Fitneye izin yok

.

.

  • MSD EşBaşkanı Riyad Derar, aşiretlerle irtibat halinde olduklarını ve fitne çıkarmaya çalışanların amaçlarına ulaşamayacaklarını vurguladı.

 

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) EşBaşkanı Riyad Derar, aşiret liderlerine saldırıların ilk defa yaşanmadığını, daha önce benzer saldırıların Reqa’da da yaşandığını, Şêx Beşîr El Huwêdî’nin de bu şekilde katledildiğini hatırlattı. Riyad Derar, “DAİŞ, Beşîr El Huwêdi’yi öldürüp suçu QSD’ye atmıştı. Şimdi de aynı senaryo Dêrazor’da oynanıyor. Burada çıkacak bir karışıklıktan güç alacak çok fazla hücre bulunuyor” dedi.

Kriz ve kaos arayışı

Derar, bölgede yeniden bir inşa süreci yaşandığını ve güvenin tesis edildiğini belirterek, buna karşı aşiret önde gelenlerinin komplolar sonucu öldürüldüğünü kaydetti. Kuzey-Doğu Suriye’de hayat bulan Özerk Yönetim projesi ve Demokratik Suriye Meclisi’nin bazı çevreleri korkuttuğunun altını çizen Derar, “Bu projelerin başarıya ulaşmaması için kriz ve kaos yaratmaya çalışıyorlar. Bu kaos çığırtkanlığını yapanları yakından takip ediyoruz. Muhalifler cephesinde bir kesim bu tür suçların işlenmesine yönelik açıklamalarda bulunuyor. Suriye rejimine bağlı bazı milisler tamamen halklar arasında fitne çıkarmak için bu suçları işliyor. Bazı karışıklıklar da Türk devletine bağlı hareket eden aşiretler üzerinden çıkarılmak isteniyor” şeklinde konuştu.

Birçok aşiret fitnenin farkında

Bölgede bulunan aşiretlerle iletişim halinde olduklarını ifade eden Derar, birçok aşiretin çıkarılmak istenen fitnenin farkında olduğunu söyledi. Aşiret mensuplarına yönelik tehditlerin sürdüğüne işaret eden Derar, “Özerk Yönetim ile ilişkileri olduğu için bazı aşiret mensupları tehdit ediliyor. Bunların savunmaya ihtiyaçları var. Bölge halkı da hücrelerin yeniden hortlamasından endişe duyuyor” dedi. 

Astana aktörleri var

Bölgeyi talan etme anlaşmalarının yapıldığı Astana sürecini anımsatan Derar, şöyle devam etti: ”Rusya, bölgemizi rejime mecbur kılmak istiyor. Türk devleti topraklarına katmak istiyor. İran da bölgede karışıklıklar çıkarıyor. Astana sürecini yürüten devletlerin son açıklamaları bölgedeki yönetimin yok edilmesi çağrısı yapıyor. Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin bölgeyi parçaladığını iddia ediyorlar fakat herkes iyi biliyor ki Özerk Yönetim, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve halkların birliği için mücadele ediyor.”

Bölgeyi parçalamayı hedef alan komplolara karşı halkların birlikte hareket etmesi gerektiğini kaydeden Derar, Suriye rejimi ve Türk devletinin planlarını boşa çıkararak bölgedeki huzur ve güveni sağlayan Özerk Yönetim’e destek istedi.

 

DÊRAZOR

Doğu Suriye’deki Dêrazor; Xabur suyunun Fırat Nehri’ne karıştığı bölgenin kuzeyinde bulunuyor. Suriye’de yaşanan iç savaştan önce ülkenin 14 ilinden biri olarak biliniyordu. Tarihi bir kent olan Dêrazor’un bulunduğu bölge aşiretçilik yapısıyla tanınıyor. Bölgenin etkili aşiretlerinin başında ise Şemmar, Egêdad, Cibur, Begara, Afadla gibi aşiretler geliyor. Kent merkezi ve batı bölgeleri ile Meyadin ve Ebu Kemal kasabaları Suriye rejiminin, petrol ve enerji yatakların olduğu doğu bölgeleri ise QSD’nin elinde bulunuyor. Hecin’in alınmasıyla QSD, DAİŞ’in Suriye’deki varlığına son vermiş, Dêrazor toprakları tarihi anlara tanıklık etmişti. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.