Ruhsatsız fabrikalar ovası

Dilovası yangın
- Kocaeli'de 6 işçinin yaşamını yitirdiği parfüm fabrikası yangınında, Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin denetim raporu korkunç gerçeği gözler önüne serdi; yüzlerce fabrikanın ruhsatı yok.
Sayıştay’ın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin denetim raporuna göre; belediye yetki alanındaki bin 250 gayrisıhhi müesseseden 428’inin ve 574 sıhhi müesseseden 186’sının işyeri açma ve çalışma ruhsatı yok.
Kocaeli’nin Dilovası ilçesine bağlı Mimar Sinan Mahallesi’nde bir parfüm fabrikasında çıkan yangın, büyük bir faciaya dönüştü. Alevlerin kısa sürede tüm binayı sardığı yangında dördü çocuk yaşta olmak üzere 6 kadın işçi yaşamını yitirdi. Başlatılan soruşturma kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Kocaeli İl Müdürü, SGK İl Müdür Yardımcısı, Gebze Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) Kocaeli İl Müdürü, İŞKUR Dilovası Hizmet Merkezi Müdürü, İŞKUR CİMER'den Sorumlu Şube Müdürü ve bir kurum personeli görevden alındı. Açığa alınanlar arasında AKP'ye yakınlığıyla bilinen isimler de yer alıyor.
Vali ve başkana protesto
Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ile Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, hayatını kaybeden işçilerin ailelerine önceki gün taziye ziyaretinde bulundu ama yurttaşların sert tepkisiyle karşılaştılar. Taziye alanında bir vatandaş, Büyükakın’a “Başkan, sizin bu bina önünde fotoğrafınız vardı, yine çekilmek ister misiniz? Sizin burada değil cezaevinde olmanız lazım” diyerek tepki gösterdi.
Sayıştay raporunda gerçek
Yangının çıktığı işyerinin ruhsat durumuna ilişkin belirsizlik sürerken, AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait Sayıştay raporu kentteki tehlikeyi gözler önüne serdi. Rapora göre; 2024 sonu itibarıyla belediye yetki alanında bulunan bin 250 gayrisıhhi müesseseden 428’inin, 574 sıhhi müesseseden ise 186’sının “işyeri açma ve çalışma ruhsatı” olmadan faaliyet gösterdiği tespit edildi. 'Gayrisıhhi müessese' bir iş yerinin faaliyeti sırasında çevresinde bulunanlara biyolojik, kimyasal, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden az veya çok zarar veren veya vermesi muhtemel olan ya da doğal kaynakların kirlenmesine sebep olabileceği anlamına geliyor. Sayıştay, “İşyeri açma ve çalışma ruhsatı" olmadan faaliyet yürüten işletmeler için belediyeyi uyardı. KOCAELİ
* * *
16 saat çalıştırılan çocuk
Dilovası'nda yanarak ölen emekçilerden Tuğba Taşdemir'in 18 yaşında olduğu aktarılsa da ağabeyi 17 yaşında olduğunu açıkladı. Ağabeyi, ölen kız kardeşinin yoksulluk nedeniyle okulu bıraktığını; 16 saat çalıştığı günler olduğunu söyledi.
Evrensel'den İzel Gözde Meydan'ın haberine göre; Nisanur Taşdemir ve Cansu Esatoğlu’nun 15, Tuğba Taşdemir’in ise 17 yaşında olduğu ortaya çıktı. Üçü de akrabaydı; Nisa ve Tuğba kuzen, Cansu ise onların akrabasıydı. Atölyenin ruhsatsız ve kaçak çalıştığı, işçilerinse sigortasız ve güvenlik önlemlerinden yoksun şekilde çalıştırıldığı tespit edildi. Günlük yevmiyelerinin en fazla 850 lira olduğu öğrenildi.
Vatandaşların defalarca çalışma koşulları nedeniyle şikâyet ettiği fabrika, İŞKUR binasının hemen yanında faaliyet gösteriyordu. Aralık 2024’te CİMER’e yapılan bir başvuruda ise işçilere sadece günlük 70 lira ödendiği ifade edilmişti. Tüm bu uyarılara rağmen herhangi bir denetim yapılmadı.
Yangının ardından fabrika sahibi bavullarıyla kaçarken yakalandı. Patronla birlikte vardiya amirleri olduğu belirlenen 11 kişi gözaltına alındı.
14-15 yaşlarında başladı
Yangında hayatını kaybeden 17 yaşındaki Tuğba Taşdemir’in ağabeyi Gökhan Taşdemir, kardeşinin küçük yaşta çalışmaya başladığını belirterek, "Tuğba iki sene önce işe başladı, o zamanlar 14-15 yaşlarındaydı. Patron öyle almış, kimse bir şey dememiş. Normalde sabah 8'de başlıyorlardı, bazen gece 12'ya kadar çalışıyorlardı. Çok mesai yaptırıyorlarmış" dedi. Kendisi de işçi olan Gökhan Taşdemir, evin geçimini birlikte sağladıklarını ifade ederek, "Evde babam inşaatta çalışıyordu ama şu an işsiz. Ben, ağabeyim ve Tuğba çalışıyorduk. Tuğba da katkı olsun diye gitmişti işe. Okulu 9. sınıfta bırakmıştı, sonra açıktan okuyacağını söylüyordu" diye konuştu.
Henüz 17 yaşındaydı
Tuğba’nın çalışmaya mecbur kaldığını belirten ağabeyi, şöyle devam etti: "Okuma şansı olsaydı okurdu ama okuldan bir gelecek görmedi. O da bizim gibi geçim derdindeydi. Kardeşim 17 yaşındaydı, herkese yanlış yazmışlar."
