Gidenler geri döner mi?
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Samandağ Aziz İlyas Rum Ortodoks Kilisesi Pederi Abdullah Yumurta: “Depremin üzerinden bir buçuk ay geçmesine rağmen insanlarımız ne yapacağını hala bilmiyor. Kentten yoğun göç var. Kozmopolit yapı tehdit altında.”
- Nehna (Biz) Topluluğu Kurucu üyesi Ketrin Köprü: “Gidenlerin kendi yurtlarına geri dönmesi uzun bir zaman alacak. Bu şehir eskisi gibi olabilecek mi? Kentin hafızası tarihi yapılar yeniden kurulabilir mi? Bilmiyoruz, çok endişeliyiz.”
ERDOĞAN ALAYUMAT/ANTAKYA
Maraş merkezli 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerle birlikte Hatay ilçeleri ile birlikte kent merkezi yerle bir oldu. Antakya merkezde bulunan Ulu Cami, Habib-i Neccar Cami, Antakya Rum Ortodoks Kilisesi, Antakya Protestan Kilisesi ve Katolik Kilisesi tamamen yıkıldı. Kentte bulunan Sinagog ve Havralar ise ağır hasar aldı. Tamamen harabeye dönen Hatay bu kez bekleyen başka bir tehlike ise demografik yapının değişmesi.
Kentte yaşanan yıkımla birlikte farklı inançlara mensup halklar başta Mersin olmak üzere Türkiye’nin farklı kentlerine göç etmek zorunda kaldı. Gidenlerin geri gelmesi, kentin yeniden inşası, inşa edilirken kültürel ve tarihi dokusunun ne olacağı, boşalan kentten gidenlerin yerine kimlerin yerleştirileceği, mültecilerin durumu, yıkılan tarihi yapıların özüne uygun inşasının nasıl yapılacağı gibi birçok soru cevaplamayı bekliyor. Kentte yaşayan Arap Ortodoks cemaati demografik yapının değişme tehlikesini ilişkin kaygılarını anlattı.
İbadethanelerimiz zarar gördü
Samandağ Aziz İlyas Rum Ortodoks Kilisesi’nde 30 yıldır hizmet veren Peder Abdullah Yumurta, geçmişte de yaşanan göçlerden kaynaklı kentte yaşayan Hristiyan azınlığın nüfusunun azaldığını belirtti ve ekledi: “Deprem öncesinde nüfusumuz 400 aile ve bin 600 kişiydi. Depremle birlikte ağırlıkta Mersin olmak üzere Antakya’ya yakın kentlere göçler yaşandı. Antakya bölgesinde yaşayan Arap Ortodokslar’ın ana kilisesi Samandağ’da. Geçmişte kenti terk eden Ortodoks Hristiyanlar Noel, Paskalya gibi dini ve kutsal günler için Samandağ’a gelip kutlamalar yapmaya devam ederdi. Ancak depremde ibadethanelerimiz ciddi oranda zarar gördü.”
Yumurta, “Depremin üzerinden bir buçuk ay geçmesine rağmen insanlarımız ne yapacağını hala bilmiyor. ‘Bundan sonra ne olacak, hayatıma nereden devam edeceğim’ gibi belirsizlikler var. Kiminin evi tamamen yıkıldı, çoğunun kişinin de evleri ağır hasarlı olduğu için yıkılacak” ifadelerini kullandı.
Gençler Avrupa yolunda
Depremle birlikte genç nesil artık bir gelecek görmediğini sözlerine ekleyen Yumurta şöyle devam etti: “Yeni nesil ise ‘Artık Samandağ yıkıldı. Bizde Avrupa’ya gideceğiz’ diyor. Burada bir gelecek ve yaşam görmüyor. İnsanlar yaşamlarının yarısından fazlasını yurtdışında çalışarak geçirdi. Yaptığı birikimler bir gece yok oldu. Doğal olarak gençlerde ‘artık bana kalan bir şey yok’ deyip ilk olarak Avrupa yollarını tercih ediyorlar.”