Gazeteciler tutuklandı

Sedat Yılmaz ve Dicle Müftüoğlu

Sedat Yılmaz ve Dicle Müftüoğlu

  • Gazeteciler Sedat Yılmaz ve Dicle Müftüoğlu tutuklandı. Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde geçen sene 180 ülke arasında 149. sırada yer alan Türkiye bu sene 165. sıraya düştü. Basın özgürlüğünde Türkiye'den daha kötü sadece 15 ülke var.

Ankara merkezli soruşturma kapsamında 15 kentte düzenlenen siyasi soykırım operasyonlarında gözaltına alınan, aralarında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Sedat Yılmaz’ın bulunduğu 19 kişiden 15’i tutuklama, üçü adli kontrol şartı talebiyle önceki gün Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevkedildi.

Mahkeme, gazeteciler Sedat Yılmaz, Dicle Müftüoğlu, Erol Balcı, Abdurrahim Tanyeli ve Ramazan Debe hakkında tutuklama kararı verdi. Sedat Yılmaz’ın eşi Selma Yılmaz ile Cahit Kanbay,  Cihan Güneş, İsmail Adanmış, Cahit Ablay, Mahmut Doğu, Devran Ak, Şemsettin Toprak, Mehmet Emin Yıldırım ve Cevdet İsmailoğulları, Hasan Özhan, Evin Özbek ve Suat Karagöz imza ve yurt dışı yasağı şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.  

Hakkında tutuklama kararı verilen Sedat Yılmaz, mahkeme kapısı önünde, “Harami düzen 10 gün sonra bitiyor, yıkıldı yıkılacak” dedi. 

RSF Endeksi’nde tepetaklak

Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye’yi 2022’de ve 14 Mayıs Seçimleri öncesi gazetecilere yönelik baskıya hız verdiği gerekçesiyle 2023 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içerisinde 165. sırada gösterdi. 

2021’de bulunduğu 153. sıradan geçen yıl sivil toplumun hak arama performansı sayesinde 149. sıraya yükselen Türkiye, 2023 Endeksi’nde özellikle Kürt gazetecilere yönelik toplu tutuklamalar ve 2022’de medya özgürlüğünü tehdit eden sosyal faktörler nedeniyle 16. sıra birden gerilemiş oldu.

Gazetecilere yönelik keyfi davalar, toplu tutuklamalar, İnternet yasakları, caydırmaya dönük RTÜK cezaları, ayrımcı basın kartı ve ilan hamleleri, habercilere karşı suçlarda cezasızlık gibi süregelen ihlallerden sonra, gazeteciliğin içinde bulunduğu siyasi kutuplaşma kaynaklı tehditkar sosyal iklim sıralamada Türkiye’yi daha da geriletti.

En sert gerileme

Kimi radikal politik, sosyal ve teknolojik dönüşüm ve istikrarsızlıklara da işaret eden Endekste Türkiye, “sorunlu” kategoriden “vahim” olana gerileyerek en sert düşüş gösteren ülkeler arasında yer aldı. Türkiye, 2002’de 99. sırada kendine yer bulduğu sıralamada 2016’da 151, 2017’de 155, 2018 ve 2019’da 157’nciliğe kadar gerilemiş, 2020’de 154, 2021’de 153, geçen yıl da 149. sırada gösterilmişti.

Basın özgürlüğü şartlarının genel tablo itibarıyla ağırlaşmasına karşın önceki iki yılda gazetecilerin tahliye edilmesi, tutuklama yerine adli kontrole rağbet edilmesi ve ifade özgürlüğü örgütlerinin hak aramada etkili mücadele yürütmesi açısından 149. sıraya yükselen Türkiye, 2022’de, özellikle medyanın kutuplaştırılması ve türlü yollardan hedef alınmasında kat edilen yol bakımından “sosyal bağlam” faktörü yanı sıra Amed ve Ankara merkezli operasyonlarla 25 Kürt medya temsilcisinin tutuklanması itibariyle endekste “görülmedik bir düşüş” yaşadı.

Türkiye 2002’de 99’uncuydu

180 ülkede medyada çoğulculuk, medya ortamı ve bağımsızlığı, oto-sansür ve habere yönelik müdahaleler, yasal çerçeve, şeffaflık, altyapı ve ihlaller gibi onlarca parametrenin katsayı temelinde sıralamaya dönüştürüldüğü çalışma ilk kez 2002’de yapıldığında Türkiye 99. sıradaydı.

Yargı bağımsızlığından kaynaklı ağır sorunlar, habercilere yönelik keyfi tutuklamalar, online haberciliğin bastırılması, eleştirel haberciliği hedef alan cezai ve idari yaptırımlar ve gazetecilere karşı suçlarda cezasızlık Türkiye’nin kronik meseleleri arasında yer alıyor. ANKARA

 

*****

Gazeteci Alağaş’ın nefes alması suç değil!

Cezaevinde 10 ayı aşkın süredir tutulan Jinnews Haber Müdürü Safiye Alağaş hakkında 383 sayfalık iddianame hazırlayan savcının, suç olarak yazmadığı tek şey Safiye’nin nefes alması oldu.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Amed'de 16 Haziran 2022’de 15 gazeteci ve basın çalışanı ile birlikte tutuklanan Safiye Alağaş hakkında “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. 10 ay sonra hazırlanabilen iddianamede, Safiye’ye dönük suçlamalara 6 başlık altında 383 sayfada yer verildi. İddianame Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, ilk duruşma 25 Haziran'da görülecek.

“İçindekiler” bölümü ve ve PKK’nin kuruluş tarihiyle başlayan iddianamede, Jinnews’in de  örgütsel faaliyet yürüttüğü iddia edildi. Ajansta yayınlanan ve içinde “Abdullah Öcalan”, “Tecrit”, “Hasta tutsak”, “Tutsak yakınları”, “Açlık grevleri” veya “hak ihlali” içeren tüm haberler, suç olarak iddianameye yansıtıldı. Ajansın abonelerinden veya internetten başka haber sitelerinden alıp geçtiği haberler; STK veya siyasi partilerin yaptığı açıklamayı dahi haberleştirmek suç olarak görüldü.

Savcı, Alağaş'ın 2016'da KHK ile kapatılan Özgür Gazeteciler Cemiyeti üyesi olmasını, yaptığı haberleri ve Jinnews’in imtiyaz sahibi olmasını da suç saydı. Savcı, “Safiye hakkında atılı suçtan kovuşturmasının yapılarak olay ve soruşturma işlemleri bölümündeki anlatımda belirginleştirilen lehine ve aleyhine hususlar gözetilmekle, Safiye’nin suç, amaç ve saiki, suçu işleyiş biçimi ve zamanlaması ile kullandığı araçlar… Kusurluluğunun ağırlığı, suç konusunun önem ve değer düzeyi göz önü edilerek, iddianame ile sunulan delillerle muhakemesini takiben, sübut bulacak hukuka aykırılık teşkil eden davranışına uyan yukarıdaki sevk maddelerinde öngörülen cezayla cezalandırılması” talebinde bulundu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.