Esareti kabul etmiyoruz

Dosya Haberleri —

  • Uluslararası aydın, yazar, gazeteci, yönetmen ve aktivistlerle Kürt Halk Önderi Öcalan'a uygulanan tecridi ve PKK'yi konuştuk. 
  • Patrizia Montesanti: Bir halk liderinin esareti kesinlikle kabul edilemez. PKK, Kürt halkının özsavunmasıdır. 
  • Manolo Luppichini: Kürtler dünyanın gözleri önünde soykırımdan geçirildi. PKK’nin insanlık değerlerini koruyan bir yapıdır.
  • Rajaa İbnou Quounain: Öcalan bu çağın en önemli liderlerinden birisidir. Öcalan halkların kurtuluşuna öncülük ediyor.
  • Sofia Gabasino: Öcalan'ın paradigmasını öğrenmek herkes için önemli, özgürlüğü ortak zaferimiz olacaktır.
  • Sylvie Jan: Kürt sorunu tüm dünya vatandaşlarının sorunu. Sorunun çözümü için de PKK’nin önü açılmalı.
  • Nathalia Benavides: Öcalan’ın esareti bir suçtur ve esaret koşulları olağanüstüdür. Derhal bırakılmalıdır.
  • Maria Florencia Guarche: Öcalan özgürlük ve demokrasi inşa etmek isteyen bütün devrimciler için bir ışık.

BARIŞ BALSEÇER 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde esir tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit 23 yıldır devam ediyor. Ailelerin ve avukatların tüm girişim ve başvurulara rağmen Öcalan'dan haber alamıyor. Öcalan için aile ve avukatları, Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Kurulu ve Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), Türkiye'de birçok sivil toplum örgütüne başvuruda bulundu. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi uluslararası aydın, yazar, gazeteci, yönetmen ve aktivistlerle konuştuk. 

İtalya’nın Verona kentinden Patrizia Montesanti (27), Dinamo Press internet gazetesi muhabiri. Aynı zamanda sistem ve iktidar karşıtlarıyla ilgili belgesel filmler çekiyor. “İktidara karşı olan her şey benim ilgi alanım” diyen Montesanti, Öcalan'ın özgürlüğü için yapılan eylemlere hem Kürtleri hem de Kürt mücadelesini daha yakından tanımak amacıyla katıldığını belirtiyor. "Bir halk liderinin esareti kesinlikle kabul edilemez" diyen Montesanti, tecrit ve insan haklarına aykırı olduğunun altını çiziyor. 

Patrizia Montesanti

PKK özsavunmadır

"Bir İtalyanım, halkım soykırım riski ile karşı karşıya olsaydı ben de mücadelenin tüm araçlarını kullanırdım” diyen Montesanti, ekliyor: "PKK, Kürt halkının özsavunmasıdır. PKK yasağı, uluslararası güçlerin ekonomik çıkarlarını insan hak ve özgürlüklerinin önünde tuttuğunu gösteriyor. Ekolojik, kadın eşitlikçi, eşit ve özgür yaşamı savunan PKK’yi 'terör listesi’ne almak kabul edilemez" diye belirtiyor.

Manolo Luppichini

İnsanlık değerlerini koruyor 

İtalyan yönetmen Manolo Luppichini, Şengal’e gitmiş, Rojava Devrimi'ni yakından takip ettiğini belirtiyor. Luppichini, Kürtleri ve mücadelelerini tanıdığı günden beri İtalya’da Kürt mücadelesinin tanınması için çalışmalar yürüttüğünü anlatıyor. “Kürtler dünyanın gözleri önünde soykırımdan geçirildi” diyen Luppichini, PKK’nin Şengal’de Êzidîleri kurtardığını hatırlatarak, PKK’nin insanlık değerlerini koruyan bir yapı olduğuna dikkat çekiyor. 

