‘Gûl Bê Strî Nabê’ Avrupa'ya açılacak

Toplum/Yaşam Haberleri —

Teatra Arîn

Teatra Arîn

  • Paris TEV-ÇAND bünyesinde iki yıldır çalışmalara başlayan Teatra Arîn tiyatro grubu, ilk Kürtçe oyunları “Gûl Bê Strî Nabê” oyunu ile yoğun ilgi gördü. Grup, Kürtlerin olduğu her yerde oyunlarını sergilemek ve yeni projelere adım atmak istiyor. 

SELMA AKKAYA/PARİS

Paris TEV-ÇAND bünyesinde iki yıldır çalışmalara başlayan Teatra Arîn tiyatro grubu, Şaliko Bêkes’in yazdığı “Gûl Bê Strî Nabê” oyunuyla 23 Aralık’ta Paris Kibele salonunda ilk kez seyirci karşısına çıktı. Şaliko Bêkes’in yazdığı oyunun yönetmenliğini ise Samye Tunç yaptı. Baran Yılmaz, Piya Coline Özçelik ve Şefiq Yıldız oynadı. Sahnelendiği ilk gün yoğun ilgi gören oyun, Paris’in tüm kentlerinde ve Avrupa genelinde sahnelenmeyi planlanıyor. Oyunun yönetmeni Samye Tunç, Teatra Arîn ve oyunlarına ilişkin konuştuk. 

Salgın onları da etkiledi

“Teatra Arîn olarak iki yıl önce çalışmalara başladık” diyen Yönetmen Samye Tunç, daha sonra salgından kaynaklı çalışmalarının bir süre kısmen durduğunu belirtti. Tunç, “Grup içerisinde yer alan arkadaşların hepsinin tiyatro geçmişi var. Bu nedenle bir araya geldiğimizde teatral çalışmalarımızı bir projeyle start verme kararı aldık. Kendimize bir isim vermemizin nedeni de kurumsallaşmak istememizden kaynaklanıyor” dedi. Tiyatronun kendileri için bir yaşam biçimi olduğunu sözlerine ekleyen Tunç, “Her ne kadar geç de olsa bir şekilde böyle bir çalışmaya başlamış olmak mutluluk verici” diye ifade etti. 

Kurdi bir oyun 

“Gûl Bê Strî Nabê” oyunu seçme biçimlerine değinen Tunç şunları söyledi: “İlk kriterimiz Kurdi bir oyun olmasıydı. Yani bizden olan, bizi anlatan, bizim toplumsal sevinç ve acılarımızdan damıtılmış olması bizim için önemli bir noktaydı. Birçok oyun tekstini okuduk ve bu oyunu beğendik. Çünkü bu oyun tam da bizdendi. Her şeyi ile Kurdi idi. Bir de yazarın Kürt tiyatrosuna kendini adaması ve bugün hala bunda ısrar etmesi de bizim için ayrı bir anlam taşıyordu. Kalıp bir oyunculuk anlayışı ile yazılmamış ve replikler çok canlıydı. Yani oyuncuya, oyunculuğunun tüm kapılarını açıyor ve sunuyordu. Oyunun bize getireceği şeyde birbirimizi daha yakından tanımaktı. Hepimiz değişik zaman ve mekanlarda Kürt tiyatrosu yapmış ve yapmakta ısrar eden kişiler olsak bile birbirimizin yetenekler ve becerilerini çokta bilen kişiler değildik. Yani kültürel farkımızı da çözmek, aynı şeyi anlamak, hissetmek ve sunmak. Oyunun komedi olması da ayrı bir artı oldu.”

Kürt’ün olduğu her yerde

Teatra Arîn olarak oyunu Avrupa’nın farklı kentlerinde de oynamak istediklerinden söz eden Tunç, “Oyunu başka yerlerde oynamak için elimizden geleni yapacağız. Çünkü tiyatro oyunundaki her şey halka aittir ve bizdeki bu emaneti onlara geri vermek istiyoruz. Bundan dolayı da Kürt’ün olduğu her yerde olmak istiyoruz. Hatta halkımızın inisiyatif almasını, oyun gösterimleri için mekanları bulup bize baskı kurmasını çok isteriz” ifadelerini kullandı. 

Her yeni sezon, yeni proje

Daha yeni başladıklarını ve yeni projeleri olduğunu söyleyen Tunç, “Yeni oyun okumaları ve proje seçimine geçeceğiz. Her sezon yeni bir proje ile tiyatro perdelerini aralamak istiyoruz. Her ne kadar şu an bir sahnemiz olmasa da bunun da oluşacağına inanıyoruz. Tabi bununla birlikte yeni oyunculuk atölyeleri oluşturmak istiyoruz. Yaşadığımız şehirdeki gençleri teatral olarak Kürt tiyatrosunda aktifleştirmek ve var olan grubumuzun birer üyesi olmaları içinde çalışma yapacağız. Kürt tiyatrosu ancak böyle kurumsallaşır. Bunların yanı sıra ileri süreçlerde radyo tiyatrosu hedefimiz var” dedi. Tiyatroyu yaşamın her alanına taşımak istediklerini söyleyen Tunç, “Bu  Kürt halkına borcumuzdur. Bunca bedeli ödemiş olan bu kadim halkın emeğinin karşılığı değil ama yarasına azda olsa merhem olmak istiyoruz” diye konuştu.

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.