Esas meseleye odaklanma zamanı

Sezai Temelli

Sezai Temelli

  • DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis'te kurulan komisyonun esas meseleye odaklanma zamanı geldiğini belirterek, esas yapması gereken işin; bu dönemin ihtiyaç duyulan hukuki düzenlemelerini bir an önce hayata geçirecek taslakları hazırlamak olduğunu söyledi.

Rojava’da barıştan bahsetmeden Türkiye’deki barışın sakatlanacağını unutmamak gerektiği uyarısında bulunan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, şunun altını çizdi: "Merkezi hükümetin tekçi BAAS rejimi anlayışıyla yol alması mümkün değil. Adem-i merkeziyetçi bir yaklaşımla Suriye’nin demokratikleşmesi sağlanmalıdır. Barış ve demokrasi aklıyla hem Türkiye’ye hem Ortadoğu’ya bakılmalıdır."

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, eşit yurttaşlık için yakalanan fırsatın kaçırılmaması gerektiğini vurgulayarak, Meclis'te kurulan komisyona işaret etti. Temelli, "Burada bu hukuku var edebilecek bir olanak; güçlü bir müzakere masası vardır. Bunun muhtevasını, içeriğini güçlendirmek ve bu yönde çalışmalar yapmak büyük önem arz etmektedir. Şimdi tam zamanı. Komisyon meseleyi ciddiye almalıdır; ne denli ciddi bir iş yaptığının artık farkına varmalıdır. Esas meseleye odaklanma zamanı gelmiştir. Çok önemli fonksiyonunu hayata geçirebilmek için odaklanarak gereken adımları atıp yol almak zorundadır" dedi. 

Komisyonun esas yapması gereken

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un, komisyonun Eylül'ün ortasına kadar heyetleri dinlemeye devam edeceği açıklamasını hatırlatan Temelli, şunları söyledi: "Heyetlerin dinlenmesi, toplumun komisyona katılımı önemlidir. Hatta komisyonun da çeşitli kesimlere gidip görüş ve önerileri alması gerekir ama esas işi bu değildir. Bu, bir alt komisyon eliyle yapılabilirdi ya da farklı bir komisyonu hayata geçirerek bu süreç ilerletilebilirdi. Komisyonun esas yapması gereken iş; bu dönemin ihtiyaç duyulan hukuki düzenlemelerini bir an önce hayata geçirecek taslakları hazırlamaktır. Bu taslakları hazırlamak için de özverili, özenli bir çalışmaya ihtiyaç var."

Büyük ayıba son verilmelidir

Barış Anneleri’nin Kürtçe konuşmasının engellenmesine tepki gösteren Temelli, şöyle devam etti: "Kürtçeye yönelik bu tür uygulamalar büyük bir ayıptır. Bu ayıba son vermek gerekiyor. Sayın Meclis Başkanı'na da bu konuda çağrı yapıyoruz. Meclis bu ayıbından bir an önce geri dönmelidir. Artık bu toplum gerçekliğine vakıf olan bir Meclis işleyişine ihtiyacımız var.

Aynı zamanda Kürtçe meselesidir

Kürt meselesinin çözümü, Türkiye’nin demokratikleşme ve toplumsal barış meselesidir. Bu meselenin önemli bir ayağı Kürtçedir. Kürt meselesi, aynı zamanda bir Kürtçe meselesidir. Bu nedenle Kürtçeye yönelik nefret söylemi ve ayrımcı yaklaşımlardan bir an önce kurtulunmalıdır."

Rêber Apo ile düzenli görüşmeler

Komisyonun yol alabilmesi için Rêber Apo ile görüşmesi gerektiğini vurgulayan Temelli, şöyle konuştu: "Komisyon, meselenin asli muhatabı Sayın Öcalan ile düzenli görüşmeler yapmalıdır. Bu görüşmelerin yol ve yöntemi bir an önce bulunmalı. Öcalan ile görüşmeyen bir komisyonun ilerlemesi mümkün değildir. Bu görüşmeler, komisyon çalışmalarını ve diğer sorunların çözümünü kolaylaştıracak, ön açıcı bir adım olacaktır. Tüm tarafların bu görüşmelerin gerçekleşmesi için sorumluluk alması gerekir."

