Ezildikçe mücadelesi büyüdü

  • Türk devlet elemanı Onur Gencer’in katlettiği Deniz Poyraz, İzmir’de doğdu ama Mardinliydi. Kürtlüğüne, diline, kültürüne sahip çıkan bir emekçiydi. Gözaltı ve tutuklamalara aşina, devam eden dört davası vardı. Polis takibi altındaydı ama taviz vermedi. Annesi, ”Deniz ezildikçe mücadelesi büyüdü” dedi.

MELİKE AYDIN - JINNEWS/İZMİR

Cesareti ve gülüşüyle hafızalara kazınan Deniz Poyraz’ı anlatan yakınları, çocuk yaşta devlet şiddetiyle karşılaşması ve bunun yaşamı boyunca sürmesine rağmen mücadele etmekten vazgeçmediğini söyler. 

HDP İzmir İl binasını basan devlet elemanı tetikçi Onur Gencer’in katlettiği parti çalışanı Deniz Poyraz’ı annesi ve arkadaşları anlattı. Yaşam öyküsü sadece Deniz’in değil, aslında metropol şehirlere göç etmeye zorlanmış Kürt kadının hikayesi. Deniz’in yaşamı aynı zamanda devletin Kürt halkına yönelik asimilasyon politikasına karşı metropollerde nasıl direndiğinin öyküsü. 

İzmir’de doğdu ama Mardinli

 Deniz ve ailesi, Mardin’in Ömerli ilçesinden maruz bırakıldıkları baskılar nedeniyle 1980’li yıllarda İzmir’e göç etmek zorunda bırakıldı. 1990’lı yıllarda ise amcasına çocuklarının önünde jandarmalar tarafından işkence yapılmasına ve sonrasında yaşamını yitirmesine tanıklık eden Deniz’in dedesi ve diğer amcaları da İzmir’e göç etmek zorunda kaldı. İzmir’de 1983’te doğan Deniz, ailesi sayesinde anadili Kürtçeyi de çok iyi konuşuyordu.

İşkence yapıldığını gördü

 İzmir’e yerleştikten sonra Abdülillah Poyraz, bir lokantanda çalışmaya başladı. Bir yıl sonra 1983’te ilk çocukları Deniz dünyaya geldi. Cezaevinde olan amcası, 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş’in adını yeğenine verdi. Tarih 1994’ü gösterdiğinde baskılar giderek ağırlaşırken, Deniz de bu süreçte annesi Fehime Poyraz ile birlikte çeşitli işlerde çalışmaya başladı. Fehime Poyraz, bu süreçte yaşananları şöyle anlattı: “Evimiz kiraydı, Süleyman doğdu, ardından da Recep. Sonra babası gözaltına alındı. Evimiz baskın yaptıklarında Deniz henüz 4. sınıfa gidiyordu. Ayaklarıyla camları kırdılar. Oğlum ise 6 aylıktı. Camlar oğlumun üzerine geldi, her yeri kesildi. Düşmanın işkencesi. Dedim eşimi götürdünüz bari beni götürmeyin, oğlumu hastaneye götüreyim. ‘Yılanın yavrusudur, büyüdü mü o da bize sokacak’ dediler. Bırakmadılar, bizi gözaltına aldılar, işkence yaptılar. Dört ay hastanede tedavi oldum.”

Ezildikçe mücadelesi büyüdü

 Babası tutuklanan, annesi ise serbest bırakılan Deniz, okulu bırakıp kardeşlerine bakmaya başladı. Annesinin çalışmasından dolayı böyle bir sorumluluğu alan Deniz’in yükünün kendi yükünden daha ağır olduğunu söyleyen Fehime Poyraz, “En çok Deniz ezildi ama ne kadar ezildiyse o kadar da mücadelesini büyüttü. Nerede bir şey olsa teyzesiyle beraber yürüyüşlere gidiyordu. Gözü korkmuyordu. Deniz de Süleyman da okumadılar. Çekdar’la Süleyman da okuldan atıldılar. Çimentepe’de Newroz’da ateş yaktıkları okuldan atıldılar. Çocuklarım bu mücadelenin içinde büyüdü, babaları hapisteydi. Düşmana karşı başımı eğmedim, yine de eğmeyeceğim. Eşimi bırakıp tutuyorlardı. Deniz bu nedenle dışardan okudu. Bir kere üç buçuk yıl kaldı cezaevinde” diye konuştu. 

