Güvenlik görevlisi mi tecavüz etti?
Kadın Haberleri —

Rojin Kabaiş
- Başından itibaren “intihar ettiği” algısı oluşturulan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in cinsel saldırı sonucu işlenmiş bir cinayete kurban gitmiş olabileceği yönündeki şüpheler giderek güçleniyor.
- Rojin’in, Rektör Hamdullah Şevli’nin onayıyla üniversitede işe alınan bir güvenlik görevlisi tarafından tecavüze uğradığı iddia ediliyor. Yerel kaynaklara göre söz konusu güvenlikçi, Rojin’in kaybolmasından bir hafta sonra yurt dışına kaçtı.
Wan’da geçtiğimiz yıl kaybolduktan 18 gün sonra göl kenarında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in dosyasında kritik ayrıntılar ortaya çıktı. Henüz otopsi dahi yapılmadan intihar ettiği ileri sürülen Rojin’in Adli Tıp raporu ancak bir yıl sonra yoğun baskılar sonucu kamuoyuna açıklandı.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporda, Rojin Kabaiş’in vücudunun göğüs (sternal) ve vajina iç (intravajinal) bölgelerinde iki farklı erkeğe ait DNA örneği bulunduğu belirtildi. Bu bulgular, olayın “intihar” değil cinsel saldırı sonucu işlenmiş bir cinayet olabileceği yönündeki şüpheleri güçlendirdi. Yerel kaynaklar, şüphelilerden birinin rektör onayıyla işe alınan bir güvenlik görevlisi olduğunu ve olaydan kısa süre sonra yurt dışına kaçtığını öne sürdü.
Güvenlik görevlisi iddiası
JİNNEWS’ten Öznur Değer’in haberine göre üniversitede görev yapan bir güvenlik görevlisi, Rojin Kabaiş’in kaybolmasından kısa süre sonra yurt dışına kaçtı. İddiaya göre bu kişi, Rojin’e cinsel saldırıda bulunan şüphelilerden biri olabilir. Yerel kaynaklara göre, güvenlik görevlisinin, rektörün onayıyla işe alınan kişilerden biri olduğu belirtiliyor. İşe alımlarda rektörün yakın çevresine, akrabaları, eşinin akrabalarına öncelik tanınıyor.
Rektör-muhtar ilişkisi
Soruşturmada bir diğer dikkat çeken başlık ise üniversite yönetimi ile Bardakçı Köyü muhtarı arasındaki uzun yıllara dayanan yakın ilişki. Rektörün, muhtarın oğluna kampüsten üç ihale, kızına ise 2020’de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ne araştırma görevliliği kadrosu verdiği ortaya çıktı.
Muhtar istedi, rektör kaldırdı
CHP eski milletvekili Gürsel Tekin tarafından hazırlanan rapora göre, Rojin Kabaiş’in kaybolduğu günlerde kampüs ile Bardakçı Köyü arasındaki geçişi önlemek için kurulan tel örgüler, muhtarın talebi ve rektörün onayıyla kaldırıldı. Bu bölgede herhangi bir güvenlik kulübesi veya kamera sistemi bulunmaması, olayın aydınlatılmasını zorlaştıran en kritik ihmallerden biri olarak öne çıktı.
Muhtarın oğluna üç büyük ihale
Muhtarın oğlu G. Uçar’ın ortağı olduğu firmaya, rektörlük tarafından pazarlık usulü ile üç ayrı yapı ihalesi verildi. Bu ihaleler arasında Wan Veteriner Fakültesi HayWan Hastanesi, Tıp Fakültesi Morfoloji Binası ve ek poliklinik bloğu yer aldı. Toplam tutarın 300 milyon TL’yi aştığı belirtildi.
Soruşturmanın akıbeti belirsiz
Tevfik Uçar hakkında, 2008-2011 yılları arasında köylülerin rızası olmadan meraların üniversiteye parsel edilmesi nedeniyle dönemin Wan Valisi Münir Karaloğlu tarafından soruşturma izni verildi. Ancak bu soruşturmanın sonucu kamuoyuna yansımadı. Muhtarın görevine devam etmesi “Muhtarı kim koruyor?” sorusunu gündeme getirdi.