BAAS rejimi anlayışıyla olmaz

Temelli, Kürt meselesinin çözümünün Ortadoğu’daki sorunlara da katkı sağlayacağının altını çizerek, Suriye’nin demokratik bir çözüme kavuşmasının yolunun Kuzey ve Doğu Suriye'yi doğru anlamaktan geçtiğini kaydetti. Kuzey ve Doğu Suriye'de istikrarlı bir yönetimin olduğunu belirten Temelli, “Bu istikrar, Suriye’yi istikrarsızlaştıran saldırılara karşı en önemli adreslerden biridir. Merkezi hükümetin tekçi BAAS rejimi anlayışıyla yol alması mümkün değil. Adem-i merkeziyetçi bir yaklaşımla Suriye’nin demokratikleşmesi sağlanmalıdır. Rojava’da barıştan bahsetmeden Türkiye’deki barışın sakatlanacağını unutmamak gerekir. Barış ve demokrasi aklıyla hem Türkiye’ye hem Ortadoğu’ya bakılmalıdır” dedi. ANKARA

 

* * *

Operasyonlar sabote ediyor

Kayyum uygulamalarına tepki gösteren Temelli, "Van’da 223 işçinin işten atılması, belediyelerin borçlarının artması, Mardin, Siirt, Batman ve İstanbul Şişli’deki kayyum uygulamaları ortada. CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar da barış sürecini sabote ediyor. Bu operasyonlara son verilmeli, barış sürecini güçlendirecek adımlar atılmalıdır” şeklinde seslendi.

 

* * *

Gelişmeler Rêber Apo ile paylaşılacak

DEM Parti İmralı Heyeti, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile bu hafta içi görüşme gerçekleştirecek.

DEM Parti İmralı Heyeti'nde yer alan Wan Milletvekili Pervin Buldan, Riha Milletvekili Mithat Sancar ve Asrın Hukuk Bürosu'ndan Av. Faik Özgür Erol’dan oluşan DEM Parti İmralı Heyeti, bu hafta içinde Rêber Apo  ile İmralı Adası’nda görüşme gerçekleştirecek. Görüşmenin günü henüz netleşmedi. Bu ziyaret, Meclis’te kurulan Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmaları kapsamında yapılacak ilk görüşme olması açısından dikkat çekiyor. 

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "Heyetimiz gelişmelerin bilgilerini aktaracaktır. Heyetimiz bütün gelişmeleri Sayın Öcalan’a aktaracaktır. Çünkü yaklaşık bir aydır adaya gidemedi. Bu bir ay içinde olan gelişen bütün gelişmeleri kendilerine aktaracaklardır. Kendilerinin de değerlendirmeleri alıp döneceklerdir" dedi.

 

* * *

Temel beklenti eşit yurttaşlık

Gimgim’ın Qûrçik köyünde üç gün süren "Doğa, Kültür ve İnanç Festivali"ne katılan Alevi kurum temsilcileri, Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nden beklentilerinin eşit yurttaşlık olduğuna işaret etti. 

Alevi örgütleri tarafından Mûş'un Gimgim (Varto) ilçesine bağlı Qûrçik köyünde ilk defa "Doğa, Kültür ve İnanç Festivali" düzenledi. Qûrçik Köyü Cem ve Kültür Evi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Türkiye Alevi Federasyonu (ADFE) ile Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABF) tarafından düzenlenen festival, 22 Ağustos'tan 24 Ağustos'a kadar devam etti. Aleviliğe dönük asimilasyon politikalarına dikkat çekilen festivale birçok örgütün temsilcisi katıldı. 

Sonuna kadar savunacağız

Qûrçik Köyü Cem ve Kültür Evi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı İmam Öztürk, festivalin Alevilik üzerindeki asimilasyona bir cevap olma amacı barındırdığını vurguladı. Barış sürecinden Alevi toplumunun beklentileri olduğunu belirten Öztürk, en temel taleplerin ise eşit yurttaşlık hakkı olduğunu belirtti. Aleviler olarak geçmişten günümüze kadar yaşanan haksızlıklar karşısında mücadele ettiklerini anımsatan Öztürk, "Sazımızla, sözümüzle, birliğimizle, yolumuzla edep ve erkanımızla örgütlenmeliyiz. Cem Evi Kültür Bakanlığına bağlanma teklifi geldi ama biz kabul etmedik, varolan dik duruşumuzla 'hayır' dedik. Eşit yurttaşlık haklarımızı sonuna kadar savunacağız ve talebimiz de bu olacak.”

