Hatay dayanışmayla tutunuyor

Sivil toplum örgütleri, siyasi parti, sendika, emek ve birçok sol, sosyalist grubun yardım merkezi

Sivil toplum örgütleri, siyasi parti, sendika, emek ve birçok sol, sosyalist grubun yardım merkezi

  • Binlerce kişinin yaşamını yitirdiği Hatay’da, sivil toplum örgütleri, siyasi parti, sendika, emek ve birçok sol, sosyalist kurumun desteğiyle yaralar sarılmaya çalışılıyor. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre; Hatay ve ilçelerinde 68 bin 116 binada 239 bin 142 bağımsız birimde hasar tespit çalışması yapıldı. 15 bin 248 binada bulunan 71 bin 735 bağımsız birimin acil yıkılması gereken ağır hasarlı ve yıkık olduğu tespit edildi. Kentte elektrik ve su gibi alt yapı sorunu sürerken, barınma sorunu ise her geçen gün büyüyor. Antakya’da AFAD tarafından iki noktada kurulan çadır kentlerde ısınma sorunu yaşanıyor. Arama kurtarma çalışmaları geç başladığı için halen girilmeyen ara sokaklarda enkazlar duruyor. Devlet kurumlarının 3. günden sonra geldiği kentte, asker ve polis sahada bulunuyor.

Sivil toplum örgütleri, siyasi parti, sendika ve gönüllülerin ilk günden desteğe koştuğu kentte arama kurtarma faaliyetlerine katılanlar, daha sonra temel ihtiyaçların karşılanması için seferber oldu. MA'dan Tolga Güney'in haberine göre; kentin farklı bölgelerine koordinasyon merkezleri kuran gönüllüler, kent dışından gelen yardımları depremzedelere ulaştırmaya devam ediyor. AFAD etkisiz kalırken, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Defne, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ise Serinyol ilçesinde konteyner kent kurmak için çalışmalara başladı.

Sağlıkçılar gönüllü koştu

Kentteki hastane ve sağlık kuruluşlarına ait binalar yıkıldığı için sağlık hizmeti aksadı. Yurttaşlar, enkazdan kendi imkanlarıyla ya da gönüllülerin desteğiyle çıkabildi. Kentte yine su sorunu nedeniyle birçok hastalık baş gösterdi. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, gönüllü doktorların bölgeye geçişini zorlaştırırken, kendi imkanlarıyla bölgeye gelen Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Eczacılar Birliği (TEB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık çalışanları köylerde sağlık taramasına başladı. Yine Defne ilçesinin Sümerler Mahallesi’nde koordinasyon merkezi kuran TTB ve SES, yurttaşlara sağlık hizmeti sağlarken, Eczacılar Birliği kentin 15 noktasında kurduğu merkezlerden yurttaşlara ilaç desteği verdi. 

Ambulans sesi bile duymadık

Halkevleri Genel Sekreteri Kutay Meriç, depremin ilk günü bulabildikleri kazma, balyoz ve kesici aletlerle kentteki halkın yardımına koştuklarını söyledi. İmkanlarının sınırlı kaldığını söyleyen Meriç, ilk üç gün kentte ambulans sesi dahi duymadıklarını ifade ederek, “Ortada sadece belediye, devrimciler, kitle örgütlerinin olduğu bir süreç yaşandı. Hatay’da devlet yoktu. Demokratik kitle örgütleri, devrimciler ve halkın kendisi vardı. Ne gerekiyorsa beraber yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Dayanışmanın yaşatacağını biliyoruz” dedi. 

Kentte elektrik ve su sorunun devam ettiğini vurgulayan Meriç, yoğun göçe de dikkat çekti. Meriç, “Görünen o ki kentin inşa edilmesi ve giden on binlerce insanın geri dönmesi uzun zaman alacak. Özel bir politika izlenmesi gerekiyor. Alt yapı şebekeleri çökük, ana yolların birçoğunda hala enkazlar var. O bile çözülmemiş durumda. Halkevleri olarak iki ekiple çalışma yürütüyoruz. Sümerler Mahallesi’ndeki koordinasyon merkezinin yanı sıra Aşağı Okçular Mahallesi’nde kurulan aşeviyle mahalleye üç öğün yemek veriyoruz” dedi. 

Dayanışmayla altından kalkarız

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eşbaşkanı Canan Yüce ise ilk günden bölgede bulunduklarını söyleyerek, Antakya, Defne, Samandağ ve İskenderun ilçelerinde koordinasyon merkezleri kurduklarını aktardı. Mahalle, sokak ve evlere kadar yardım malzemesi ulaştırdıklarını dile getiren Yüce, kurdukları revirde sağlık hizmeti de verdiklerini kaydetti. Yüce, şunları ifade etti: “Bu sürecin altından ancak dayanışmayla kalkabiliriz. Burada devlet yok, halk var. Emek, demokrasi güçlerinin dayanışması var. Tandırda ekmek yapıp bize taşıyan annelerin, kışlık konservelerini gönderen insanların emeği var.”

Hatay'ı görmezden geldi

Antakya’daki durumu “devletin özel politikası” olarak değerlendiren Yüce, devletin Hatay’ı deprem zamanında bile görmezden geldiğine dikkat çekti. Yurttaşların bir yandan arama kurtarma, diğer yandan devletin yapması gereken işleri yaptığını ifade eden Yüce, şunların altını çizdi: “Devlet ise sansür, Olağanüstü Hal (OHAL) ve yardımlara el koymayla uğraştı. Devlet OHAL ilan edeceğine, ilk günden itibaren asker ve polisini arama-kurtarmaya gönderseydi birçok insan kurtulabilirdi. Bu asker ve polisin olduğu yerde ev ev tespit edilerek, insanlara yardım edilebilirdi. Devlet burada başka bir yolu tercih ediyor. Devlet kendinden olmayan herkese ‘ne haliniz varsa görün’ demiş oluyor. Depremin sonuçları çok ağır oldu. İmar aflarını yapanlar, buranın deprem kenti olduğunu bilerek bu yapılara izin verenlerin hepsi katildir. Burada birinci sorumluluk iktidarın kendisidir.” 

Antakya ve Defne ilçelerinde Kaldıraç, Sosyalist Meclisler Federasyonu, Sol Parti, TÖP, TİP, Türkiye Komünist Partisi, İnşaat İşçileri Sendikası, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK); Samandağ’da TÖP, Halkların Demokratik Partisi (HDP), TİP, KESK; İskenderun’da ise HDP ve Emek Partisi (EMEP) tarafından kurulan koordinasyon merkezlerinde halkın gıda, kıyafet, sıcak yemek ve barınma ihtiyaçları karşılanıyor. HATAY

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.