Garê bozgununa yeni bozgunlar eklenecek

• Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarına düzenlenen askeri saldırılar tükenmişliğin bir ifadesidir. Savaşla Kürt halkını bitirmeleri mümkün değildir. Direnen onurlu Kürt halkı her şart ve koşul altında kendisini yeniden yeniden yaratacaktır ve mutlaka başaracaktır. 

RAUF KARAKOÇAN

ABD’nin yeni başkanından beklenen telefon nihayet 23 Nisan’da geldi. Görünen o ki pekte hayra alamet bir telefon olmamış. Soykırım uygulaması ve süre gelen ‘Ermeni mezalimi’nin yıl dönümünde ABD başkanının soykırım kelimesini telaffuz etmesi Türkiye’de yutkunma yarattı. Cılız birkaç serzenişin dışında kükreyen olmadı. Hemen aynı günün akşamı Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarına kapsamlı bir askeri saldırı başlatıldı. Ne alaka? denile bilinir ama bayağı bir alaka var. ABD yönetimi PKK yöneticileri hakkında yine kararlar alması, Operasyon konusunda Türkiye ile pazarlık yapıldığına işarettir. Her konuda anlaşmasalar da PKK konusunda anlaşırlar. ‘Vurun abalıya’ misali Kürtleri hedef tahtasına yerleştirirler.

Gündemi saptırmakla mahir olan faşist iktidar, soykırım tartışmalarını, yolsuzlukları, iki bakanın görevden alınmasını, buharlaşan 128 milyar doları, ekonomik çöküntüyü, kripto para vurgunu yapan kişinin iç ve dış işleri bakanlarıyla ortaya çıkan fotoğrafları, pandemiyi, kısacası bir dizi sorunu kısa süreliğine unutturacağı yeni bir gündeme ihtiyaç duydu. Operasyonlarla işi kotaracağını sanarak Türkiye gündemini değiştirmek icap etti. Operasyon mahallinden gelen ilk haberler ikinci bir Garê bozgunu gibidir. Bir askerin ölümü ilan edildi, sonradan intihar ettiği duyuruldu. Askerin nasıl öldüğü, sanki ölümü değiştirecekmiş gibi tartışmaya açılıyor. Biçim, özün önüne geçiyor. Televizyonlarda, akıldan nasiplenmemiş izahatlar gırla gidiyor.

Üzerinde durulması gereken bir konu da HDP’nin yargılanmasına denk getirilmiş olmasıdır. Metîna, Zap ve Avaşîn’de asker cenazeleri geldikçe muazzam bir milliyetçi dalga yaratılacaktır. Asker cenazelerinden medet uman siyasi aklın, Kürtlere siyaset alanını tümden kapatmayı amaçlamaktadır. Yaratılan psikolojik linç ortamında HDP’nin kapatılmasına gitmek ve HDP’siz bir seçim tahayyülü ile iktidarda kalmaya çalışmaktadırlar. Bunlar çok ince siyasi mühendislik palanları da olsa sonuç vermeyecektir.

Pençe-Şimşek ve Yıldırım adı takılan bu saldırılar daha ilk günde gerillanın sert müdahalesiyle karşılaşmış oldu. Zaten karadan yürütemedikleri savaşın tekniğe dayandırarak sürdürmesi kendi başına bir çıkmazı, gerilla karşısında ise çaresizliği ifade etmektedir. NATO’nun ikinci büyük ordusu olmakla böbürlenen Türk ordusu, Garê’de boynunun ölçüsünü almıştı. Benzer bir durum Metîna, Zap ve Avaşîn’de yaşaması kaçınılmazdır. Bu askeri saldırılar ABD destekli de olsa, KDP ihanet şebekesinin yardımı da olsa sonuç Garê’den pek farklı olmayacaktır.

Kürtleri şamar oğlanına çeviren güçler, askeri-siyasi soykırım imha operasyonlarıyla, kirli pazarlıklarla, siyasi entrikalarla, diplomasi oyunlarıyla sonuç alacaklarını sanıyorlarsa aldanıyorlar. Ortadoğu’nun en köklü sorunlarından biri olan Kürt sorunu çözülmeden Ortadoğu’nun sorunları çözülmez. Barış ve istikrar gelmez. Demokrasi ise hiç gelmez. Bu savaş kıyamete kadar da sürse, Kürtler köleliği kabul etmediği sürece bu onur savaşını sürdürmek zorundadır. Bunun başka yolu yoktur. Kürt özgürlük mücadelesini dikkate almayanların siyasette yol alması, çözüm alternatifleri geliştirmesi mümkün değildir.

Kürtlere karşı çöktürme planları hazırlayan ve pratikleştiren AKP-MHP faşist ittifakı, asla çöktüremeyecekleri PKK gerçeği karşısında çökmekten kurtulamayacaklardır. PKK karşısında kaç hükümet değiştiğinin sayısını unuttuk, ama hepsinden de aynı Nutuk. Kürtlere karşı özet savaş hükümetleri gibi çalışan iktidarların ‘bitti bitiyorlar’ dediler, ‘ya bitecek ya bitecek’ dediler ama kendileri bittirler, defalarca ömür biçtiler ama kendi ömürleri yetmedi. Bütün insani, siyasi, ahlaki, hukuki değerleri yerle bir ederek, tam bir zulüm uygulanmasına rağmen PKK karşısında başarılı olamamışlardır. PKK küçük bir örgütken çöktürülemedi, şimdi ise muazzam kitle desteği ve savaş kapasitesine ulaşmışken çöktürmeleri mümkün değildir. Meşru ve haklı talepler karşısında hiçbir güç, hiçbir engel duramaz.

Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarına düzenlenen askeri saldırılar tükenmişliğin bir ifadesidir. Can çekişen faşist iktidarın son çırpınışlarıdır. Kürt sorununu görmezden gelerek, ya da askere havale ederek, zor aygıtlarını kullanarak, imha ederek çözmeye çalışmak Türkiye’nin de bitişidir. Türkiye’nin kaynaklarını bu kirli savaşa gömerek Türkiye’nin geleceği de karartılmıştır. Türk devletinin bu savaştan sonuç alması mümkün değildir. Yeni dönem gerillasının yeni taktikleri karşısında yenilmekten kurtulamazlar. En önemlisi de Kürt halkını bitirmeleri mümkün değildir. Direnen onurlu Kürt halkı her şart ve koşul altında kendisini yeniden yeniden yaratacaktır ve mutlaka başaracaktır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.