Babası televizyonda gösterilince

 Babası cezaevinden çıkınca Deniz konfeksiyon atölyesinde çalışmaya başladı. Bu süreç içinde yeniden tutuklanan babası televizyonlara da çıkınca Deniz işten çıkarıldı. Bu kez de yaşlı bir kadının bakımını üstlendi. Deniz’in ‘düşman benim sırtımdan inmiyorsa mücadeleye devam edeceğim’ dediğini söyleyen anne Poyraz, “Başı hep dikti. Deniz’i sürekli gözaltına alıyorlardı. Dilan Kortak onun yakın arkadaşıydı. Beraber Kobanê ve Suruç eylemlerine gittiler. Onunla gurur duyuyorum” dedi.

Annesinin yerine çalışıyordu

 Deniz’in bir erkek kardeşi siyasi, iki erkek kardeşi de adli nedenlerle cezaevinde. Deniz’in her zaman kardeşleri için özverili olduğunu söyleyen anne Poyraz, kızının kendisine karşı da özverili olduğunu ifade etti. HDP İzmir İl binasında çaycılık yapan Fehime Poyraz’ın ellerinde yaralar çıkması nedeniyle Deniz, bir müddet annesinin yerine çalışıyordu. Poyraz, “Deniz’in katledilmesinden herkesin canı yandı. Bir kere başımı eğmedim, eğmem de. Kürt halkı sağ olsun” şeklinde konuştu.

Siyasetin içindeydi 

Teyzesi Nedime Poyraz ise şunlar ifade etti: “Biz beraber büyüdük. Deniz, siyasetin içindeydi. Gözü başka bir şey görmedi. Elinden ne gelirse yapıyordu. Candan çalışan biriydi.”  

Karıncayı incitmezdi

 Kuzeni Gamze de aralarında 10 yıla yakın yaş farkı olmasına rağmen Deniz’in kendisine bu farkı hissettirmediğini söyledi. Deniz ile evleri arasında çok mesafe olmadığı için sık sık görüştüklerini ifade eden Gamze, şunları dile getirdi: “Çalışıyordu, emekçiydi. Kitap da okurdu, sanatla da uğraşırdı. Karıncayı dahi incitmezdi. Zaten naif, sakin, sessiz ve güler yüzlü biriydi. Kendi kendini yetiştirmiş kültürlü biriydi. Dışına bakınca hiçbir şey bilmez zannederdin ama oturup konuşsaydın içi girdap gibiydi. Her şey çıkıyordu. Keman çalardı, her şeyi çalardı. Ufacık tefecik bir şeydi. Hala şoktayız. Bir yerlerden gelecek gibi. İnanmıyoruz.”

Benim için ölmedi

 Ege Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne başladığında bir arkadaşı aracılığıyla Deniz ile tanışan Narin Kaymaz ise Deniz ile arkadaşlıklarının üçüncü yılı olduğunu söyledi. Kaymaz, “Huylarımız birbirine benzerdi. Bakış açılarımız, anlayışımız benzerdi. Nefret, kin, öfke, sesinin yükseldiğini bile duymazdım. Çok naifti. Ben naif olduğumdan sorun yaşayan biriydim. Kendim gibi birini bulduğum için çok mutluydum. Benim için hiçbir zaman ölmedi ölmeyecek.”

 

AB heyeti İzmir’de

Avrupa Birliği’nden (AB) bir heyet, HDP İzmir İl Örgütü’nü ziyaret etti.

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile AB Basın Müşaviri Miray Akdağ, AB Delegasyonu Birim Başkanı Alexander Fricke, AB Delegasyonu Proje Yöneticisi Lisa Westling’in aralarında bulunduğu heyeti, kent vekili Murat Çepni, İzmir İl Eşbaşkanları Besriye Tekgür ve Kadir Badur ile Barış Anneleri Meclisi üyeleri karşıladı.

