Gereğini tereddütsüz yerine getireceğiz

14 Mayıs seçimlerine ilişkin açıklama

14 Mayıs seçimlerine ilişkin açıklama

  • HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, ortak açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

TİP ile ayrı listelerden seçime girilmesinin oy kayıplarına neden olup olmadığına ilişkin soruya Sancar, şöyle yanıt verdi: “Verilerin tamamı henüz sağlıklı bir şekilde elimize ulaşmış değil ama belli kayıplarımız var. Biz bu ittifakı seçimlere dönük bir birliktelik olarak düşünmemiştik. Seçimlerle birlikte elbette bir formül arayışı gerekiyordu, biz tek listenin en uygun formül olduğunu söyledik ve savunduk. Bununla birlikte ittifakı da korumayı hep önemsedik, ittifaklarda bu tür riskler olabiliyor. Bu risklerin bir kısmı bu seçimlerde gerçekleşmiştir. Bunu kendi kurullarımızla ve ittifak ortaklarımızla tartışacağız.”

Batı illerindeki oy kaybı

Türk kentlerindeki oy kaybına ilişkin ise Sancar, şunları söyledi: “Oylarımızda bir azalma olduğu doğrudur. Batı illerinde bu azalma daha çarpıcıdır. Daha ayrıntılı bir değerlendirme için bütün sonuçları önümüze koymamız gerekiyor. Bir başarısızlık söz konusudur. Batı’da daha az oy almamız bizim açımızdan sorun teşkil etmektedir. Sebeplerini oranlarıyla birlikte tartışmamız gerekiyor. Burada bizim eksikliklerimiz, yetersizliklerimiz varsa, vardır mutlaka, eleştiri ve özeleştiri sürecinde değerlendireceğiz. Oy kaybımızı bütün veriler netleşince söyleyeceğiz. Yeşil Sol Parti ile aldığımız oy oranı yüzde 9,33 görünüyor. Yurt dışı oyları eklendiğinde 2018 seçimlerine göre düşüş ve kayıp var. Milletvekili sayılarında da bir düşüş var ama bu dramatik değil. Meclis'in 3. büyük partisi olmayı sürdürüyoruz. İtirazlarımız var, bu itirazlar nasıl sonuçlanacak onları göreceğiz.

Gerisinde olduğumuz açıktır

YSK’nın bütün verileri açıklandıktan sonra vekil sayımızın artması ihtimali de var ama buna rağmen hedefimizin gerisinde olduğumuz son derece açıktır. Milletvekili sayısı açısından bir hedef belirlemiştik. Bu hedefin gerisinde olduğumuz ortada. Bunun da bütün yönleriyle kurullarımızda tartışılacağını belirtiyoruz. Bu oy kayıplarının beli sebepleri olabilir, mazeret gibi anlaşılmasını istemeyiz ama seçimlere çok zor şartlarda girdiğimizi de bütün kamuoyu biliyor.

Sorumluluğumuzu masaya yatıracağız

Biraz önce de altı çizildi, HDP’ye yönelik kapatma davası seçim sürecini dizayn etmek konusunda önemli bir faktör olmuştur, Yeşil Sol Parti’yle seçimlere girmemizin de belli handikapları yaşanmıştır. Partiyi tanıtmak, halkı oy vermeye yönlendirmek için de kısa bir zamanımız oldu. Bütün bunlar, bize yönelik baskılar, faktördür. Sistematik ve yoğun psikolojik savaş taktiklerinin partimizin üzerinden faktördür. Bunların hiçbiri bizim için mazeret değildir. Bu sorumluluğu bütün faktörleri aşarak yerine getirmek her zaman mümkün olmayabilir. Burada bütün sorumluluğumuzu masaya yatıracağız. Nerede eksik kalmışsak hepsini, kurumlarımızda ayrıntılı tartışacağız ve her birimiz sorumluluğumuzun gereğini tereddütsüz yerine getireceğiz."

Stratejik politik karar aldık

Cumhurbaşkanlığı seçimi kararıyla ilgili bir soru üzerine Sancar, şöyle konuştu: "Kürt illerinden yüksek destek ve oy çıktığı görülüyor. Bunun en basit açıklaması seçmenlerimizin parti kararına bağlı kaldıklarının görülmesidir. Biz stratejik politik bir karar aldık. Bu kararı da kurullarımızla, yerel birimlerimizle, ittifaklarımızla ve demokrasi çevreleriyle istişare ederek aldık. Aldığımız bu kararın benimsendiği ve hayata geçirildiğini görüyoruz. Bir kez da altını çizeyim; bizim bu kararımız Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda Cumhur İttifakı lehine sonuçlanmamasını sağlayan en önemli unsur olmuştur. Dolayısıyla şu an ikinci tur önümüzdeyse seçmenimizin stratejik politik tavrına bağlılığını açığa çıkarmıştır."

