmet eden, evi çekip çeviren, aile içerisinde sorumlulukları olan, topluma sağlam çocuklar doğuran, özellikle savaşan toplumlarda savaşan erkek bir çocuğun olması çok önemlidir… Bunları yerine getiremeyen, hasarlı bedenler olarak tanımlanır engelli kadınlar” dedi.

‘Engelli kadın eşitsiz tutumla karşı karşıya’

Toplumda engelliliğin bir anlamda cinsiyetsizleştirilmiş bir kavram olduğunu söyleyen Çelebi, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Toplumda engelli dediğiniz zaman aklımızda hep böyle bir resmediliş vardır. Medyada da bu şekilde resmediliyor. Beyaz tekerlekli sandalyede engelli Türk bir erkek bu şekilde resmedilir. Buradan baktığınızda bu resmen işin kendisi dahi eşitsiz bir bakış açısıdır. Genellikle engelli STK’larına baktığınızda da buralarda engelli kadınları görmek mümkün değil. Çünkü kadın zaten evinde oturması gereken bir cins iken engelli kadın hayli hayli evinden çıkmaması gereken, her türlü saldırıya, istismara açık ve zayıf olan bir bedendir. Dolayısıyla burada engellilerin büyük bir çoğunluğu zaten bir izolasyon içerisindeler ve evlerinde hapis hayatı yaşıyorlar ama engelli kadın burada daha fazla eşitsiz bir tutumla karşı karşıyadır toplumsal olarak.” AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.