AB heyeti ilk olarak Poyraz’ın katledildiği alanı ziyaret etti. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Poyraz’ın anı defterine not yazdıktan sonra ailesine ve HDP’ye baş sağlığı dileklerini sundu. İncelemenin ardından açıklama yapan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, “HDP’ye yapılan korkunç saldırıyı kınamak üzere burada bulunuyoruz” dedi. Poyraz ve ailesine saygılarını ilettiğini belirten Landrut, “Ayrıca yerel HDP yöneticilerine de en içten dileklerimi sunuyorum” diye konuştu. 

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı bir şekilde devam etti. Yaklaşık yarım saat süren basına kapalı toplantıdan sonra Landrut, Deniz Poyraz’ın vurulduğu yere karanfil bırakarak bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Heyet ardından HDP İl Örgütü’nden ayrıldı. 

 

Poyraz Ailesi’ne tehdit

Deniz Poyraz’ın cenaze töreninde baba Abdülillah Poyraz’ın yaptığı konuşmayı “propaganda” olarak değerlendiren polis, aile yakınlarına “Bunu yanında bırakmayacağız” dedi. 

Türk devlet elemanı tetikçi Onur Gencer’in katlettiği Deniz Poyraz’ın 18 Haziran’da düzenlenen cenaze töreninde yapılan konuşma ve atılan sloganlar, polisi rahatsız etti. Bir aile yakını, “Cenaze namazının kılındığı Kadifekale Hava Şehitleri Camii etrafında bekleyen polislerden biri yanıma geldi. Yanlış yaptınız. Abdülillah Poyraz’ın orda yaptığı ilk açıklamada PKK propagandası yaptı. ‘Biz bunu onun yanına bırakmayacağız” diyerek tehdit etti” dedi.

 

İfadeleri bile alınmadı!

Deniz Poyraz’ı katleden tetikçi Onur Gencer’in silah eğitimi aldığı Poligon İzmir’in yöneticileri ve eğitmeni Alican isimli kişinin, dört günün ardından da ifadeleri alınmadı.

Tetikçi, sık sık kentte bulunan iki poligona gittiğini ve silah eğitimi aldığını söyledi. Bu poligonlardan biri Kemalpaşa’daki Poligon İzmir. Burada ‘Alican’ isimli bir kişiden “Silah Taktik Eğitimi” aldığını anlatan Gencer, bu kişinin yanında başka birisinin daha olduğunu da beyan etti. Gencer’in silah eğitimi aldığını söylediği Poligon İzmir’e son bir yıl içinde 7 kez gittiği ortaya çıktı.

Poligon İzmir’in Yönetim Kurulu Başkanı olan İlhan Çelik AKP’li bir isim. Aynı zamanda AKP’lilerce kurulan Sivil Toplum Hareketi (STH) Ege Bölge Başkanı olan Çelik’in sosyal medya hesapları AKP’li kimi siyasetçi ve bürokratlarla çekilmiş fotoğraflarla dolu. 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı bir etkinliği “Reis-i dinlerken” diyerek paylaşan Çelik’in yine katıldığı Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) 3. Ankara Genel Kurulu ve MHP Genel Merkezi önünde çekilmiş fotoğrafları paylaşılmış. Çelik’in birlikte fotoğrafı bulunan isimler arasında ise AKP’li Mehmet Metiner, 31 Mart yerel seçimlerinde AKP Bolu Belediye Başkan adayı Fatih Metin, Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Bumin Kaan Köktürk ve İzmir eski valisi Erol Ayyıldız var. 

Poligon’u açıldıktan üç gün sonra İlçe Emniyet Müdürü İbrahim Coşkun ve İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Erkan Bozyel ile birlikte ziyaret eden Kemalpaşa Kaymakamı Kemal Kızılkaya’nın buraya “tam not” verdiği de internet sayfasında duruyor. 

Yaşanan saldırı ve işlenen cinayetten sonra dikkatlerin çevrildiği Poligon İzmir yönetimi, merkezlerindeki güvenlik kameralarına ait görüntülere polislerce el konulduğunu açıkladı. Merkezdeki kamera görüntülerine el konulmuş olsa da üzerinden dört gün gibi bir süre geçmesine rağmen ne Poligon’un yöneticileri ne de katil Gencer’in silah eğitimi aldığını söylediği Alican isimli kişi ve diğer kişinin kimliği tespit edilip ifadeleri alındı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.