Sağ siyasetin parlamento oyları

İttifakla ilgili ısrarlı soru üzerine Sancar, şunları ifade etti: "Esasen ittifaklarımız böyle bir gelişmeye karşı önemli bir mücadele alanı olarak oluşturmuştuk. Türkiye’deki gidişatın otoriterleşmeyi pekiştirecek şekilde olduğuna dair işaretler mevcuttu. Bizler buna karşı tedbir olarak da en geniş demokrasi ittifakını oluşturmayı hedeflemiştik. Bu bizim kongre kararımızdı. 21 yıldır süren iktidar süreci var. Son 8 yıldır AKP’nin MHP ile yürüttüğü süreç toplumun büyük alanlarında büyük tahribatlar yarattığı gibi, siyasi eğilimlerin şekillenmesinde de büyük etkisi oldu bunun. Seçimleri Erdoğan birinci turda kaybetmiş, Kılıçdaroğlu ilk turda kazanmış olsaydı bile bu görevler önümüzde duruyor olacaktı. Türkiye’de yeni bir başlangıç, yeni yaşamı örmek, demokrasiye özgürlüğe barışa giden yolu açmak konusunda sorumluluğumuz olduğunu söyledik. Bu bilinç ve sorumlulukla ittifakları oluşturduk, önümüzdeki dönemde de aynı çizgiyi sürdüreceğiz. Parlamentoda 3. büyük grup olacağız. Bu önemli bir kazanımdır. Bu kazanımı korumuş bulunuyoruz daha fazlasını hedefledik, olmadı. Bütün bu boşlukları toplumsal mücadele alanlarıyla çok daha yoğun bir şekilde, geniş ittifaklarla değerlendirmeyi ve gidermeyi amaçlıyoruz."

Deprem bölgesindeki sonuçlar

Eşbaşkan Sancar, deprem bölgesindeki sonuçlarla ilgili de şunları söyledi: "Deprem bölgesiyle ilgili verileri ayrıntılı olarak incelemek gerektiği ortada. Seçmenlerin nerede oy kullandığı, şehirlerine dönebildiler mi, gittikleri yerlerde mi oy kullandıkları belli değil. Burada da elbette siyasi sorumluluk ve değerlendirme bir ihtiyaçtır. Deprem bölgesinde bu söylediğim faktörler nasıl gerçekleşmiş olursa olsun Cumhur İttifakı’nın bu oy oranına ulaşması gerçek ve derin sebepleri nelerdir? Bu konuda bizler de elbette bir tartışma yürüteceğiz, daha ayrıntılı incelemeler yapacağız. Verileri bu çerçevede önümüze koyacağız. Bu sadece bizim partimizin değil, genel olarak bütün siyasi aktörlerin, demokrasi güçlerinin bir görevi olarak ortada duruyor."

Sorumluluktan kaçma olmaz

Sancar, son olarak şunları dile getirdi: "Elbette bütün bunlar kurullarda tartışılacak, ne gerekiyorsa yapılacak. Bütün bunların devam etmesi için önümüzde bazı belirsizlikler var. Kapatma davası gibi. HDP kapatma davasının nasıl sonuçlanacağını bilmiyoruz. Kongre sürecinin işletilmesi için de bu belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor. Kongre öncesi konferans süreçlerimiz var. Çeşitli kurullarımız var, görevlerini yapacaklardır. Burada yönetimin bir sorumluluğu vardır elbette. Partinin seçilmiş organlarının ve temsilcilerinin eşbaşkanlar, eşsözcüler dahil herkes bu süreçten sorumluluktan pay alır. Bütün bunları konferanslarda ve kongre süreçlerinde değerlendireceğiz. Bizim siyasi geleneğimizde sorumluluktan kaçma durumumuz olmaz. Halka karşı sorumluluğumuz var. Sorumluluğumuz topluma ve tarihe karşıdır. Eğer sorumlulukların gerekleri bütün bu tartışmalar sonucunda belirlenirse bunların gerekleri yerine getirilir. Yarın MYK’mızı topluyoruz, ikinci turda ne gibi dinamikler olduğunu da tartışacağız. Ancak altını çizdiğimiz nokta şudur; biz tarihsel görevimizi demokratik sorumluluk bilinciyle yerine getirme kararımızı sürdürüyoruz. Bu faktörleri tartıştıktan sonra ikinci tura dair çalışma programımızı da tartışıp bunu kamuoyuyla paylaşacağız.” ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.