Tuğba, amcasının kızları Nisa ve Cansu ile birlikte aynı atölyede çalışıyordu. Gökhan Taşdemir, o gün işe gitmek isteyen bir başka küçük akrabalarının ise ailesinin izniyle evde kaldığını paylaşarak, "Bir küçüğümüz daha var, o da gidecekti o gün. ‘Bugün iş yok’ demişler, izin vermemişler. O da orada çalışıyordu" dedi.
* * *
Denetimsizlik hayatlara mal oluyor
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, kimyasalların kullanıldığı imalathanelerde denetimsizlik ve tedbirsizliğin işçi yaşamına mal olduğunu bildirdi.
Oda Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada, “TMMOB Kimya Mühendisleri Odası uyarmaya devam ediyor. Yerleşim alanları yakınında yanıcı ve parlayıcı kimyasalların kullanıldığı imalathaneler yaşamı tehdit ediyor. Endüstriyel tesisler, yerleşim yerlerinden güvenli mesafede kurulmalı, düzenli denetlenmeli ve eksikler ivedilikle giderilmelidir” denildi.
Açıklamada, parfüm üretiminde alkol, aldehit, keton, amin, ester, eter, terpen ve tiol gibi yanıcı ve parlayıcı kimyasalların kullanıldığı hatırlatılarak, bu maddelerin buharlarının hava ile karıştığında patlayıcı ortamlar oluşturabileceği uyarısı yapıldı.
Kimya Mühendisleri Odası, bu tür tesislerde yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Havalandırma sistemlerinin sürekli izlenmesi,
* Elektrik ekipmanlarının patlamaya karşı korumalı (ex-proof) özellikte olması,
* Yangın algılama ve söndürme sistemlerinin bulunması,
* Acil durum planları ve tatbikatlarının düzenli yapılması.
Açıklamada, Ravive Kozmetik’in bulunduğu alanın geri dönüşüm tesislerine, yakıt istasyonlarına ve yerleşim bölgesine çok yakın olduğuna dikkat çekilerek, benzer iş cinayetlerinin tekrar etmemesi için şu soruların yanıtlanması gerektiği vurgulandı:
* Ruhsat aşamasında proses güvenliği yeterince denetlendi mi?
* Havalandırma koşulları ve elektrik ekipmanlarının uygunluğu kontrol edildi mi?
* İşletme iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alıyor muydu?
* Çalışanlara acil durum tatbikatı ve eğitim verildi mi?
* Patlamadan korunma dokümanı hazırlandı mı?
* Firmada sorumlu teknik eleman (mesul müdür) bulunuyor muydu?
* Çocuk işçi çalıştırıldığı herhangi bir denetimde tespit edildi mi?
Kimya Mühendisleri Odası açıklamasında, kimyasallarla çalışmanın uzmanlık gerektirdiği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: “Küçük ihmaller, büyük endüstriyel kazalara neden oluyor. Kimyasalların güvenli kullanımı için çalışanlar eğitilmeli, işletmelerde sorumlu müdür ve kimya mühendisi bulundurulmalıdır. 6269 sayılı yasa gereği, kimyasal süreçlerin yürütüldüğü her işletmede kimya mühendisi istihdamı zorunludur. Yapılacak düzenli denetimlerle eksikler belirlenmeli ve takip denetimleriyle uygulamalar izlenmelidir.”
* * *
İşçiyi katledenler 6 ay sonra serbest
İşçi Erol Eğrek'i katleden üç sanık tahliye edildi, tutuksuz sanıkların da adli kontrolü kaldırıldı.
Tazminatını almak için gittiği Çalık Holdingin Şişli'deki binasının önünde korumalar tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek'in davasında ikinci duruşma görüldü. Eğrek'in ailesi mahkeme heyetine şikayetinden vazgeçme dilekçisi sundu. Gazeteci Fatoş Erdoğan’ın haberine göre; savcı, tutuklu sanıkların tahliyesini istedi. Üçü tutuklu, dördü tutuksuz sanıklardan 6 kişiye "Taksirle öldürme" suçundan 1 yıl 8 ay ceza verildi. Hükmün açıklanması geri bırakıldı. Tutuklu üç sanık tahliye edildi. Tutuksuz sanıkların adli kontrolleri kaldırıldı. Bir tutuksuz sanık ise beraat etti.
Çalık Holdingin Türkmenistan’daki tekstil fabrikasında çalışan ve işten çıkarıldıktan sonra 10 yıl boyunca tazminatını alamayan işçi Erol Eğrek, hakkını aramak için geçtiğimiz Mayıs ayında Çalık Holdingin Şişli’deki binasına gitti. Eğrek, burada şirketin korumaları tarafından darbedildi ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Eğrek, olaydan kısa süre önce çektiği videoda “10 yıldır tazminatımı alamıyorum. Haklarım için uğraşıyorum. Tazminat hakkımı versinler, başka bir isteğim yok” demişti.
Cinayetle ilgili 1'i polis olmak üzere 6 kişi gözaltına alındı. Mahkeme heyeti, Adem Ateşoğlu, Salih Yılmaz, Semih Keser ve Ruşen Hayırlıoğlu’nun tutuklanmasına; diğer iki kişinin adli kontrolle serbest bırakılmasına karar vermişti. Savcı ilk duruşmada sanıkların "olası kastla" değil, daha düşük ceza anlamına gelen "bilinçli taksirle" cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatları ve Eğrek Ailesi'nin avukatları ek savunma yapmak için zaman istemişti. Üç kişinin tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı ertelemişti.