Rajaa İbnou Quounain

Gezi’de Kürtlerle tanıştı

Rajaa İbnou Quounain ise çeşitli kurum ve sendikalarla ezilen halklarla ilgili çalışmalar yürütüyor. Halk Sendikası Konfederasyonu (CUB) aktivisti olan Quounain, İtalya’nın Milano kentinde yaşıyor. İtalya’da dünyaya gelse de orijinin ezilen bir halk olan Amazigh (Berberi) olduğunu belirten Quounain, Gezi Direnişi eylemleri döneminde İstanbul’a gittiğini, orada Kürt halkı ve mücadelesiyle tanıştığını aktarıyor. Milano’ya döner dönmez Kürtlerle iletişime geçtiğini ifade eden Quounain, o günden bugüne hem kendi halkı hem de Kürt halkının mücadelesi için çalışmalar yürüttüğünü belirtiyor. 

Öcalan’ın paradigmasını anlatıyor

Her çağın bir önder çıkardığını ifade eden Quounain, “Öcalan bu çağın en önemli liderlerinden birisidir. Tutsaklığının temel nedeni de egemen sisteme karşı halkların kurtuluşuna öncülük etmesidir” diyor. “Öcalan’ın Demokratik Konfederal Paradigması ezilenler için bir kurtuluştur” ifadesini kullanan Quounain, İtalya’da bu paradigma üzerine gençlere kurslar verdiklerini dile getiriyor. 

PKK devrimci bir hareket 

“PKK devrimci bir harekettir” diyen Quounain, “Ama dünyadaki kapitalist sistem, halklar için mücadele veren örgütleri, kurumları krimanilize ederek ‘terörist’ ilan ediyor. Her an bir soykırımla karşı karşıya olan Kürt halkının özsavunma gücü olan PKK’nin ‘terör’ listesinden çıkarılması için herkes çalışmalıdır. Öcalan’ın da belirttiği gibi ulus-devlet ve kapitalizmin insanlığa/halklara bir faydası yoktur. Dolayısıyla sistemin anlayışını yıkmak için hepimizin bir araya gelerek mücadele etmesi gerekiyor” diyor. 

Sofia Gabasino

O çizgi roman uyanıştı

İtalya’nın başkenti Roma’da yaşayan Sofia Gabasino (22) Università Roma Tre’de siyaset bilimi okuyor. Son sınıf öğrencisi olan Sofia aynı zamanda Dinamo Press internet gazetesinde muhabirlik yapıyor. Sofia, 2016 yılında henüz 16 yaşındayken Rojava’daki devrim ve kadınların mücadelesini anlatan bir çizgi roman sayesinde Kürt halkı ve mücadelesiyle tanışmış. “O çizgi romanı okumak benim için bir uyanıştı” diyerek, gençlerin kapitalizme karşı mücadelesinin önemine vurgu yapan Sofia, "Yeni bir gelecek kurmak mümkün" diyerek Rojava’nın önemli bir örnek olduğunun altını çiziyor. Öcalan paradigmasını öğrenmenin önemine de vurgu yapan Sofia, Öcalan’ın özgürlüğü ortak mücadelemizin de zaferi olacaktır diyor.

Eleftheria Psychogiou

Soykırımlara da susmaktır 

Yunan gazeteci Eleftheria Psychogiou da Kürt halkı ve mücadelesinin yakın dostlarından. Ailesinden Kürtleri ve mücadelesini öğrendiğini ve daha sonra araştırarak Öcalan ve paradigmasını yakından öğrendiğini aktarıyor. Yunanistan’ın uluslararası komploda önemli bir payının olduğunu dile getiren Psychogiou, Yunan devletinin Kürt halkı ve Önderinden özür dilemesi ve sorumluluk alarak Öcalan’ın özgürlüğü için adım atması gerektiğini kaydediyor. Dönemin iktidarının komplonun parçası haline geldiğini söyleyen Psychogiou, "Sadece Kürt halkına değil Yunan halkına da ihanet edildi. Öcalan üzerindeki komploya susmak, Türk devletinin tarihi boyunca işlediği soykırımlara da susmak demektir” diyerek, herkesin Öcalan’ın özgürlüğü için elinden geleni yapması gerektiğini söylüyor. 

