Erdoğan-Bahçeli faşizmi kaybedecek

Forum Haberleri —

  • Türkiye, Kürtleri yok etmek için DAİŞ ve El Nusra dahil dünyada ne kadar karanlık güç varsa hepsiyle ittifaklar yaptı. Şimdi de ABD dahil NATO ve ilişkide olduğu bütün güçlerin gırtlağını sıkmaya devam ediyor.

ZEKİ AKIL

Kürt sorunu Türkiye’nin kara deliği olmaya devam ediyor. Sorun demokratik ve siyasal yollarla çözülmediği için sürekli bir savaş ve çatışma, kriz ortamında kalmayı getiriyor. Bu da her yönden Türkiye’nin dengesini bozuyor ve kaynaklarını tüketiyor. İş sadece maddi ve manevi kayıplarla sınırlı kalmıyor. Demokrasisi zehirleniyor, darbeler ve OHAL’ler ülkenin yakasından düşmüyor. Tıpkı bir kara delik gibi bütün kaynakları ve demokratik kazanımları yutan ve ülkeyi karanlıklara sürükleyen bir olgu olmayı sürdürüyor.

Türkiye sözde Avrupa medeniyetleri seviyesine çıkacaktı. Kürtler üzerinde katliamlar ve asimilasyona rağmen Avrupa Türkiye’yi içine almayı kabul etti. NATO üyesi yaptılar. Ancak Kürt sorunu şimdi Avrupa kriterleri yerine Ankara kriterlerine çakılıp kalmaya devam ediyor. Üstelik içeride demokratik kazanımların ortadan kaldırılmasıyla Ankara kriterleri Avrupa’ya dayatılıyor.

Türkiye, Kürtleri tarihten silmekten vazgeçmedi. Bu hastalıklı ırkçı zihniyet "Çöktürme Planı’’ adı altında şimdi de Sri Lanka modelini uygulamaya devam ediyor. Önceleri Ermenilere ve diğer halklara yaptıklarını Kürtlere uyguluyorlardı. Soykırımda oldukça deneyim kazanmışlardı. Hitler bile onlardan ilham aldı. Ancak Kürtlerin örgütlenip direnmesi bu imha politikalarını zorladı. Onlarca yıl bütün insanlık suçlarına ve yıkımlarına rağmen sonuç alamadılar. En son yakın tarihte kendilerine örnek alacakları Sri Lanka modeli ortaya çıktı.

Güney Afrika’daki ırkçı yönetimin aşılması, Bask modeli ve İrlanda sorunun çözüm modelleri de önlerinde duruyor. Ama onlar bunları örnek alıp ders çıkaracaklarına en kötüsüne hep yatkın ve yakın durdular. Kendilerine model olarak bula bula Sri Lanka modelini buldular. Sri Lanka modeli katliamları ve insanlık suçlarıyla dünyada kısa sürede teşhir oldu. Kötülüğüyle nam saldı. Şimdi BM tarafından hazırlanan raporda Tamillere karşı işlenen insanlık suçları nedeniyle yetkililerin yargılanması isteniyor. Türkiye’deki faşist hükümet bunu bildiği için konseptlerinin adını "Çöktürme Planı’’ koymak durumunda kaldılar.

Türkiye, Kürtleri yok etmek için DAİŞ ve El Nusra dahil dünyada ne kadar karanlık güç varsa hepsiyle ittifaklar yaptı. Şimdi de ABD dahil NATO ve ilişkide olduğu bütün güçlerin gırtlağını sıkmaya devam ediyor. Onlarca yıl PKK ve Kürtlere karşı bana yardım ettiniz ama bu yetmedi. Bölge devletlerini, KDP’yi de bu işe katın, siz de benimle bu yok etme savaşına katılın diye dayatıyor. Kendisi Akdeniz’de tavize hazırdır. Suriye, Libya dahil her yerde her türlü tavize varım, diyor. Ama ne olursa olsun Kürt anasını görmesin. Bütün dünyayı Kürtlere düşman cephesine çekmek için varını yokunu ortaya koymuş durumda.

Trump’ın seçimi kaybetmesine en fazla bunalan ve şaşkına dönen Erdoğan yönetimi oldu. Şimdi de Biden’nı bunaltmaya başladılar. ABD ile en temel ve öncelikli gündemimiz YPG ve Rojava’dır, diyorlar. Pazarlık elini oradan açmak istiyorlar. Zaten Erdoğan PYD sorunu ABD ile ilişkilerimizi zehirliyor açıklaması yapmıştı. Şengal’de ABD’yi devreye koyarak Irak hükümetine bir anlaşma imzalattılar. KDP zaten işin içine çekilmişti. ABD bölgedeki kriz daha fazla derinleşmesin ve bir imha, tasfiye olacaksa kontrolünde olması için "Ankara, Hewlêr ve Bağdat ortak hareket etsin” dedi. Bu işin sponsorluğunu da kendisi üstlendi. En son J. Jeffrey DW yaptığı bir röportajda YPG’nin Türkiye için bir tehlike olmadığını ve onları bir türlü ikna edemediklerini ve kuzey Suriye sınırlarını bıraktığını, Türkiye’nin Girê Spî ve Serêkaniyê’yi işgal ettiğini tekrar dile getirdi. YPG konusunda bundan sonra Türkiye’nin Rusya’yla konuşması gerektiğini de belirtti.

Türkiye inkar ve imhada ne kadar ısrarlı ve kararlı olduğunu herkese göstermeye çalışıyor. Bütün iç ve dış politikasını buna kilitlemiş. Zaten Bahçeli’nin Erdoğan’a kayyım olarak atanmasının altında yatan temel neden de Kürtleri imha politikasıydı. Temmuz 2015’ten beri bu plan takviyelerle devam ediyor. Bu faşist yönetim aşılmadan duracakları da yok. Rojava, Şengal, Mexmûr, Güney’in tümü, Kuzey dahil bütün Kürdistan hedeftedir. Kürt halkı ve siyasi partileri, aydınları ve sanatçıları bu gerçeğin bilincinde sürece yaklaşmalıdırlar. Tabi ki, Kürdistan Sri Lanka değil. Coğrafyası, birikimi ve öncüsüyle halkın direnişi bu soykırımcı politikaları boşa çıkaracaktır. Kayıplar ve yıkımlar olacak ama Türk soykırımcıları Kürdistan’ı tarihe gömme muradına eremeyeceklerdir. Her türlü saldırıya rağmen Erdoğan-Bahçeli faşizmi kaybedecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.