Barışın olmasını kim istemez ki

ADFE Doğu Anadolu Bölge Sorumlusu Kemal Kaya ise "Barış ve kardeşliğin olmasını, huzur içinde yaşamayı kim istemez ki?" diye sorarak, şunları söyledi: "Bu yıllar içerisinde çok şey kaybedildi. Ekonomisini kaybetti, insanlarını kaybetti. Her kesimden insanlar öldü. Bunun Meclis’te çözülmesi lazım. Ne güzel komisyon kuruldu. Orada komisyona seçilen hangi partiden olursa olsun komisyon üyeleri bizim umudumuz. Bu ülkedeki azınlıklar olsun, inanç kesimleri olsun yani Aleviler olsun, hangi kesimden olursa olsun onların da eşit haklarının verilmesinden yanayız. Demokrasinin her kesime eşit olarak yansımasını istiyoruz. Barış içinde yaşayalım. Herkesin temennisi bu olmalı diye düşünüyorum.”

Ana dil ve inanç hakkı

Kürtlerin ana diline, Alevilerin ise inancına dönük saldırı, baskı ve yasaklamaların sürece zarar vereceğini vurgulayan Kaya, “Bu ülkede Aleviler kentlerde, kırsalda, her yerde var. Kürtler her yerde var. Onlar bu ülkenin önemli değerleridir. Bir arada barış içinde yaşayacaksak bu insanların taleplerini yerine getirmek lazım. Alevilerin talepleri var, Kürt halkının talepleri var. Bunu Meclis’te bizi temsil eden insanların oturup çözüm bulması gerekiyor. Türkiye’de şu an insanlar ekonomik krizle boğuşuyor, çocuğunu okutamıyor. Gıdaya erişemiyor. Dolayısıyla önce barışın sağlanması lazım. Önce demokrasinin bütün nüanslarının sağlanması lazım. Devlet ayrım yapmadan herkesi kucaklaması lazım”şeklinde konuştu.

 

* * *

Komisyonla sınırlı kalmamalı

Sürecin komisyon asınırlı kalmaması gerektiğini belirten Kızıl Parti Genel Sekreteri Onur Emre Yağan, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için Rêber Apo'nun çalışma koşullarının oluşturulmasını istedi.

MA'ya konuşan Kızıl Parti Genel Sekreteri Onur Emre Yağan, "Çözümün biçimi, boyutu ve içeriği tartışılabilir ama Kürt sorunu Türkiye'nin acil olarak çözülmesi gereken sorunlarından biridir" dedi. Rêber Apo'nun çağrısından sonra somut olarak PKK'nin fesih ve silahsızlanma kararı ile Meclis'te komisyon kurulmasını gösteren Yağan, komisyonun kurulmasının devletin somut adımı olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Yağan, "Bize göre komisyon olumlu adım olarak görülse de çok yetersizdir" dedi. 

Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için Kürt Halk Önderi'nin çalışma koşullarının oluşturulması gerektiğini ifade eden Yağan, "Abdullah Öcalan'ın daha rahat koşullarda kendini ifade edebilmesi lazım. Özgür tartışma koşullarının oluşturulması gerekiyor" diye konuştu.

Türkiye, Rojava'yı tanımalı

Sürecin bölgesel gelişmelerin etkisine açık olduğunu ve çözüme evrilmesi için Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi'ni tanıması gerektiğini ifade eden Yağan, şunları söyledi: "Türkiye'nin bir yanda Suriye'de destek verdiği güçlerin Kürtlere, Alevilere ve Dürzilerin güvenliğine yönelik tehdit oluştururken bir yandan da buradaki Kürt sorununu çözmesi mümkün değildir. Sürecin komisyonla sınırlı kalmaması gerekiyor. Kürt siyasal hareketinden cezaevinde olan bütün tutsakların serbest bırakılması lazım. Binlerce gerilla Türkiye sınırları dışında ve bu sürecin bir parçası olmak zorundalar. Devletin gerillaya dönük yasalar, mekanizmalar kurması lazım. Bu sorun gerçekten aşılmak isteniyorsa çözülmek isteniyorsa kalıcı biçimde bu adımların atılması lazım."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.