Haklarınızı savunmaya devam edeceğim

• Friedrichshain-Kreuzberg bölgesi adayı Pascal Meiser, Die Linke’nin Kürt halkının çıkarlarını gözeten tek parti olduğuna dikkat çekti. Meiser: “Kürtlerin yaşadığı sorunları dile getirmeye devam edeceğim.”

HAKAN TÜRKMEN/BERLİN

Die Linke’nin Berlin/Friedrichshain-Kreuzberg seçim bölgesi adayı Pascal Meiser, toplumlar arası eşitlik, göçmenlerin entegrasyonu ve Almanya'nın Ortadoğu politikasıyla ilgili önemli mesajlar verirken, seçmenleri sandığa gitmeye ve Die Linke'ye oy vermeye davet etti. 2017’de Die Linke adına federal meclise giren Pascal Meiser 4 yıl görev yaptı. Pascal Meiser 23 Şubat seçimleri için tekrar Friedrichshain-Kreuzberg–Prenzlauer Berg Ost seçim bölgesinden Die Linke’nin adayı. 

Önemli olan yasal güvenceler

Friedrichshain-Kreuzberg'in birlikte yaşam kültürüne vurgu yapan Pascal Meiser, "Bizim için en önemli konu, kimin nereden geldiği değil, herkesin dili, dini ne olursa olsun barış içinde bir arada yaşayabilmesidir. Devletin ve toplumun bu birlikteliği sağlayacak altyapıyı oluşturması gerekiyor. Özellikle önyargıların ve günlük hayatta sıkça karşılaşılan ayrımcılığın ortadan kaldırılması için yasalarla güvence altına alınmış yaptırımlara ihtiyaç var" şeklinde konuştu.

Kürtler çifte ayrımcılığa maruz

Almanya’da Kürtlerin çifte ayrımcılığa maruz kaldığını ifade eden Pascal Meiser: “Hem Alman devletinden hem de bazı Türk kesimlerinden baskı görüyorlar. Kürt kurumlarının desteklenmesi, ana dilde eğitim imkanlarının artırılması ve kültürel projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Ayrıca, Alman devletinin ve toplumunun Suriye’deki ve Türkiye’deki gelişmeler noktasında sesini yükseltmesi gerekiyor.”

Türkiye’ye yaptırım uygulanmalı

Almanya’nın Suriye politikasına da değinen Pascal Meiser, "Alman hükümetinden net bir tavır alarak Kuzey ve Doğu Suriye bölgesine destek vermesini bekliyoruz. Türkiye’nin desteklediği cihadist grupların Rojava bölgesine saldırdığı gerçeğini görmemiz gerekiyor. Almanya, bu saldırılar konusunda Türkiye’yi net bir şekilde eleştirmeli ve yaptırım uygulamalıdır” dedi.

Zorla gönderme insanlık suçudur

Mültecilerin istekleri dışında geri gönderilmesine de karşı çıkan Meiser, “Suriye’den gelen mültecilerin geri gönderilme konusuna değinirsek eğer, kendi istekleri dışında geri gönderilmesi insanlık suçudur. Kendi isteğiyle gitmek isteyenlere destek olunmalı, ancak zorla geri gönderme gibi uygulamalar kesinlikle tartışmaya açılmamalıdır’’ dedi.

Kardeş belediyelerle destek

Meiser, Rojava için mücadeleye devam edeceğini belirterek: “Milletvekili olarak Almanya Parlamentosu’nda, hükümetin Türkiye’ye karşı sert bir tavır almasını ve yaptırım uygulamasını talep ettim. Benim için önemli olan, oradaki sivil halkın kendi kendini örgütleyerek güçlenmesi ve desteklenmesi. Ancak mevcut hükümet her defasında taleplerimizi reddetti. Tüm bunlara rağmen, Friedrichshain-Kreuzberg ve Derîk kardeş belediyesinin gelişimini desteklemeye ve bunun yanı sıra sivil halk örgütlenmesini teşvik etmeye devam edeceğim.”

Kriminalizasyonu durdurma zamanı

Almanya'da Kürt derneklerinin kriminalize edilmesini de eleştiren Meiser: "Kürt derneklerinin faaliyetleri sıklıkla kriminalize ediliyor ve bu kesinlikle kabul edilemez. Kürt kurumlarının çalışmaları engellenmemelidir. Aslında, polis ve savcılıkların bu konudaki uygulamalarını gözden geçirmesinin tam zamanı. Çünkü Kürtler, barışçıl ve demokratik bir şekilde faaliyetlerini sürdürmeli, ana dillerini ve kültürlerini yaşatabilmelidir.”

Karar veren ve yöneten olmalıyız

"Herkes sandığa gitmeli ve başkalarının bizim adımıza karar vermesine izin vermemeli” diyen Pascal Meiser, Die Linke için oy vermeye çağırdı. Meiser: “Karar veren ve yönlendiren biz olmalıyız. Kürtler de Friedrichshain-Kreuzberg’de yaşayan herkes gibi aynı sorunlarla karşı karşıya: Kira artışları ve gelirlerin yetersizliği. Bu meselelerle gerçekten ilgilenen tek bir parti var, o da partimiz Die Linke. Kürt halkının çıkarlarını gözeterek, parlamentoda doğru sesi yükselteceğimize inanıyoruz. Yeniden seçilirsem, Kürtlerin yaşadığı sorunları dile getirmeye devam edeceğim. Bu nedenle, gazeteniz aracılığıyla Friedrichshain-Kreuzberg’te yaşayan herkesi oy vermeye davet ediyorum.’’