Sylvie Jan

PKK yasağı barışa engeldir

Fransa Kürt Dostluk Derneği Başkanı Sylvie Jan, Kürt sorununda çözüm, barış isteyen herkesin PKK yasağına da karşı çıkması gerektiğini belirtiyor. Halk Mahkemesi Tribünal’ın PKK için "savunma ordusu" tanımlaması yaptığını hatırlatan Sylvie, milyonlarca insanın kendisini PKK kimliğiyle ifade ettiğinin altını çizerek, "PKK, Kürt halkına saldıranlara karşı direniyor" diyerek 'terörist' suçlamasına tepki gösteriyor. Barış müzakerelerinin başlaması için PKK’nin mutlaka 'terör örgütü listesi’nden çıkarılması gerektiğine işaret eden Jan, "PKK terörist olarak görülürse hiçbir zaman barış sağlanamaz" uyarısında bulunuyor. "Kürtler DAİŞ’e karşı kazandığında herkesi özgürleştiriyor" diyen Sylvie, "Bu nedenle Kürtlerle dayanışmayı büyütmek, küreselleştirmek gerekiyor" mesajı veriyor. "Kürtler net olarak ifade edersek; demokrasiyi, birlikte yaşamı ve haklarını istiyor" diyen Sylvie, "Kürt sorunu tüm dünya vatandaşlarının sorunu. Sorunun çözümü için de PKK’nin faaliyetlerinin önünün açılması gerekiyor" diyor. 

Nathalia Benavides

Yüreklice dile getirmeliyiz

Arjantin’den Nathalia Benavides de “Türk devletinin Kürtleri soykırımdan geçirdiğini yüreklice, açıklıkla dile getirmemiz gerekiyor” diyor. Nathalia, “Efrîn’de neler yaşandığını tüm dünya biliyor, görüyor” diyerek, başta işgal bölgelerinde işlenen insanlık suçları olmak üzere Erdoğan’ın Rojava’da, Güney Kürdistan’da kimyasal silah kullanarak insanları katlettiğini tüm dünyaya duyurmak gerektiğinin altını çiziyor. “İnsanlık buna karşı susarsa eski tarihi kabul etmiş olacaktır” diyen Nathalia, “Biz eski tarihe dönmek istemiyoruz ve istemediğimizi yüksek sesle, her yerde, her platformda dile getirmeliyiz” diyor. Kürdistan’da yaşanan soykırım ve insan hakları suçlarına karşı "Erdoğan’a dur" demek gerektiğini kaydeden Nathalia, "Öcalan’ın esareti bir suçtur. Öcalan’ın esaret koşulları olağanüstüdür. Derhal bırakılmalıdır” çağrısında bulunuyor.

Maria Florencia Guarche

Öcalan devrimciler için bir ışık

Maria Florencia Guarche bir akademisyen. Uruguay’da doğmuş, Brezilya’da yaşıyor. Üniversitede Uluslararası İlişkiler okuduğu dönemde Kürt mücadelesiyle omuzdaş olan kişilerle tanıştığını ifade eden Florencia, onlar sayesinde Kürt Özgürlük Hareketini, Rojava direniş ve devrimini yakından tanıma fırsatı bulduğunu söylüyor. Brezilya’nın güneyinde Kürtlerle Dayanışma Komitesi kurduklarını belirten Guarche, lisans tezini de Kürtler üzerine yazmış. Doktora yaptığını ve Öcalan’ın savunma ve makalelerini okuduğunu dile getiren Guarche, "Öcalan özgürlük ve demokrasi inşa etmek isteyen bütün devrimciler için bir ışık" diyor. Guarche daha iyi bir dünya için ekolojik, eşit, özgür ve tüm insanların barış içerisinde yaşaması için Demokratik Konfederal sistemin önemli bir alternatif olduğuna inandığını söylüyor. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.