Muhtarın tesis ettiği villada
Hamdullah Şevli, 2019 yılında Wan YYÜ’ye rektör olarak atandı. Daha önce AKP milletvekili adayı olan Şevli hakkında geçmişte de tecavüz iddiaları gündeme gelmişti. İddiaya göre Rojin’in ölümünde ciddi ihmali bulunan Şevli, uzun süredir kampüsteki rektör konutunda değil, muhtarın kendisine tahsis ettiği villada kalıyor.
***
Failler korunuyor
Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, soruşturmanın başından beri ciddiyetle yürütülmediğini belirterek “Failler korunuyor, dosya kapatılmaya çalışılıyor” dedi.
Dosyanın organize bir biçimde kapatılmaya çalışıldığını, olayın “intihar” olarak yansıtılmaya çalışıldığını kaydeden Şedal, Rojin’in kaybedildiği günden bu yana kadınların sokakta mücadele ettiğini ve “Rojin’e ne oldu?” sorusunu sormaya devam ettiklerini söyledi. MA’ya konuşan Neslihan Şedal, iki farklı erkeğe ait DNA bulunmasına rağmen bu kişilerin kimliklerinin açıklanmamasının, sürecin adaletsiz yürütüldüğünü açıkça göstergesi olduğunu belirtti. Ailesinin ve avukatların dosyanın dışında tutulduğunu ve kamuoyunun bilgilendirilmediğini vurgulayan Neslihan Şedal, tüm bu durumların birilerini koruma amacı taşıdığını söyledi.
İhmaller zinciri
Olayın ardından gerek üniversitenin gerek yurdun ve Valiliğin süreci ciddiyetsiz ve ihmalkar biçimde yürüttüğünün altını çizdi. Görevde oldukları dönem belediye bünyesindeki arama kurtarma ekiplerinin özel eğitimli olmasına rağmen Rojin’in cinayet sürecinin dışına itildiğini anımsatan Neslihan Şedal, arama çalışmalarının da ciddiyetsiz yürütüldüğünü söyledi.
İzin vermeyeceğiz
Dosyaya bir yıl sonra eklenen ikinci raporda iki erkek DNA’sının Rojin’in vücudunun iki farklı bölgesinde tespit edildiğini, bunun da olayın cinsel saldırı sonucu işlenen bir cinayet olduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyleyen Neslihan Şedal, “Kadın hareketlerinin, Rojin’in ailesinin ve kamuoyunun bu davada gösterdiği kararlılıkla hakikat açığa çıktı. Rojin Kabaiş’in, İpek Er’in, Gülistan Doku’nun ve Narin Güran benzer biçimlerde hayatlarından koparıldı. Artık hiçbir kadının yaşamdan koparılmasına izin vermeyeceğiz. Kadınlar sokakta mücadele etmeye, adalet arayışını sürdürmeye ve yaşamın her alanını özgürleştirmeye devam edecek” dedi.
Cinayet ihtimali üzerine gidilmeli
Abdullah Zeydan, “Olayın tüm yönleriyle ve titizlikle araştırılması gerektiğini defalarca dile getirdik. İlk günden itibaren bu talebin peşinden gittik. Dosyaya, savcılığın talimatıyla konulan gizlilik kararı hem ailede hem kamuoyunda derin bir güvensizlik yarattı. Aile ısrarla Rojin’in hayat dolu, sevgi dolu bir kişi olduğunu, asla intihara meyilli bir ruh halinde olmadığını söyledi. Gencecik bir insan neden yaşamına son versin? Bu soru halen cevap bekliyor. Ancak başta üniversite olmak üzere ilgili kurumlar, sanki olayın üzerini örtmeyi amaçlıyormuş izlenimi verdi. Bu durumu kabul etmiyor ve Rojin’in ölümüyle ilgili iddiaların tüm boyutlarıyla açığa çıkarılmasını, olayın cinayet ihtimalinin de ciddi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söylüyoruz” diye belirtti.
“Savcılığın geçen bir yıl içinde ayrı, kapsamlı bir soruşturma başlatmamış olması kabul edilemez” diyen Zeydan, “Her platformda bu davanın takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz” diye ekledi.
HABER MERKEZİ













